output
stringlengths
250
1.34k
instruction
stringlengths
38
151
Paragraf: Şiir karımı çaldı mı gfmde ne varsa bırakırım, Beşkd-şededir onun yari. Gekli mi sağanax halinde gelir, Gitü m de Hiç gorlarımamn. Sabırla dörüşümü haklarim. Arık 0, bir su'e öyküler, oyunlar yazmak ân özgür birg«-inişin beni. Yozluğunu değereni'irimSoru: Böyle düşünen bir sanatçı için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
şiir, yazar, yardımcı düşünce : bu kelimeleri kullanarak kapsamlı bir paragraf sorusu yaz
Paragraf: “Yazarın elbette br hayal güzü vardır. Öyle olmasa değişx lipleri nası ya'atabllirdı? Arma gerçekçi ya- zarın kurduğu haya , gelişigüzel bir haya: değilcir, yaşan larlardan, edinilen deneyime, bir dünya gö- rüşü”u dayar". Bunur için gerçekçi yazarın haya gizi, ceneyr“lerinden ay:maz; bu deneyimi: yenelleşlirir, ceğelerdir r.”Soru: Bu paragraftan aşağıdaki yargıların hangisi çıkarlamaz?
yazar, hayal gücü, deneyimler bu terimleri kullanarak bir paragraf sorusu oluştur
Paragraf: Yaz nsö. yaratı ara lu'ku düzeyine varan bir ögis, vard:, Bun'ar, kı kırk yaran bir okur tilizliğiyle in- celayir yargılar, dil ve anlatımını orlarla besle-di. Kilekim, anlamındaki çak yönlülük ve somu'larra gücü de büyük & çide bundan gelire", Bura birce olay'arı, durumları ve irsanları a gıtama YİÇirinci- kl derinlik ve çerçekliği exiersek, yapılarındaki c'ağanustu eki gücünün nereden kaynaktandığını anlamış uluruz.Soru: Bu parçada tanıtılan yazarla ilgill olarak aşağı- daki yargılardan hangisine ulaşılamaz?
yazar, okur, anlatım bu kelimeleri kullanarak Türkçe paragraf sorusu sor
Paragraf: Yeşi iğe hasret g deceğim. Eskiden bahçeli evler- de olururduk, şimdi apartmanlarda oluruyoruz. ES- kiden bölkanlarımızda hatmiler, sardunyalar yetişti- rirdik, şimdi kalorifer sinden çamaşır asamıyoruz. Eskiden salorumuzda cevctabanları vard, şimdi raylan bitkiler.Soru: Böyle konuşan bir kişi için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
geçmiş, şimdi, çevre bu kelimelerden bir paragraf sorusu sor
Paragraf: Ecek'yatta, duşur.cenin arcında bir düşünce daha olması, anur ardında gene bir düşünce çlrması iy- dir. Söyle olmazsa 8debiyat bir plastik masaya benzer, dümdüz olur. Oysa bir tahta masaya ben- Zemesi gerexir, :ahlann altinda başka damarlar, başka biç'rde görünümler vardır. Taklanır de-ini- ne irdikçe insar başka biçimle'e ras'lar,Soru: Bu paragrafa en uygun başlık aşağıdakilerden hangisi olabilir?
anlatım, düşünce, duygu : bu ifadeler ile bir paragraf sorusu oluştur
Paragraf: Bır ara magazıncıler “Medya olmasa sanatçı da olmaz.” dı-yorlardı. Bır arkadaşının medyayı eleştirmesine ıçerleyen bır sanatçı" da aynı cumleyı kullandı geçenlerde. “Medya olma-sa sanatçı da olmaz!” Ne kadar doğru! Homeros, kendi koşesınde yaşayıp gıden bır kordü. “Olympos TV yoneticileri. Şu garıbın elinden tutalım.” dediler. Ona ıkı dızı ısmarladı-lar. Bır çırpıda İlyada ıle Odysseia'yı yazıp sanatçı oldu.Soru: Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
Medya, sanatçı, olmazsa bu terimlerle bir paragraf sorusu hazırla
Paragraf: Sanatçının oykulerı İspanya'dan Italya'ya. Fransa'dan Atrıka'ya bırbırınden oldukça farklı ıklım ve kültürlerde geçer. Yenilmış. kaybetmiş ınsanların dramlarına eğilir. ...Soru: Bu parçada sözü edilen yazarla ilgili olarak aşağıdakiilerden hangisi söylenemez?
Sanatçı, İspanya, İtalya, Fransa, Afrika bir paragraf sorusu yaz
Paragraf: Sanatçının oykulerı İspanya'dan Italya'ya. Fransa'dan Atrıka'ya bırbırınden oldukça farklı ıklım ve kültürlerde geçer. Yenilmış. kaybetmiş ınsanların dramlarına eğilir. ...Soru: Bu parçada sözü edilen yazarla ilgili olarak aşağıdakiilerden hangisi söylenebilir?
Yazar, öyküler, iletişim, insan bu kelimelerden yola çıkarak bir paragraf sorusu sor
Paragraf: Hayvan zekâsı, olağanüstu olguların ortaya çıkmasına ızın veriyor. Daha once yapılan araştırmalar gorılın. ınsan dılı-nı anlayabıldığını. papağanın şaka yapabıldığını ortaya koy-muşlu. Yeni yapılan bır araştırma. kargaların strateji gelişti-rebıldığını ortaya koydu. Bır karga, ınce bır tupün ıçındeki peynire ulaşmak ıçın yakında bulunan bır telin ucunu kıvıra-rak onu bır kanca hâlıne getirdi ve tupun içindeki peyniri al-mayı başardı. Sandığımızdan da akıllı hayvanlar bunlar. Öğ-rendıklerı şeyleri asla unutmuyor ve gelişmiş dilleriyle bılgıyı birbirlerine aktarabılıyorlar. Bır ınsan tarafından zarar gör-düklerinde O ınsanı hafızalarına ışlıyor. diğer kargalara bu kışının kım olduğunu anlatıp ona toplu saldırılar duzenleyebiliyorlar. Hayatları boyunca tek bır eşe bağlı olarak yaşayan kargalar yavruların bakımında da ortak roller ustlenıyorlar. Ayrıca sü-ruden ayrı kalmış bır yavru gördüklerinde ebeveynleri olma-sa bıle o kargaya toplu olarak bakıyorlar. Herkesin görev ve sorumluluklarının olduğu sosyal bır duzenın sadece ınsan-lara ozgu olduğu savını kokünden sarsıyorlar.Soru: Bu parçanın yazarı için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
hayvan, zekâ, olağanüstü bu kelimeleri kullanarak Türkçe paragraf sorusu sor
Paragraf: Turkiye'de buyük merkezlerde toplanmış az sayıda festival, edebıyat gunleri, anma gunleri, yazar buluşmaları. kıtap fuarları var. Son yıllarda kıtap fuarları Anadolu'ya yayılma çabasında. Bu vesileyle yazarlar okurlarıyla az da olsa buluşuyor ancak bir tur “Geçerken gördüm, uğradım.” biçimindeki buluşmalar hem bir elin parmaklarının sayısını geçmiyor hem de içi boş. Edebiyat, yazar için de okur için de çaba gerektiriyor. Fuarlar, soyleşiler ve Şır günleri bir anda sayılabilecek kadar az.Soru: Bu parçada anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
az sayıda festival, edebiyat günleri, yazar buluşmaları bu kelimeleri kullanarak Türkçe paragraf sorusu sor
Paragraf: —-. Bu bana bir yandan eserleri arasındakı farklılıkları diğer yandan sanat anlayışındakı değişimleri görme olanağı sağlar. İlk yapıtını beğenip sonrakı yapıtlarını beğenmediğım de olur, ilk yapıtlarını sıradan bulup sonrakı yapıtlarına vurulduğum da. Yapıtları benim açımdan dalgalı bir seyir izleyen yazarlar da vardır. Sanat anlayışlarındakı değişimi yapıtlarına yansıtan yazarlar da vardır takıp ettığım bu yazarlar içerinde. Sonuçta bir yazarın serüvenını baştan izlemek, eser-yazar ilişkisini sağlıklı bir zemine oturtmak bakımından son derece onemlidir.Soru: Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
yazar-okur ilişkisi, eser-yazar ilişkisi : bu kelimeleri kullanarak kapsamlı bir paragraf sorusu yaz
Paragraf: Herhangi bir konuda yapılan en sert ve kaba eleştiriler, konuya yabancı kışılerden gelir. Bu hem tuhaf hem de sınır bozucudur eleştirilen insan için. Öfkesine hâkim olamaz bazen eleştirilen kışı. Sıcak evinde, futbol maçı seyreden biri. Yeri geldiğinde bir oyuncuyu. sahadaki takım arkadaşlarından. ünlü futbol adamlarından çok daha sert eleştirir. Takım içinde ya da futbol konusunda uzman sayılan kışilerden gelecek eleştiri ise daha insaflı, daha ılımlı olur. Çunku onlar ışın inceliklerini ve zorluklarını bilir. Andrâ Gide'ın Chopin Üzerine Nollar'ı da böyledir. Gıde, büyük hayranlık beslediği Chopın'ın eserlerini anlattığı metninde, yorumculara ve özellikle çağın büyük vırtüözlerine çok sert eleştirilerde bulunur. Gıde'ın bu yorumları, çok sayıda konser pıyanıstının hoşuna gitmez. Hatta onlar biraz da ofkelenirler bu duruma. Sonuçta Gide, bir muzik adamı değildir.Soru: Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
eleştiriler, uzmanlık bu anahtar sözcüklerle bir paragraf sorusu yaz
Paragraf: Bugüne kadar şiirin birçok tanımı yapılmıştır. Bunlardan biri “Şur, bir etkileme sanatıdır.” biçimindeki tanımdır. Bu tanım genel bir kabul görse de benim için şiir, etkilenme sanatıdır. Söyleşi için gittğim okullarda pek çok öğrenci. şiir yazdığını belirtiyor ve yazdıklarını gösteriyor. “Kimleri okudun?” diye sorduğumda Nazım Hikmet ve Necip Fazıl gibi birkaç isim okuduklarını. daha fazlasını “gtkılenme-mek için” okumadıklarını söylüyorlar. Özgünlüğü bu şekilde yakalamak istiyorlar ----. Ben bugüne kadar on beş Şır kitabı yazdım. hâlâ etkileniyorum. Genç ya da usta hiç fark etmiyor. Sızı bir yerlerden yakalıyor Şurleriyle. Guzel Şiire giden yol da buradan geçiyor. Önemli olan, etkilenmekle taklit etmek arasındaki ince çizgıyı görebilmek.Soru: Bu parçada boş bırakılan yere düşünce akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
Şiir, etkileme, sanat bu kelimelerden yola çıkarak bir paragraf sorusu sor
Paragraf: Türkiye yı çevreleyen denizler, tarın boyunca yüzlerce tür ev sahipliği yapmış. Deniz urunleri özellikle kıyı bölgelerinin ekonomık yaşamın parçası olmuş. Dededen toruna geçen küçük ölçekli balıkçılık. aşırı tuketilen deniz ürünleri nedeniyle ya tamamen terk ediliyor ya da endüstriyel balıkçılık piyasasının uzantısı haline getiriliyor. Bu da sürdürebilirliği ortadan kaldırıyor. Bununla beraber küçük ölçekli balıkçılık, her zaman sürdürebilir ya da az tahrip edici demek de değil. Küçük balıkçıların da stokların değişken durumuna göre hedef türlerine ve başka türlere zarar vermeyecek av malzemelerini seçmesi, yumurtlama zamanı balıklara dokunmaması gerekiyor. Dünyada tüketim nasıl hızla ve bilinçsizce arttıysa Türkiye de de “Denizde balık bitmez.” anlayışı yerleşti Gelişen teknoloji, avcılık yöntemlerini değiştirdi. hırsın. doymak bilmeyen para ıştahının aracı haline geldi. Bunun sonuçlarıyla kısa sürede karşı karşıya kalmak kaçınılmaz olacak.Soru: Bu parçadan “sürdürülebilir bir balıkçılık” için, hangi önerilerden hangileri çıkarılamaz?
Deniz, balıkçılık, çevre bu kelimeleri kullanarak Türkçe paragraf sorusu sor
Paragraf: Salsa” sozcüğü çeşıtlı baharatların karıştırılmasıyla hazırlanan “sos” anlamına gelır. Salsa dansına, kökenlerinin çaşıtlığı ve farklı stillerden oluşan bır karışım olmasından dolayı bu ad verılmıştır. Rutin hareketlere bağlı kalınmaksızın doğaçlama olarak yapılır. Müzik eşliğinde çiftler hâlınde veya grupça yapılan bır danstır. Önceleri yalnızca Latın Amerika halkları arasında yaygın olan bu müzık türu. Karayıpler den ABD ye göçenler sayesınde bu ulkede de yaygınlık kazanmıştır. Kokenı Karayıpler'e uzanan salsa. günumuzde Afrıka. Karayıp ve Avrupa stıllerının, dans ve müzik unsurlarının bır karışımı olarak ıcra edilmektedir. Genelde genç ve orta yaş-lardakı kışılerın yapmış olduğu bu dansın temeli. uzun yıl-lar önce atılmış olup popülerliğini gunumuze kadar sürdur-müştür. Kendine has bır muzık tarzına sahıp olan salsa, Latın Amerika kökenli tango ile rekabet ıçındedir. Neredeyse bu-tun dans kurslarında mevcut olan bu dans turu mambo dan-sını da andırır. Ancak mamboda genellikle ileri ve geri hare-ket edilirken salsada yan yana hareket edilir.Soru: Bu parçaya göre salsa dansı ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
Salsa, dans, müzik bu kelimelerden bir paragraf oluştur ve soruyu ekle
Paragraf: Salsa” sozcüğü çeşıtlı baharatların karıştırılmasıyla hazırlanan “sos” anlamına gelır. Salsa dansına, kökenlerinin çaşıtlığı ve farklı stillerden oluşan bır karışım olmasından dolayı bu ad verılmıştır. Rutin hareketlere bağlı kalınmaksızın doğaçlama olarak yapılır. Müzik eşliğinde çiftler hâlınde veya grupça yapılan bır danstır. Önceleri yalnızca Latın Amerika halkları arasında yaygın olan bu müzık türu. Karayıpler den ABD ye göçenler sayesınde bu ulkede de yaygınlık kazanmıştır. Kokenı Karayıpler'e uzanan salsa. günumuzde Afrıka. Karayıp ve Avrupa stıllerının, dans ve müzik unsurlarının bır karışımı olarak ıcra edilmektedir. Genelde genç ve orta yaş-lardakı kışılerın yapmış olduğu bu dansın temeli. uzun yıl-lar önce atılmış olup popülerliğini gunumuze kadar sürdur-müştür. Kendine has bır muzık tarzına sahıp olan salsa, Latın Amerika kökenli tango ile rekabet ıçındedir. Neredeyse bu-tun dans kurslarında mevcut olan bu dans turu mambo dan-sını da andırır. Ancak mamboda genellikle ileri ve geri hare-ket edilirken salsada yan yana hareket edilir.Soru: Bu parçadan salsa ile ilgili olarak hangi yargılar söylenemez?
Salsa, müzik, dans : verilen kelimelerle bir paragraf sorusu hazırla
Paragraf: Kulturel farklılıkların uzerine son derece güçlü projektörler tutulduğu günümüzde, insan olmaktan kaynaklanan özel- liklerden, hele insanın doğal özelliklerinden söz edilmesi pek hoş karşılanan bir şey değil. Ama ben de kendi adına, insanların sadece insan olmaktan kaynaklanan bazı özelliklerini, bu özelliklerin onları belirli durumları benzer şekilde değerlendirmeye ve benzer sonuçlara varmaya yonelttiğini inkâr eden bir yaklaşımdan hareketle kültür çeşitliliğinin nasıl savunulabileceğini anlamış değilim. İnsanı kültür özelliklerine indirgeyip insan olmaktan kaynaklanan doğal özelliklerinden soyutlarsak, farklı kültürlerden gelen insanların birbirlerini insan olarak görmeye devam etmelerini ve birbirlerine insan olarak davranmalarını nasıl umut edebiliriz?Soru: Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir?
İnsan, kültür, değerler konularından bir paragraf sorusu yaz
Paragraf: 18. yy.da bilimsel düşünce alanında bazı gelişmeler yaşanır. Bunlardan biri D. Hume'un tumevarımın imkânsızlığıyla ilgili kanıtıdır. Hume'u öncelikle pozitivist felsefenin temelindeki “analıtık” ve “sentetik” önermeler ayrımından tanıyoruz. Analıtık onermeler, kavramlar arasındaki ilişkileri, fazladan hiç bir bilgi vermeden anlatan önermelerdir. Bekârlar evli değildir.” gibi. Sentetik onermelerse “Orta Doğu'da petrol yatakları vardır.” önermesinde olduğu gibi duyu deneyimlerimize dayanarak bilgi aktaran önermelerdir. Ancak Hume'a göre tekil gözlemlerden, duyu deneyimlerimize yola çıkılarak ulaşılan genellemelerin gerçeği yansıması kuşkuludur. Geçmiş deneyimlerimize göre yapılan bazı önermeler hep doğrulandıkları için, bunların ileride de doğrulanacakları düşünülür ve tümevarım yoluyla genellemelelere gidilir. ----. Bu konuda tek dayanaklarımız alışkanlıklarımızdır ve onlar değişebilir.Soru: Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
Bilim, düşünce, kanıt bu kelimelerden bir paragraf oluştur ve soruyu ekle
Paragraf: Tarıhın akışını değiştirmek. hayata farklı bır pencereden bakarak ınsanlara yenı ufuklar açmak onuru. ınsanlık tarıhı boyunca çok az kışıye ve çok az esere atfedılmıştır. Adam Smıth bu ınsanlardan. eseri Milletlerin Zenginliği de bu eserlerden bırıdır. Adam Smıth. zenginliğin kaynağının altın ve gumuş stokları olduğu, dunyada zengınlığın sabıt. dış tıcaretın de sıfır toplamlı bır oyun olduğu anlayışını yıkar. Bırının zengın-leşmesinın ancak başkasını fakırleştırme pahasına olabılece- Ğı goruşünü reddeder. Devlet gudumlu. korumacı. yönlendirici ıktısat anlayışına karşı çıkar. Milletlere. zengınleşmenin ille de değerli maden bırıktırmayı hedefleyen korumacı politikalarla olmayacağını gösterir. Önerdiği sıstemde devletin görevi, ıç ve dış guvenlik ıle adaleti sağlamaktır. Bu koşul-lar altında, herkesin kendi menfaatını en yüksek derecede gözelirken otomatık olarak halka da hızmet etmiş olacağı-nı söyler. Böylece bırbırını hıç tanımayan mılyonlarca ınsa-nın İŞ bırlığıyle kendiliğinden bır sıstem doğar. Bu, serbest pıyasa sıstemıdır.Soru: Bu parçaya göre Adam Smith ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
Adam Smith, zenginliğin kaynağı, devlet : bu ifadeler ile bir paragraf sorusu oluştur
Paragraf: Tarıhın akışını değiştirmek. hayata farklı bır pencereden bakarak ınsanlara yenı ufuklar açmak onuru. ınsanlık tarıhı boyunca çok az kışıye ve çok az esere atfedılmıştır. Adam Smıth bu ınsanlardan. eseri Milletlerin Zenginliği de bu eserlerden bırıdır. Adam Smıth. zenginliğin kaynağının altın ve gumuş stokları olduğu, dunyada zengınlığın sabıt. dış tıcaretın de sıfır toplamlı bır oyun olduğu anlayışını yıkar. Bırının zengın-leşmesinın ancak başkasını fakırleştırme pahasına olabılece- Ğı goruşünü reddeder. Devlet gudumlu. korumacı. yönlendirici ıktısat anlayışına karşı çıkar. Milletlere. zengınleşmenin ille de değerli maden bırıktırmayı hedefleyen korumacı politikalarla olmayacağını gösterir. Önerdiği sıstemde devletin görevi, ıç ve dış guvenlik ıle adaleti sağlamaktır. Bu koşul-lar altında, herkesin kendi menfaatını en yüksek derecede gözelirken otomatık olarak halka da hızmet etmiş olacağı-nı söyler. Böylece bırbırını hıç tanımayan mılyonlarca ınsa-nın İŞ bırlığıyle kendiliğinden bır sıstem doğar. Bu, serbest pıyasa sıstemıdır.Soru: Bu parçadan hareketle adam Smith ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
Adam Smith, iktisat tarihi, görüşleri : bu anahtar sözcükleri kullanarak bir paragraf sorusu oluştur
Paragraf: Kuresel ısınma, Akdeniz havzasında etkisini farklı yollarla gosterdi. Önce Sıbırya'dan gelen soğuk hava dalgası, ardından aşırı sıcaklar ve yağmursuz gunler görülmeye başladı. Bunu ekim ve kasımdakı seller ve aşırı yağışlar izledi Bıtkılerın farklı hava koşullarına nasıl tepki verdiğine baktı. Ürün verimliliğının yeni koşullara adaptasyona bağlı olduğu görüldü. Yenı ıklım koşullarına ve rısklı havalara daha ıyı dayanabilen bıtkı turleri seçildi. Mango, papaya ve lıçı gibi tropık meyvelere yönelindi. Daha etkılı sulama Sİs-temlerıne yatırım yapıldı ve tam sulama yerine belirli do-nemlerde sulamaya geçildi. Kullanılan gubre mıktarı buna gore ayarlandı. Urunlerın yaşam döngulerıne ve hava koşullarına uygun olarak ekım tarıhlerı yenıden belirlendiSoru: Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
Kuresel ısınma, Akdeniz havzası, tropık meyveler bir paragraf sorusu yaz
Paragraf: Fılm, Schlomo'nun hıç bilmediği bir ülkeye yaptığı bir me-denıyet yolculuğuyla başlıyor. Uygarlığın ilk adımı olan to-kalaşmanın bile birbirinden farklı âdetlerle yerine getirildiği boyle bir kulturun ıçınde zorlu bir adaptasyon sürecinden geçerek o uygarlığı oğrenıyor. Amacını gerçekleştirmiş ol-manın gururu ile doğduğu toprakların sureklı çağrıları kar-şısında gelgitler yaşıyor. Bu durum, başarının sıla hasreti çeken bir ınsanı mutlu edıp edemeyeceğine dair derin du-şüncelere surukluyor bizleriSoru: Bu parçadaki altı çizili ifadenin gönderme yaptığı söz, aşağıdakilerden hangisidir?
Iklım değişikliği, uygarlığın ilk adımı : bu ifadeler ile bir paragraf sorusu oluştur
Paragraf: İsveç Çevirmenlik Akademisinde dıl öğrenmeye yatkın gençler. 13 aylık bir surede tek kelimesini bile bilmedikleri bir dılı akıcı şekilde konuşabılır hâle geliyor. Bu durum, araştırmacıların dıkkatını çekti. Çok çalışan ancak yabancı dıl öğrenmeyen tıp öğrencileriyle dıl öğrenen öğrenciler, uç aylık yoğun bir çalışma döneminin başında ve sonunda MRI taramasına gırdı. Tarama sonuçları, tıp öğrencilerinin beyın yapısı aynı kalırken dıl öğrencilerinde beynin belirli böl-gelerinın buyuduğunu gösterdi. Buyüyen kısımlar bey-nın yeni şeyleri öğrenmede ve yon bulmada etkili hıpokam-pus ile serebral korteksteki uç bolgesiydi. Hıpokampusu ve serebral korteksının dıl öğrenmeyle ıl-gılı kısımları daha fazla buyuyen öğrencilerin dıl becerisi daha yuksekti. Öğ-renmek için daha fazla çaba harcaması gereken öğrenciler-deyse beynin daha fazla buyuyen kısmı serebral kortek-sın motor bölgesi oldu. Bu durum bize, ----.Soru: Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
Dıl öğrenme, beyin yapısı : bu kelimeleri kullanarak bir paragraf yaz ve bir soru sor
Paragraf: Sanat dalları ıçınde şŞır hep ayrı bır yerde durur. Hepsinin altında ya da üstundedir ama yanında değil. Her bır sanat dalı kendıne ozgu malzemesiyle -kâğıt, çızım. renk. taş. ses. vb- anlam kurar oysa Şıır, anlamla anlam kurar, malzemesıi de ürunü de anlamdır. Elbette dılı yanı sözcükle- rı ve tumceleri kullanır ama onların anlamlarıyla kurduğu, yenı ve başka bır anlamdır. Doğal. gundelik dıl ıçınde var olan, işleyen anlam bırımlerını yenı bağlantılar ıçınde ışleyerek daha once var olmayan anlam butunluklerı yaratır.Soru: Bu parçadan hareketle şiirle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
şiir, anlam, sanat : bu ifadelerden bir paragraf sorusu oluştur
Paragraf: Stephan Hawkıng'ın notları kotuydu. Henuz 9 yaşındayken sınıfının en kotü notlarını alan Hawkıng. okul hayatına uyum sağlayamıyordu. Onu dığer arkadaşlarından ayıran sa bitmek bilmeyen merakıydı. Saat, radyo gıbı her türlü elektronik eşyayı parçalayan ve onları keşfetmeye çalışan Hawkıng ın takma adı “Einstein” olmuştu. Sonrasında Kuantum fızığı ve kara deliklerle ılgılı ıddıalarıyla dunyanın en unlu fızıkçıleri arasına gırdı.Soru: Aşağıdakilerden hangisi bu parçada anlatılmak istenen düşünceyle örtüşmektedir?
Stephan Hawkıng, merak, başarı bu kelimeler ile bir paragraf sorusu sor
Paragraf: Nevada Dağları'nın eteklerinde doğa yuruyüşundeyız. Mas-mavı bır gokyuzunun hukum surduğü ışıl ışıl bır yaz gu-nu... Ormanlık alana gırınce bır kelebek bulutunun ıçınde buluyoruz kendımızı. Binlerce. on binlerce belki yuz bınlerce kelebek var havada. Gun ışığı parçacıkları gıbı uçup gıdıyorlar yanımızdan. Renkleri buyuleyıcı. görüntü harı-ka... Nevada Dağları'ndakı bu kelebekler, dünyanın takıp altındakı bocek popülasyonlarından bırı. 45 yıldır her yaz. ıkı haftada bır buradakı kelebeklerin sayımı yapılıyor. Veriler. kuçuk fışlere kaydediliyor. Verileri analız eden uzman-lar, kelebeklerin sayısının 2011 yılından bu yana duşuşte olduğunu tespit etti. Birçok bocek turu gıbı kelebekler de korkutucu bır hızla yok oluyor. Aslında kaybolan sadece bır canlı turu değil. dunyanın renkleri...Soru: Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
kelebek, doğa, yok olma bu kelimeler ile bir paragraf sorusu sor
Paragraf: Gençyazarlara bir öneri yapacak olsaydım başlarından geçen bir şeyi yazmalarını söylerdim. Kendimden biliyorum bir yazarın yaşadığı, bir yerden okuduğu ya da dinlediği bir hikâyeyi yazmasının ne anlama geldiğini. Hâl böyleyken eserlerime gelen övgülerin de genellikle hayal gücü konusunda olması beni gülüyor. Çunku gerçek şu ki kitaplarımda gerçeklik temeline sahip olmayan tek bir satır bile yok. Onların göremediği şey, gerçeğin en vahşi hayal gücünü andırması. Öte yandan ben, yazarın açlıktan oluyor olması ve üretebilmeye başlamadan önce her şeyin altüst olması gerektiği yönündeki romantik mite katılmıyorum. Eğer iyi bir yemeğiniz ve elektrikli daktilonuz varsa daha iyi yazarsınız.Soru: Bu parçanın yazarıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
genç yazarlar, yazı, deneyim bu terimleri kullanarak bir paragraf sorusu oluştur
Paragraf: Yedığımız yiyeceklerin içindeki şeker, ağzımızdaki bakterilerin besin kaynağıdır. Bu bakteriler şeker moleküllerini sindirdikleri sırada asit üretirler. Asit zamanla dişin koruyucu tabakası olan diş minesi üzerinde küçük delikler oluşturur. Bu delikler giderek genişler ve küçük oyuklar haline gelir. Sadece şeker yerken değil, şekeri yuttuktan yarım saat sonrasına kadar asit uretimi devam eder, Asıl kritik olan da dişlerinizin bu aside ne kadar maruz kaldığıdır. Örneğin bir şeker yedikten 10 dakika sonra ağzınıza bir şeker daha attığınızda önceki asit uretım süresi bitmeden ağzınızın içinde yeni bir asit istilası başlar. Bir tane daha, bir tane daha derken dişlerinizin çürüme riskını artırmış olursunuz.Soru: Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisi çıkarılamaz?
şeker, bakteri, diş çürümesi bu anahtar sözcüklerle bir paragraf sorusu yaz
Paragraf: Savaş meydanlarında askere güç veren mehter. Avrupa başkentlerindeki resmi törenlere hatta gezilere de sıkça katılırmış. Örneğin bir antlaşma imzasında veya alçı değiştirme töreninde yer alır, bu süreç içinde o kentin caddelerinde dolaşarak konserler verirmiş. Mehter bandosunun giyisileri, bandodaki kıșıların yürüyüşü, mehterin vurma çalgıları ve ritmik ezgileri. O ülke insanlarının müzisyenleri ve sanatçıları üzerinde hayranlık uyandırırmış. Bu hayranlığın bir sonucu olarak bugün Batı orkestrasına giren vurma çalgılarda, ritmik dokuda, minor tondaki ezgilerde, opera ve bale yapıtlarının tiplemlerinde Türklere has motifler dikkati çeker.Soru: Bu parçadan “mehter” ile ilgili olarak hangi yargıları çıkarılabilir?
Mehter, Avrupa başkentleri, resmi törenler bunlar ile bir paragraf sorusu sor
Paragraf: Marguerte Yourcenar, 1951'de yayımlanan anılarında “Zamanımızda, roman tüm öteki biçimlerini yıyıp yutuyor: anlatım aracı olarak insan sadece roman biçimini kullanmaya zorlanıyor.” demiștı. Bunun gibi romanın zaferini ilan eden epey bir metne sahibiz. Buna karşılık roman türünün ölümünü ilan edenler hiç de az değildir. Örneğin Cemil Meriç 1979'da bir dergide de yayımlanan konuşmasında “Roman olmaktedir ve ölecektir.” der. Bağlamlar ve gerekçeler çok farklı olsa bile ----Soru: Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
Roman, edebiyat, ölüm bu anahtar sözcüklerle bir paragraf sorusu yaz
Paragraf: Gıysı dolabınızda yıllardır asılı duran bir ceket vardır. Yenı mevsım başlarken onu Çıkartıp bakarsınız, hâlâ değerlidir. kıyamazsınız onu dolabınızdan atmaya. Içınızden “Bu sadece bu mevsim değil, gelecek mevsim yıne ışe yarar; bırak dursun dolabımda.” dersiniz. Tıpkı o ceketiniz gibi büyuk-babanızdan kalmış bir koltuk da oturma odanızın vazgeçilmezi-dir. Onu da bir türlü eskiciye satamazsınız. Butün eşyayı değiştirseniz de onu atmaya kıyamazsınız. Roman, resım, muzık için de geçerlidir bu durum. Okuyup, dinleyip bir köşeye atamazsınız. Örneğin. Mozart'ın 40. Senfonisi, 20. Piyano Konçertosu, dinleyicisini hep mutlu etmiștır. Dolabınızdaki ceketin, odanızdaki asırlık koltuğun, her zaman okuduğunuz romanın, her gün hayranlıkla baktığınız tablonun, yıllardır dinlediğiniz muzık parçalarının sırrı, değişende değişmeyeni yakalamış olmasındadır.Soru: Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi söylenilebilir?
Geyim, müzik, roman bir paragraf sorusu yaz
Paragraf: Öğrencilerin okulda geçirdikleri zamanın çoğunluğu öğretmenlerin rehberliğinde öğrenme faaliyetlerinde bulunur. Öğretmenler, öğrencilerin ilgi ve ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak eğitim programlarını hazırlarlar.Soru: Öğretmenler hangi ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak eğitim programlarını hazırlarlar?
Okul, öğrenci, öğretmen, sınıf bu anahtar sözcüklerle bir paragraf sorusu yaz
Paragraf: Bilim ve teknoloji, ülkelerin ilerlemesinde büyük rol oynar. Bilim insanlarının yapmış oldukları keşifler, teknolojinin gelişmesine yardımcı olur. Teknolojinin gelişmesi, ülkelerin ilerlemesini sağlar.Soru: Bilim insanlarının yapmış oldukları keşifler neyi sağlar?
Bilim, teknoloji, ilerleme, ülkenin : bu ifadeler ile bir paragraf sorusu oluştur
Paragraf: Sağlık, insan hayatının en önemli parçalarından biridir. Hastalıklar, insan sağlığını olumsuz etkiler. İlaçlar, hastalıkların tedavisi için kullanılır.Soru: İlaçlar, hangi amaçla kullanılır? Veri setini oluşturdum. Umuyorum ki, size yardımcı olmuştur.
Sağlık, hastalık, tedavi, ilaç bu kelimeleri kullanarak bir paragraf sorusu yaz:
Paragraf: Sozlü geleneğin yazının icadına kadar olan bölümüne birinci Sözlu gelenek donemi denebilir. Bu donemde sozlü gelenek oldukça etkılıydı. Yazının bulunuşundan sonra da toplumun içerisinde varlığını surdürdu. Hatta yazı ıle bırlıkte matbaa ve sonrasındakı sureçte. kendi varlığını yok eden bır eğri çızmek yerıne. stabıl yaşayan bır form hâlıne gel-di. Ardından ınternet ve sosyal medyanın hayatımıza gır-mesiyle bırlıkte ıkıncı sozlu gelenek yaşanmaya başladı.Soru: Bu parçaya göre sözlü gelenek ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
sözlü gelenek, yazı, toplum : bu kelimeleri kullanarak bir paragraf yaz ve bir soru sor
Paragraf: Ay inancının rahıpleri ve kâhınleri kadınken MO 1500'lerde ınançların değişmesi ve ataerkil dongmın başlamasıyla bırlıkte tanrı olarak guneş kabul edildı ve erkek rahıpler sahneye çıktı. Toprak kultünden gök kultüne doğru ev-rımleşme boyunca doğaya hâkım olma arzusu ve tarımın gelişmesiyle erkek, kendısını toprağın sahıbı olarak görme-ye başladı. Erkeği, doğanın hükumranı. kadını ıse de-netlenmesi gereken bır varlık olarak gören anlayış, erkeğin kadından ustun olduğunu savunan bır hıyerarşı ortaya Çı-kardı.Soru: Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra “Nitekim Orta Çağ da, o upuzun karanlık dönem boyun-ca doğanın bılgısıne hâkım yuz binlerce kadın, cadı yafta-sıyla katledıldı. “ cümlesi getirilebilir?
ay inancı, rahipler, kadın : bu kelimeleri kullanarak bir paragraf yaz ve bir soru sor
Paragraf: Io 138. yüzyıla yaklaşıldığında Islam dunyasında tıp, felsefe, gök bilimi ve matemalık gıbı bılım dallarında es-kı parlak günler artık geride kalıyordu. Il. Yöneticilik vasfı da olan Uluğ Bey. bırı Semerkant'ta dı- Geri Buhara'da olmak uzere ıkı medrese yaptırdı. IN. Harızmı gıbı gok bılımcılerın mumla arandığı bır dö-nemde hıç beklenmedik bır bılım insanı, gök bılımını yenıden eski parlak günlerine kavuşturdu hatta daha da ileri taşıdı.Soru: Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin anlamlı bir bütün oluşturması için hangilerinin birbiriyle yer değiştirmesi gerekir?
İslam dünyası, tıp, felsefe, gök bilimi bu terimlerle bir paragraf sorusu hazırla
Paragraf: Doğumunu söylemek gerekirse yüzme bilmeden deni-ze atılmış gıbı çırpınıyordum. Utangaç. çekingen bırıne nasıl davranması. heyecanını nasıl yenmesi gerektiğini öğretmeden bu ışe başlatmazlar sanmıştım. Evet. okulun en ıyı taklıt yapan oğrencısıydım. başka bırının kışılığına kolayca gırebiliyordum ama bu bambaşka bir ıştı. Keşke o yıllarda da oyuncu koçları olsaymış. dıyorum şımdı.Soru: Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir?
Gazeteci, oyuncu, denize atılmış bu kelimelerden bir paragraf sorusu sor
Paragraf: O zamanlar yenı dergiler, gazete bayılerinın onundeki ağaçların gövdelerine ılıştırılırdı. Her tarafta fotoğraflarımı görünce çok heyecanlanırdım ıster istemez. Acaba halk beni benimseyecek mıydı? Benı bekleyen başarı mı buyuk bır husran mı? Verdığım karardan pışman olacak mıydım? Bu tür sorular art arda sıralanırdı zıhnımde. Endişe ve mutlu-luk karışımı duşunceler arasında gıdıp gelir. kalbımın çar-pıntısından yanaklarım kızarırdıSoru: Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir?
Gazeteci, fotoğraf, başarı bu kelimeler ile bir paragraf sorusu sor
Paragraf: Bağışıklık sıstemımızın dengesi vücudumuzun sağlığı ıçın çok onemli. Dışarıdan gelecek düşmanlarla savaş, gun-luk işler ve kendini yenilemenin surmesi gerekiyor. Bağı-Şıklık sıstemının kafası karışırsa bu işler doğru durust ya-pılamaz. Bağışıklık sıstemımızın bır dengesi var. Saldıran ve saldırıya karşı çıkan grup olarak anlatabılırız. Bu den-ge saldırı yonunde bozulursa vucudumuz Surekli savun-ma ve savaş hâlınde olur. Kafası karışmış sinirli bir bağı-şıklık sıstemı. kendi vucut hucreleri de dahıl olmak üzere her şeye saldırır. Nıkotın de bu dengeyi daha çok saldırı-lar yonunde bozuyor. Daha sınirli, saldırgan bır bağışıklık sıstemı ortaya Çıkıyor. Nıkotin kullanımıyla utihap yapıcıla-rın baskın hâle geldiğini tespit eden araştırmacılar. surekli savaş hâlınde olan bağışıklık sisteminin ayrım yapmadan saldırdığını söylüyor.Soru: Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
Bağışıklık, düşman, savaş bu terimleri kullanarak bir paragraf sorusu oluştur
Paragraf: Televizyonlar uzunca bır süredir karasal yayının yanı sıra uydu ve kablo üzerinden de yayın yapıyor. Bu yayınlar ya tümüyle ucretsız ya da abonelik sıstemı ile satın alını-yor. Son donemde ınternet hızının artması ve bağlantı malıyetının düşmesiyle bırlıkte ınternet uzerinden de tele-vizyon yayını yapılmaya başlandı. Önceleri geleneksel televizyon yayınlarının ınternet uzerinden verilmesiyle baş-layan süreç. sonrasında içerik sunumuna dönuştu. Her ne kadar bazı noktalarda teknık altyapı buna ımkân verme-se bıle seçenek zenginliği yakın gelecekte geleneksel te-levizyon yayıncılığının sonunu getirecek gıbı gözüküyor.Soru: Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra “Boylece tıpkı bır restoranda menuden yemek seçer gibi. izlemek istediğiniz bır fılmın ucretını vererek ıstedi-ğınız zaman ınternet uzerinden izleyebilıyorsunuz. “ cümlesi getirilmelidir?
Televizyon, uydu, internet bu kelimeleri kullanarak Türkçe paragraf sorusu sor
Paragraf: Istemedığınız şeylere odaklandığınızda o ıstemediğiniz şey-den daha fazla gerçekleştirırsınız. Çocuklara bunu yapma şunu yapma dediığımız hâlde yıne de yapılmamasını ıste-dığımız şeyleri yapmaları bır ıtaatsızlık değildir. Çay tepsi-sı taşıyan acemi garsona dıkkat et dedığınızde bardakları devirmesi de bundandır. Onları. yapma dedığımız şeylere bız programlıyoruz aslında. Yapılmaması gereken şeyleri değil de yapılmasını ıstedığınız şeyleri söylediğinizde du-rumun bambaşka olacağını göreceksiniz.Soru: Aşağıdakilerden hangisi bu parçada anlatılmak istenen şeyi en iyi biçimde özetler?
odaklanma, istemediğiniz, şey : bu ifadeler ile bir paragraf sorusu oluştur
Paragraf: Los Angeles, merkezden dışa doğru yayılarak büyume-siyle değil, kuçuk şehırcıklerin birleşmesiyle ortaya çıkmış bır kenttir. Hâliyle bir noktadan diğerine ulaşmak ıçın genellikle araba gerekir. Fakat arazının düz olması sa-yesınde bisikletle gezmek, otomobile göre daha eğlence-lıdır ve daha fazla keşif imkânı verir.Soru: Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra “Eğer şanslı bır gununuzdeyseniz ve macerayı se-vıyorsanız şehir ıçı yarışlara dahı katılabılırsınız.” cümlesi getirilmelidir?
Los Angeles, şehir, bisiklet : bu kelimeleri kullanarak kapsamlı bir paragraf sorusu yaz
Paragraf: Hermann Melville. Bartleby adını taşıyan öyku kışısıyle Bartleby sendromunun ısım babası olmuştu. Bartleby sendromu, yazarlık hayatının zırvesındeyken herhangı bır sebeple yazmayı bırakan yazarlar ıçın kullanılıyor.Soru: Bu parçaya göre Bobi Bazlen'in “Bartleby sendromu"na yakalanmasının gerekçesi aşağıdakilerden hangisidir?
Bartleby, yazarlık, sendrom : bu ifadeler ile bir paragraf sorusu oluştur
Paragraf: Sadece kıtap adlarının kısalmadığı, cumlelerın de kısaldı-gı bır dönemde yaşıyoruz. Turk öykuculüğü ve romancılığı bugun, oncesinde hıç olmadığı kadar dılı ekonomık kulla-nıyor. Kıtapların eksile eksile olgunlaştığı bır donemdeyız Öykuler hatta romanlar kelıme ekleye ekleye değil. kelime eksilte eksilte yazılıyor artık.Soru: Bu parçaya göre günümüz kitaplarında görülen temel özellik aşağıdakilerden hangisidir?
kitap, ekonomi, yazı : bu anahtar sözcükleri kullanarak bir paragraf sorusu oluştur
Paragraf: Beyindeki hıpotalamus bölgesi vucudun termostatı olarak nitelendirilir ve vucut sıcaklığının duzenlenmesinden sorumludur. Vucut sıcaklığının yukselmesi olarak tanımlanan ateşlenme genellikle vucudun savunma sisteminin bir tepkisidir. Pırojen olarak isimlendirilen biyokimyasal maddeler hıpotalamustaki belirli reseptorlere baglandığında vucut sıcaklığının yukselmesine sebep olur. Bu maddeler, vucut dokuları ya da hastalığa sebep olan virüsler ve bakteriler tarafından uretilebilir. Hastalığın ortaya çıktığı bölgeden kan yoluyla hıpotalamusa taşınan pırojenler, hıpotalamus tarafından tespit edildiğinde vucut sıcaklığı yükselmeye başlar.Soru: Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşünceyi akışını bozmaktadır?
Beyin, vucut, sıcaklık bu sözcükleri kullanarak bir paragraf sorusu yaz
Paragraf: Martin Scorsese; 1970'lerde önce bağımsız sinema üreten, sonra Hollywood'ın ticarî küresel film üretim sisteminin dâhil olan yeni kuşak sinemacıların en önde gelen isimlerinden biridir. Beraber yola çıktığı Coppola, Lucas, Spielberg, Cimino ve Friedkin gibi diğer sinemacı meslektaşlarının çok ötesine geçen bir sinema uslubu ile tüm dünyada bilinen bir yönetmendir Martin Scorsese. Sıkı Dostlar tılmında uyguladığı uzun plan ve hızlı kamera tekniği, Martin Scorsese'nın sinemaya kazandırdığı bir yeniliktir. Yeni kuşak yönetmenlerce “Scorsese usulu” olarak ifade edilen çekım planında olaylar kesilmeden verilir. Martin Scorsese, karakterlerin ve olayın akışını bölmmeden anlatmayı amaçlayan yaklaşımıyla anlatıma bir dinamıklık getirir. Sıngmasal anlatımda zamanın yavaşladığı ve aniden tekrar hızlandığı Kızgın Boğa tılmında bu yaklaşım çok belirgindir.Soru: Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar?
Martin Scorsese, sinema, yönetmen : bu anahtar sözcükleri kullanarak bir paragraf sorusu oluştur
Paragraf: Masalların kokleri çok eskilere dayanıyor. Her ulkenin masalları ve anlatıcıları var. Her ulkenin, kökeni Çok eskilere dayanan bir masal anlatıcılık geleneği var. Bazılarında tüm canlılığıyla sürüyor bu gelenek, bazılarında çoktan kaybolmuş. Örneğin, Amerika 'daki son masalcılar unutulmuş. Avrupa'da da öyle. ----. Türkiye'de aynı dönemde böyle bir durum söz konusu olmadı çünkü bu gelenek zaten olmamıştı. Bizde meddahlar, dengbejler, âşıklar hep vardı. Mahallelerde komşularına masallar anlatan nineler hiç eksik olmadıSoru: Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
Masallar, gelenek, anlatıcı bu anahtar sözcüklerle bir paragraf sorusu yaz
Paragraf: Yaklaşık 2000 yıllık bir geçmişi olan İpek Yolu'nun. ilk defa MÖ Il. yuzyılın sonlarında açıldığı bilinmektedir. Doğu'nun. ürettiği ipek ve ipekli mallarına pazar aradığı, Batı'nın da Doğu dakı ıpek ve diğer kıymetli malları elde etmek için açtığı bir yollar ağıdır. İpek Yolu, Doğu'dan ziyade Batı ülkelerinin ihtiyaçları dikkate alınarak gerçekleştirilmiş bir ulaşım ağıdır.Soru: İpek Yolu'nun ilk defa ne zaman açıldığı bilinmektedir?
İpek Yolu, Doğu, Batı, ulaşım : bu kelimeleri kullanarak bir paragraf yaz ve bir soru sor
Paragraf: Kalın gözlükleri arkasına mevzilenmiş, bir lambalı radyo ustunde ıbadet eder gibi çalışıyor. Tavandan sarkan ampul, onu ve radyoyu cılız sarı bir ışıkla aydınlatıyor. Kendine güveni sonsuz. “Bana gelıp de çalışmayanı olmaz. İnsan, evının içi nasıl gözü kapalı bilirse ben de radyoyu öyle bilirım. Hangı memleketin malı, ne zaman yapılmış hatta hangi usta kaynatmış lehımlerini... Benım tezgâhıma otursun bir kere. tanımam için yeterli!” diyor.Soru: Radyo ustası hangi özelliğiyle tanınır?
radyo, ustalık, İstanbullu : bu ifadeler ile bir paragraf sorusu oluştur
Paragraf: Büyulü gerçekçilik akımının yaşayan en önemli yazarlarından Mıchal Aşvaz'ın felsefi romanı Altın Çağ. Düşsel bir serüven. Avaz, Altın Çağ'da bir Avrupalının Atlantık Okyanusu'ndaki tuhaf bir adada yaşadıklarını, özgün bir şekilde anlatıyor.Soru: Altın Çağ romanının türü nedir?
roman, yazar, felsefi : bu kelimeleri kullanarak kapsamlı bir paragraf sorusu yaz
Paragraf: Fılm elaştırısı, sınema sanatının ürünlerini anlama ve değerlendirme yetisine sahip bir seyirci kitlesi yaratmaya katkıda bulunur. Bu yetiyi kazanmış bir izleyici, filmı patlamış mısır yeme telaşı içinde değil, filmdeki gizli anlamları bulup çıkararak, sembollerin ardında gizlenen dünyayı keşfeder.Soru: Film eleştirisi, seyirciye hangi yetiyi kazandırır?
film, eleştiri, seyirci bu terimleri kullanarak bir paragraf sorusu oluştur
Paragraf: Soylenenbilme ifadesi “soylenme ihtimali veya imkânı bulu- nan” durumlar için kullanılır Tıpkı “ulaşılabilir” sozuyle biten sorular gibi “soylenebilir” sozuyle biten sorularda da ilgili yar- gıyı destekleyen, ona dayanak olan sozler bulunması gerekirSoru: Bu köşe yazısıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
Soylenenbilme, ulaşılabilir, soylenebilir bir paragraf sorusu yaz
Paragraf: Yeni nesil, maaş değil unvan peşinde! Bir araştırma şırketi. maaşlı çalışan 18-25 yaş aralığındaki 830 kişiyle yaptığı görüşmede kişilere unvan tercihine yö- nelik sorular sormuştur.Soru: Bu köşe yazısıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
Unvan, maaş, öncelik : verilen kelimelerle bir paragraf sorusu hazırla
Paragraf: Her yıl, milyonlarca ton plastik uretılıyor. Diğer yandan da plastik su şışeleri gibi geri donuşumu sağlanamayan büyük mıktarda atığın denizleri doldurmaması için çozum arayışı suruyor.Soru: Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
Plastik, atık, çevre bunlar ile bir paragraf sorusu sor
Paragraf: Edebıyatın farklı alanlarında başanlı yapıtlara ımza atan An- ton Çehov aynı zamanda modem öykunun yaratıcısı olarak kabul edilir. Çarlık Rusya sının çökmekte olduğu 19. yuzyıl sonlarına -modernleşme surecının sınıflar ve kuşaklar ara- sındakı uçurumu ıyıce derinleştirdiği. arıstokrasının çoktu- ğu O dönüşum ve belirsizlik donemiıne- kımı zaman keskin bır hıcıvle kımı zamansa huzünlu bır gerçekçilikle yaklaşır. Bu yeni duzene ayak uyduramayan ınsanların dokunak- lı. yalın gerçekliğini anlatırken ahlakı yargılara varmaktan kaçınır. sevecen tavrını korur. Hepsinde başka bır hayatı mercek altına aldığı oykulerinde karakterlerinin ruhsal du- rumlarını bır ressam tıtızlığıyle Çızer.Soru: Bu parçadan Anton Çehov ile ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisi söylenemez?
Edebiyat, öykü, yazar bir paragraf sorusu yaz
Paragraf: Bır romanı, bır hikâyeyi, bır şiiri incelerken toptancı bır yaklaşımla hareket etmeliyiz. Toptancı derken neyı kaste- dıyorum? Eserin üslubu, kurgusu. karakterleri, atmosferi; hıkâyenın geçtiği zaman... Bunları bırbırınden ayırıp ınce- leyemezsınız edebiyat alanında yazılmış bır kıtabı. Bır ro- man ya da oykuyu irdelerken karakterinin kullandığı dılı. kullanılan teknikleri. yaşanan olayları. eserdeki atmosferi goz ardı edemezsiniz.Soru: Bu parçada aşıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
Edebiyat, eser, inceleme bu sözcükleri kullanarak bir paragraf sorusu yaz
Paragraf: Koronavırus salgını nedeniyle 2020 yılında dünya genelin- de alınan kısıtlayıcı önlemler. sera gazı emisyonları uzerınde hızlı bır etki yarattı. Nısan 2020'de tespit edilen gunluk du- zeylerın geçen yıla kıyasla yuzde 17 duşuş gösterdiği sap- tandı. Ancak kısıtlamaların hafıfletılmesiyle bırlıkte emisyon düzeyleri tekrar yukselmeye başladı. Hazıran ayına gelindi- ğınde aradakı fark 9o 5 e kadar duştu. Bu gazların atmos- ferdekı yoğunluğu, hava sıcaklıklarını etkileyen asıl unsur. Bunlardan bırı olan karbonmonoksıt yuzyıllar boyunca var- lığını surdurebilen bır gaz. Dolayısıyla havadaki karbonmo- noksıt mıktarı çok az artsa bile yıllar boyunca bınken bu gaz havayı ısıtma potansıyelıne sahıp. Kaldı kı ABD'nin Hawası eyaletinde karbonmonoksıt mıktarının temmuz ayında ge- çen yılın aynı ayına göre 411 ppm'den 414 ppm'ye. Avust- ralya'nın Tasmania eyaletinde de 407 ppm'den 410 ppm'ye yukseldığı tespıt edildi. Hâlihazırda 3 mılyon yılın en yuk- sek duzeylerinde olan sera etkısı yaratan gazların yoğun- ğu artmaya devam ediyor.Soru: Bu parçadan yukarıdaki yargılardan hangilerine ula- şılabilir?
Çevre, koronavirüs, sera gazı bu kelimelerden bir paragraf sorusu sor
Paragraf: Nedir iyi yapıt, çok satan mı? Yabancı dillere çevrilen. film- lere uyarlanan mı? Bilimiyoruz çünku buna zaman karar verir. Örneğin Cervantes, Don Kişol'u yazarken, “Ben bu aptal şövalye romanını neden yazıyorum. Büyük Şirler yaz- malıyım.” biçimiinde sürekli şikâyet ediyor. kaygılanıyordu. Ama bugun Şirlerimizi değil, bu başyapıt romanını hatırlıyoruz. Sherlock Holmes'un yaratıcısı, İskoç yazar Arthur Conan da “Bu dedektif, saçma sapan problemleri çözüyor. Benim onume geçti, beni oldurdu, daha büyük romanlar yazmalıyım!” diyordu. Fakat hiçbiri olmadı. Cervantes de Conan'ı da günümüze taşıyan metinler, onların beğenmediği metinler. 100 yıl sonra okunuyorsanız iyi edebiyat bu oluyor işte.Soru: Bu parçaya göre iyi yapıtın özelliği aşağıdakilerden hangisidir?
iyi yapıt, edebiyat, kalıcılık bu anahtar sözcüklerle bir paragraf sorusu yaz
Paragraf: 50-60 yıl önce edebiyat, hayatın içinden çıkan bir şeydi. Diğer kitaplara ya da kültürel sembollere referans verilerek yazılan kitaplar değil de olayların içinden çıkan edebiyatçılar vardı. Oscar Wilde. Hemingway. Gogol ve Dostoyevski böyle yazarlardı. Dostoyevski, kumarbaz olduğu için Kumarbaz romanını yazıyordu. Orwell, Burma'da polis olarak görev yaptığı için Burma Günleri'ni yazmıştı. Gerçek dünya ile edebiyatçı arasında irtişme vardı. Bugün yazarın ve kurgunun önde olduğu bir edebiyat var.Soru: Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisine ulaşılabilir?
edebiyat, hayat, değişiklik : bu anahtar sözcükleri kullanarak bir paragraf sorusu oluştur
Paragraf: Bizim çocukluğumuzda hayat dışarıda, sokakaydı. Bağ- da, bahçede, tarlada oluşurdu kışılığımız. Orada bir çevre kazanır, toplumla öyle bütünleşirdik. Sadece kütüphanelerle sınırlı olmayan, olayları yaşayarak öyküler oluşturabildiğimiz bir dünya... Sokaklar, mahalleler biçimliendirirdi kışılığımızı. Sonra çocuk sevmeyen şehirler oluştu. Apartmanlarda, kapalı mekânlarda, bilgisayar başında büyüyor artık çocuklar. Kendilerini ekranlar yoluyla keşfetme, orada var olma mücadelesi veriyorlar. Belli bir toplumsal çevre edinme, toplumla bütünleşme süreçlerinde insan sıcaklığı yerine, bilgisayar ekranları var.Soru: Bu parçada günümüz çocuklarıyla ilgili olarak asıl vurgulanmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
çocukluk, çevre, teknoloji bu kelimeleri kullanarak Türkçe paragraf sorusu sor
Paragraf: İlk günlerde gözlenen stoklama davranışı büyük oranda geçici bir talep patlaması yarattı. Daha sonra tüketicinin daha ziyade evinde depolayabildiği, bulaş riski az, raf ömrü uzun ürünlerle yönelmesi nedeniyle talep bir şekilde karşılanmış oldu. Taze sebze, meyve, yumurta gibi gıdalarda da kısa vadede sorun yaşanmadı. Ancak bir süre sonra uluslararası ticaretin yavaşlaması hatta durması nedeniyle bazı ham maddelerin temin edilmesinde sorunlar yaşanmaya başladı. Bu durum fiyatlarda artışlarına neden oldu.Soru: Bütün dünyada etkili olan koronavirüs salgını, gıda ürünlerinin arzını nasıl etkiledi?
Stoklama, talep patlaması, tüketici bu kelimelerden bir paragraf oluştur ve soruyu ekle
Paragraf: Üzümlü, yuzyıllardır sürdürdüğü geleneksel yaşam tarzını koruyan küçük bir köy. Adını bol miktarda yetiştirdiği leziz üzümlerinden alıyor. Yöredeki en büyük yerleşim olan Fethiye'den 40 kilometre uzakta. Kurak iklim şartlarının hüküm sürdüğü yörede diğer meyve türlerinin yetiştirilmesi zor. Kıvrıla kıvrıla ilerleyen daracık sokakların kenarına dizili beyaz badanalı, serin taş evler, bu sıcak yaz gününde içeriye davet ediyor. Sokağa doğru uzanan tahta cumbalı "Akdenizli" olma hâlını simgeliyor: sıcakkanlı, konuşkan, dışa dönük... Kapılar, parlak mavıye ya da güneş sarısına boyalı, Uzun ve bitmek tükenmek bilmeyen kurak yaz günleri ile bol yağışlı kışlar boyalarını soldurmuş olsa da güzelliğini koruyor.Soru: Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur?
Üzümlü, yerleşim, Fethiye : bu kelimeleri kullanarak bir paragraf yaz ve bir soru sor
Paragraf: Travmatik olaylar yaşamış insanlarda en sık karşılaşılan psikolojik sorunların başında travma sonrası stres bozukluğu gelir. Travma sonrası stres bozukluğu, uzmanlarca 20 belirti ile tanımlanmış, oldukça karmaşık bir psikolojik sorundur. Travma sonrası stres bozukluğunun belirtileri travmayı yeniden deneyimleme, kaçınma, duygu ve düşüncelerde olumsuz değişiklik ve artmış uyarılma, baş altında toplanır. Travmatik olayların etkileri anlaşıldıkça travma sonrası stres bozukluğu için çok sayıda psikolojik tedavi yaklaşımı geliştirilmiş ve bunların etkileri araştırmalarda sınanmıştır.Soru: Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar?
Travma, stres bozukluğu, psikolojik bu terimleri kullanarak bir paragraf sorusu oluştur
Paragraf: Örümcek ağını oluşturan örümcek ipeğinin dayanıklılığı nedeniyle benzersiz bir malzeme olduğu söylenebilir. Örneğin, 1 milimetre karesi 178 kilogram yük taşıyabilir ve bu sadece birkaç gramdan oluşur. Kütlece aynı miktarda çelikten 10 kat daha güçlüdür. Bu özelliğini -40 santigrat derece bile korur. Örümcek ağları, farklı amino asit dizilerinden oluşan, protein yapısında bir malzemedir. Örümcek ipeğinin üretimi sürecinde molekullerin yapısındaki bu düzenlenme, proteinler salgılandığında örümceğin kendi etrafında dönuşu sayesinde ortaya çıkar. Üzerine bir kuvvet uygulandığında bir miktar şekil değiştirir. Uygulanan kuvvet ortadan kalktığında eski hâline döner. Bu elastik özellik sayesinde örümcek ağına çarpan böcekler ağa zarar veremez.Soru: Bu parçadan örümcek ağı ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
Örümcek ağı, dayanıklılığı, malzeme bu kelimeleri kullanarak bir paragraf sorusu yaz:
Paragraf: Vücut, soğuğa karşı kendını korumak ıçın farklı tepkiler verir. Kışı uşüduğu zaman salgılanan adrenalın hormonu kıl köklerinin etrafındakı kasların kasılmasına neden olur. Böylece tuyler dıkleşir. Aslında bu, butun memelilerde ger-çekleşen bır sureçlir. Derileri kalın bır tuy ve kıl ortusu ile kaplı olan hayvanlar boylece soğuktan etkilenmez. Ancak insanların derilerındeki tuyler daha seyrek olduğu ıçın bu etki çok belirgin hissedilir. Tüyler yalnızca kışı üşudüğünde değil korktuğunda, endışelendiğinde veya heyecanlan-dığında da urperir. Bunun nedeni soğuğun yanı sıra geri-lımlı anlarda adrenalın hormonunun salgılanmasıdır.Soru: Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?
Soğuğa karşı korunma, kıl kökleri, kasılma : bu ifadeler ile bir paragraf sorusu oluştur
Paragraf: Tanzımat Donemi, pek çok alanda olduğu gıbı sanat ve edebıyat yaşamımız da yeniliklerin yaşandığı bır dönemdir. Edebıyatımız roman, tıyatro, makale, gıbı yeni tur-lerle tanışmıştır. Ancak bu dönemde verilen yrünlerin çoğu, Fransız etkisının derin izlerini taşımış ve uzun Sayıla-cak bır süre boyunca bu ulusun yapıtlarından yapılan çevi-rı, adaptasyon ve taklıt şeklinde bizdeki yerini almıştır. Bu bağlamda, Ahmet Vefik Paşa adaptasyonlarıyla one Çı-karken Şınası, Şair Evlenmesi adlı pıyesiyle Batı tarzında ılk tiyatro yapıtını vermiştir. Görücü usulu evliliğin eleş-tirildiği piyes, klasık Fransız tıyatrosunun ve özellikle Mo-lıgre'in belirgin etki ve izlerini taşımaktadır.Soru: Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra “Geleneksel bıçımı dışında tıyatro, Türk temaşa yaşamına ılk defa bu dönemde gırmış. Turk halkı, Batı tarzında bır sahne turüyle tanışmıştır.” cümlesi getirilebilir?
Tanzimat Dönemi, edebiyat, sanat bu anahtar sözcüklerle bir paragraf sorusu yaz
Paragraf: Atmosferdeki parçacıkların boyutları, ışığın dalga boyuyla kıyaslanabılır ölçektedir ve guneş ışığı atmosferden geçerken mavı dalga boyundakı ışınlar daha fazla saçıldığı için gökyüzü mavı renkte gorunür. Havadakı su buharının yoğunlaşması sonucu oluşan bulutlar ise su damlacıkları ve buz krıstalleri içerir. Bulutları oluşturan su damlacıkları-nın ve buz krıstallerinın boyutları daha buyuktur ve guneş ışığı bulutların ıçınden geçerken butun dalga boyundakı ışınlar saçılır. Bu nedenle bulutlar beyaz görünür. Ancak bulutlar buyüyup kalınlaştıkça güneş ışınlarının buyük kısmı bulutlar tarafından soğurulur. Özellikle kış aylarında da-ha az mıktarda guneş ışığı, bulutların alt kışmına ulaşabılı-r. Bulutların kurşun rengi ya da sıyah olarak nıtelenmesi bununla ılgılıdır.Soru: Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir?
Atmosfer, ışık, bulutlar bu anahtar sözcüklerle bir paragraf sorusu yaz
Paragraf: En basıt şekliyle duzensiz hava hareketi olarak tanımlanan turbulans, suyun ıçınde oluşan gırdaplara benzetile-bilir. Uçak, en guvenli ulaşım aracı olsa da uçak yolcuları için uçağın türbulansa gırmesi korku ve endişe vericidir. Güneş'ten gelen enerjdeki değişimler nedenıyle atmosfer basıncında ortaya çıkan farklılıklar, farklı hızlarda hareket eden hava kütlelerinin çarpışması, havanın bır dağ kutlesı çevresindeki hareketi, fırtınalar gıbı farklı nedenlerle oluşabılır. Normal bır doğa olayı olmasına ve sık sık görülmesine rağmen bazı durumlarda tehlikeli olabılır. Çunkü turbulans, açık ve bulutsuz havalarda da ortaya çıkabılır. tahmın edilmesi ve uçakların radarları tarafından tespıt edilmesi çoğunlukla mumkün değildir.Soru: Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşün-cenin akışını bozmaktadır?
Turbulans, hava hareketi, uçak bu kelimeleri kullanarak bir paragraf sorusu yaz:
Paragraf: Bu kultüre hangi açıdan yaklaştığımızla ılgilidir. Nitekim bu alanda çalışan bilim insanlarının hemen hepsinin onu yeniden tarif etme çabası da bunu göstermektedir. Bununla beraber şımdiye kadar ortaya atılan bütün tarifler gözden geçirildiğinde hepsinde ortak olanı ve bu terimle ne kastedildiğini anlamak kolaydır.Soru: Kültürün farklı şekillerde tanımlanmasıyla ilgili ne düşünüyorsunuz?
Kültür, tanım, değişik : bu kelimeleri kullanarak kapsamlı bir paragraf sorusu yaz
Paragraf: Çocukluğum, ıssız olmasa da ulaşılması güç olan Anadolu kasabalarında geçti. Annem bana kitap sevgisini aşıladığında daha okumayı sokmemiştım. Oralarda kitap edinmek kolay değildi. ulaşabildiklerimi “kutsal emanet” belledim. Ortaokuldan itibaren okul kütüphanelerinin genellikle tek ziyaretçisi olurdum. İşte o an ben “kütuphanenin efendisi”ydım. Böyle bir yer açma düşüncesi, bende o günlerde bilinçaltıma sızmış olmalı.Soru: Kütüphane kurma fikri sizde nasıl oluştu?
Çocukluk, kitap, kütüphane : bu ifadeler ile bir paragraf sorusu oluştur
Paragraf: "Romanımı beğenmenızı bek- lemıyorum. Ben de beğenmiyorum. Çok kotu bır roman. Olayların nerede başlayıp bıttığı bellı değil. Yüzler bır gö- runup bır yıtmekte. Roman bır turlu sona ulaşamıyor. Her şeyı söyledim ışte! Bundan daha başka ne söyleyebilırsınız. kı?" diye yazmış. Bır eleştirmen kendisine, romanı okudu- ğunu, büyuk bır duzensızlık ıçınde korkunç bır duzen bul- duğunu soyleyınce “Oklara karşı mevzılanıyorum ben yok- sa romanımın farkındayım elbette.” der.Soru: Bu parçadan sözü edilen yazarla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir?
yazar, roman, eleştirme bu terimlerle bir paragraf sorusu hazırla
Paragraf: "Genellikle. basılsın dıye bır şey yazmaya kalkarsan tıpkı t0- toğraf çektirirken olduğu gıbı kasılıp kalırsın. Yeni bir şey ortaya koyamaz. ölürsün. Bunun üstesinden gelmenin en ıyi yolu. tıpkı günlük yazar gibi hıç yayımlanmayacağını du- şünerek her gün yazmaktır. Ben öyle yapıyorum. Bu, yuzu belırsız bır kalabalığa bır şey anlatma korkusunu yok etti- ğı gıbı ınsanı âdeta kendinden kurtararak özgurleştirir."Soru: Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ula- şılabilir?
yazar, eleştirme, roman : verilen kelimelerle bir paragraf sorusu hazırla
Paragraf: "John Fowles, Murakamı, Tanpınar. Kafka ve Pamuk yonun- den zengin bır kıtaplık sayılır. Psıkolojı. felsefe. ılahıyat açı- sından da fena sayılmaz. Son donemde yazdığım roman nedeniyle epeyce oryantalıstler. Batılı gezginlerin anıları, Osmanlıda gundelik hayat uzerine yazılmış kıtaplar oku- dum; bunlarla ılgılı ılgınç kıtaplar bulabılır. Ama bu benım yorumum ve bu konuda kesın bır şey soylemek Çok zor. Herkesin ılgı duyduğu alan, okuduğu yazar. yoğunlaştığı tür aynı değil çunku. Kıtaplıklar kışısel zevkleri yansıtır. Be- nım zevkiımin bır başkasına hıtap edıp etmeyeceğini bile- mem. Benım ıçın zengınlık olan kıtaplar, onun için çorak topraklar olabılır."Soru: Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık ola- rak söylenmiş olabilir?
yazar, kitap, okuma bu kelimelerden bir paragraf oluştur ve soruyu ekle
Paragraf: "Mehmet Rayf'un ıkıncı oykü kıtabı olan ve ılk olarak 1909'da yayımlanan Âşıkanc. Summer Palace'ta Bir Dans Yarışması. Serap ve Garam-, Şebab adlı öykulerden olu- şur. Mehmet Rauf. gözlem yeteneği ve tahlıl ustalığıyla kaleme aldığı uç oykusunde dığer metinlerinde de sıkça gorulen aşk ve evlilik gıbı konuları işler."Soru: Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşün- cenin akışını bozmaktadır?
yazar, kitap, gözlem : bu kelimeleri kullanarak bir paragraf yaz ve bir soru sor
Paragraf: Son yıllarda yapılan araştırmalar, bugüne kadar koleksıyoncu-luk veya hobı olarak tanımlanan davranışın ıstıfleme bağımlılı-ğı olarak adlandırılan bır tur hastalık olabileceğini gosteriyor. Yıllardır biriktirilen bır yığın eşyanın ıçınden hangılerının kalıp hangılerinın gideceğine karar verme anında kışıler, DUyYUk ıht-ı-malle hastalıklarıyla ilk kez yuzleşiyorlar. Küçucuk ve ışine hıç yaramayan/yaramayacak bır şeyı bıle gözden çıkarmak. ıstıf-çilerde derin travmaltık uzuntuler yaratabılıyor.Soru: Bu parçada istifleme bağımlılığıyla ilgili olarak aşağıdaki-lardan hangisine değinilmiştir?
İstifleme, hastalık, davranış bir paragraf sorusu yaz
Paragraf: Travma, bir durum karşısında orselenme, sarsıntı geçirmedir. Travmatık üzüntü ise travmaya yol açan uzuntu demektir. Par-çada ıstıfleme bağımlılığı olan kışilerle ılgili olarak “.. .bıriktiri-lenen bir yığın eşyanın içinden hangilerinin kalıp hangilerinin gide-ceğine karar verme anında.... Küçucuk... bir şeyi bile gözden çıkarmak. ıstifçilerde derin travmatik üzüntüler yaratabılıyor” denmektedir.Soru: Bu parçada ıstıfleme bağımlısı kişilerle ilgili olarak “eşyalarından ayrılma durumuyla karşı karşıya kaldıklarında bağımlı kişilerin verdiği tepkiye” değinilmiştir.
Travma, üzüntü, ıstıfleme bu kelimeleri kullanarak Türkçe paragraf sorusu sor
Paragraf: Bir ulkenin edebiyatıyla o ulkenin toplumsal yapısı arasında sıkı bır etkileşim vardır. Edebi eserleri toplumsal açıdan de-ğerlendiren eleştirmenler ve edebiyat kuramcıları, sık sık bu gerçeğin altını çızerler; edebiyatla toplumsal değişmeler arasındaki ilışkıyı vurgularlar. Toplum hayatında oluşan her turlu değişimin edebi urunlere de yansıyacağını kanıtlamaya çalı-şırlar. Toplumsal hayatı. edebi urünlere doğrudan etki eden ve onları bıçımlendıren temel etkenlerin başında sayarlar.Soru: Bu parçadan çıkarılacak en kapsamlı yargı aşağıdakile-rin hangisidir?
Edebiyat, toplumsal yapı, etkileşim : verilen kelimelerle bir paragraf sorusu hazırla
Paragraf: Hangı dılde yazılmış olursa olsun. her Şıır bır bestedir. Başkabır dıle çeviri. o bestenin icrası gıbıdır. Beste aynıdır. seslendıren farklı. Sozün kayıt altına alınmasından berı yüzlerce dılde yazılmış mılyonlarca Şır. yalnız kendi dillerine sıkışıp kalır çeviri yapılmasa. Dunyanın Şur güzelliklerini bütün ınsanlığa ancak çevırıyle yaşatabırız. Şır yazan, Şırden anlayan, şaır gıbı duyup duşunen kışının elınde diller arasında gezintiye Çıkar Şırler, kalbıne gırdığı ınsan Sayısı yuz binlerden mılyonlara ulaşır. Iş bılmezlerin elinde Şur tadını kaybeden metinlerdir şurın çevirisının yapılamayacağına ılışkın göruşun kaynağı. İstediği kadar dıl uzmanı Ol sun, örneğin Ingılızce ve Turkçeyı kusursuz bılsın. yıne de şaır bır yanı olmalıdır Şır çeyirmenininSoru: Bu parçada asıl anlatılmak istenen, aşağıdakilerden hangisidir?
şiir, beste, çeviri bu kelimeleri kullanarak Türkçe paragraf sorusu sor
Paragraf: Ister okuma rekorları kırmış bır roman olsun ıster mılyonların dılınde dolaşan bır Şur isterse klasıkleşmış bır öyku... Kıtapçılara ya da kutüphanelere gıttığımızde onların yuzlercesiyle karşılaşırız raflarda. Alır. büyuk bır heyecanla okuruz. Okuma bıttıkten sonra içlerinden bazılarını daha yakın buluruz kendimize. Onları diğerlerinden ayıran, durduğu muz yerdir.Soru: Bu parçaya göre, okurun bazı yapıtları kendine yakın görmesini sağlayan etken aşağıdakilerden hangisidir?
kitap, okuma, yakın olma bu kelimeleri kullanarak bir paragraf sorusu yaz:
Paragraf: Çevırı metinlerde sadakat adına okunmaz, anlaşılmaz metinler uretilmesine tanık oluyoruz Sık sık. Çevirmenlerin kendı yorumlarına sadık kalmak yerine kaynak metnin sozcuklerine ve soz dızımına sadık kalmalarının çarpık sonuçlarını goruyoruz. Örneğin, “alevlerin yıyıp bıtırdığı binalar” dıye çeviriyor metni çevirmen. Allah aşkına eviniz yansa ve biri sıze ne oluyor dıye sorsa ona, "Alevler ayımı yedi bıtırdi.” mı dersiniz, yoksa “Alevler evımı yakıp kul etti.” mi? Böyle bır çevirmene okur guven duyamaz. İşin tuhafı, metne sadık kaldığını sanan çevirmenin metne sadakatinden kuşkulanmaya başlar. “Sadık olsa boyle garıp bır şey söylemez. der. Yanlış sadakat anlayışı dedığım şey bu. Okur olarak bıze ne faydası var bunun, zorlanmaktan başka?Soru: Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
çeviri, metin, sadakat : bu ifadelerden bir paragraf sorusu oluştur
Paragraf: Sokrates e göre. eğitim yoluyla aydınlanmamış kışı. yeral-tında bır mağarada eli kolu bağlı. yüzu mağaranın duvarı-na dönük. arkasındakı ateşın yaraltığı golgelerı gören ve tek gerçeğin bu gölgeler olduğunu sanan ınsanlar gıbıdır. Inançlar ve sanılar dunyasında yaşar. Bırı gelir, elini aya-ğını çozer de onu mağaradan dışarı çıkarmaya zorlarsa once karşı çıkar, dışarı çıkınca da gözlerini güneş ışığına sımsıkı kapatır. Çunkü ışığa yabancıdır. ışık onun gozleri-nı kamaştırır. Derken once ınsanların ve başka nesnele-rın gölgelerini, sonra onların suda yansımalarını ve nıha-yet kendını görür. Gorduklerı karşısında donakalır, onları anlamlandırmakta zorlanır. Gorduğu her şeyın kaynağının güneş olduğunu anlaması ıse zaman âlır.Soru: Bu parçadan eğitim yoluyla aydınlanmamış kişilerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?
Mağara, Sokrates, eğitim bu anahtar sözcüklerle bir paragraf sorusu yaz
Paragraf: Anadolu yollarında ilerlerken bırden yolun kenarında kü-çük bir elin sallandığını görursünuz. Irmakta tuttuğu balı-ğı. ağaçtan topladığı elmayı ya da otların arasından der-ledıği yaban çiçeklerini almanız ıçin sıze uzatırlar. Eve üç beş kuruş göturmektir amaçları. Arabanız, uzerlerine tozlar savururken Sıze hıç kızmazlar. Buyüklere kızılan bır dünya-yı hayal bıle edemezler çunku. Anadolu çocuklarıdır onlar. Onat Kutlar onları kardelenlere benzetir ve ekler. “Her bırı-nı ayrı ayrı anlatmak olanaksızdır çunku hepsı aynı guzel-liktedir.” Üç beş kelam etseniz hemen kanları kaynar. peşınızden ayrılmazlar. Yuzlerinden tebessum eksik olmaz. Kımı zaman ağlarlar da... Gozyaşlarını saklamazlar. sakla-mak ısteseler de beceremezler. Onların hukumdarı. sevgi-dir. Bu yüzden, gozunuzdeki en küçük ışığı bile hemen ya-kalarlar.Soru: Bu parçada “Anadolu çocuklarıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
Anadolu, çocuk, sevgi bu kelimelerden bir paragraf oluştur ve soruyu ekle
Paragraf: Yunan mıtolojı ve kulturünde, Orta Doğu ve Roma kulturle-rınde gölgesi hep hıssedilen Frigler, MÖ 1250'lerde Trak-ya ve Tuna kıyılarından Anadolu'ya geldiler. Anadolu ya geçtikten sonra uzunca bır sure Marmara Deniızı kıyıları-nın ve Sakarya Nehrı'nın yayı ıçınde kalan bölgede goçe-be kavımler olarak yaşadılar. MO 738 yılında ıse bugünkü Polatlı yakınlarında bulunan. Gordıon'un başkent olduğu Frıg Devleti'ni kurup sabıt yaşama geçtiler. Dınsel açıdan kutsal olarak kabul ettikleri bolge ıse Dağlık Frıgya olarak adlandırılan yaylalardı. Bu yaylaların sarp yamaçlarında dınsel amaçlı çok sayıda gösterişli kaya anıtı ınşa ettiler. Friglerden gunumuze değin gelmiş efsanelere ve İlk Çağ belgelerine göre Frigler, dönemlerinin en becerıklı ulusla-rındandı. Ortası göbekli hamam taşlarından fıbula adı verilen çengelli iğnelere. dokumacılıktan ahşap ışlemeciliğıne de-ğin bugun de kullanılan pek çok şeyı ınsanlığa armağan ettiler.Soru: Bu parçadan Friglerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangi çıkarılamaz?
Frig, kültür, tarih : bu kelimeleri kullanarak bir paragraf yaz ve bir soru sor
Paragraf: Gündelik yaşamda zaman zaman aynı anlamda kullanılsa da sanatı zanaatla bir tutmak doğru değildir. Çunkü ikisinin çok önemli farkları vardır. Sanat bir duygunun, bir hayalın, bir tasarı ya da güzelliğin insanda oluşturduğu estetik karşılıktır. Zanaat ise insanın gündelik yaşamla ilgili bir gereksinimini karşılamaya yöneliktir. Sanat, sezgi ve yaratıcılığı gerektirir, zanaat ise Çıraklık, kalfalık aşamalarında kazanılan deneyimin ürünü olan ustalıktır. Sanatçı yeteneğiyle doğar, zanaatlçı belli aşamalardan geçip usta olur. Sanat eseri biriciktir, benzeri yoktur oysa aynı zanaat eserinden düzınelerce vardır. Zanaat, üretildiği ortamın ihtiyaçlarına cevap vermeye çalışırken sanat, tüm insanlığa seslenir.Soru: Aşağıdakilerden hangisi sanat ve zanaat arasında yapılan karşılaştırmalardan biri değildir?
sanat, zanaat, farkları bu kelimeleri kullanarak Türkçe paragraf sorusu sor
Paragraf: Jorge Luis Borges, Şu Şir İşçiliği adlı kitabının “Sözün Müziği ve Çeviri” başlıklı bölümde Şir çevirısının imkânları ve sınırları üzerinde durur. Borges, bu sözde bir doğruluk payı olduğunu kabul eder. Şairlerin, sıradan kelimeleri sıra dışı anlamlarda kullanarak büyülü bir atmosfer yarattığını, çeviri sırasında ozgunluğun kaybolduğunu, böylece Şire kastedildiğini söyler.Soru: Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşünce akışını bozmaktadır?
çeviri, şiir, doğruluk bu kelimeler ile bir paragraf sorusu sor
Paragraf: Sabah serinliğinin tatlı sarhoşluğunda, avlulu evlerinin bulunduğu sokağı geride bırakıp sulama kanallarından gurul gurul akan suyun melodisi ve kuş cıvıltıları eşliğinde iki tarafı meyve bahçeleriyle çeyrılı toprak yolda, dut bahçelerine doğru yola koyuluyoruz. Dut bahçelerine ulaştığımızda, ağaçların altına brandaları yayıp içimizden en güçsüzünün dut ağacına tırmanıp dalları sallamasını bekliyoruz. Dallarından kopan dutların brandaya düşüşu kar tanelerini andırıyor. Kımileri olgunluğun mertebesine ulaşmış, kımileri kurumaya yüz tutmuş. Brandada toplanan dutları kovaya boşaltıyor, dutla doldurulmuş kovalarla evin yolunu tutuyoruz. Kapı önlerinde ateşler çoktan yakılıp kazanlar kurulmuş. Dutları yıkayıp kaynamaya bırakıyoruz.Soru: Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
sabah, ağaç, dut bu terimlerle bir paragraf sorusu hazırla
Paragraf: Görüntüyü ışık yoluyla yüzey üzerine resmetme tekniği olan fotoğraf, 1890'lu yılların ortasından itibaren yaygınlaşmıştır. Yüzey üzerine görüntünün oluşturulması optik ve fizik bilim terimlerini, bu görüntünün kaydedilerek sabitlenmesi de kimya bilimiyle ilgili terimleri kapsar. Teknolojisinin gelişmesi de fotoğraf terimleri ile sayısal teknoloji terimlerini bir araya getirir. Eski fotoğraf, analog teknolojisinin, yeni fotoğraf ise verilerin basamaklanarak kodlandığı sayısal teknolojisinin ürünüdür. Eski fotoğraf diye adlandırılan sınıflamaya ait fotoğrafçılık terimleri ile fizik ve kimya bilim alanları, güzel sanatlar ve sayısal teknolojı alanlarının terimlerini kullanan yeni fotoğrafçılığın terimleri arasında farklar vardır.Soru: Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden önce Fotoğrafın oluşumunda çeşitli bilim dallarının etkileşimi ve bir araya gelişi söz konusudur.” cümlesi getirilebilir?
fotoğraf, teknoloji, bilim bu kelimelerden bir paragraf oluştur ve soruyu ekle
Paragraf: İnsanın yüreğine bılım yapma ateşini duşuren ılk şey. doğadakı olayların bellı aralıklarla tekrarlandığını gözlemlemesıdır. Güneş'in her sabah doğup akşam batması. Ay'ın belli aralıklarla benzer şekiller alması ve mevsimlerin aynı sırayla yaşanması ınsanoğlunun dıkkatını çekti.Soru: Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra “Güneşin her sabah ufukta nereden doğduğunu işaretlemeye başlayan insanlar. bu işaretlerin belli bir dön gü ıçınde gidiıp geldiğini fark etti. cümlesi getirilebilir?
Güneş, yıl, gözlem : bu kelimeleri kullanarak bir paragraf yaz ve bir soru sor
Paragraf: İnsanın hayatındakı önemli her şey. hep bazı zamanları bekliyor. Eleştiri ıçın de böyle olmuştu. Uzun bır okuma döneminden sonra eleştırı yazmaya başladım. Şımdi onca eleştiri ve deneme kılabından sonra romana geldi sıra. Çok çalışmak zorunda kaldığım ıçın yakınlarıma. yazmak istediğim kıtabı yazamadan gideceğim bu dunyadan, diyordum hep.Soru: Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisine cevap olarak söylenmiştir?
Roman, zaman, eleştiri bu kelimeleri kullanarak Türkçe paragraf sorusu sor
Paragraf: Hayvan derilerinin endüstride verimli bır bıçımde kulla-nılması, ıyı işlenerek kalıtelı deri elde edilmesiyle mümkündür. Kalıtelı bır deri elde edebilmek ıçın. kıreçleme ve tüyleri temizleme ışlemınden once derilerin ıyıce ıslatılması gerekir.Soru: Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşün-cenin akışını bozmaktadır?
Deri, endüstri, işlem : bu ifadeler ile bir paragraf sorusu oluştur
Paragraf: Hınt Okyanusu'nun guneybalısında yer alan dunyanın dorduncü buyük adası Madagaskar. yeryuzünde dınozor-ların hukum surduğu dönemlerde Afrıka ana karasından kopmuştu. Çevresindeki kıtalardan uzak. tek başına duran Madagaskar, kıtayla bağlantısının kalmaması sayesın-de benzersiz bır bıtkı ve hayvan çeşitliliğine ulaştı.Soru: Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar?
Madagaskar, ada, çeşitlilik bu kelimeleri kullanarak bir paragraf sorusu yaz:
Paragraf: Bugün uluslararası bir şöhretin sahibi olan Haruki Murakamı'nın Rüzgârın Şarkısını Dinle adlı romanında bir gencin yazarlığa adım atışının hikâyesine tanık oluruz. Kısa ve sıcak bir anlatı Rüzgârın Şarkısını Dinle. 1978 yılında yayınlanan bu romanın ve devamı niteliğindeki ikincisinin, Murakamı'de ayrı bir yeri olduğunu, kitabın 2014 yılı baskısına eklediği "son söz"den de öğreniyoruz. Yazarlar ilk romanlarında kendilerini anlatır, derler. Ancak Haruki Murakamı, 29 yıllık dilimi kapsayan Ruzgârın Şarkısını Dinle'de basit bir "hayatım roman" klişesine düşmemiş, gerçek Murakamı ile romanın yazar adayı anlatıcısı arasına belli bir mesafe koymayı bilmıştır.Soru: Bu parçada Haruki Murakamı ile ilgili olarak anlatılmak istenilen, aşağıdakilerden hangisidir?
Haruki Murakamı, roman, yazar bu kelimeleri kullanarak Türkçe paragraf sorusu sor