audio
audioduration (s) 0.12
23.1
| text
stringlengths 1
161
| language
stringclasses 6
values |
---|---|---|
Sonra daha keyifli bir sesle ilave etti: | turkish |
|
Gözlerini oraya diker, hiç konuşmadan beklerdi. | turkish |
|
Planın neydi? | turkish |
|
Eline ne oldu? | turkish |
|
Turnuvaya otuz beş ülkeden yaklaşık dört yüz atlet katıldı. | turkish |
|
O benim kızım. | turkish |
|
Dragnea'nın seçimi pek kişiye sürpriz oldu. | turkish |
|
Niye yalan söylüyorsun? | turkish |
|
Yıllık sıcaklık farkları azdır ve her mevsimde nem yüksektir. | turkish |
|
Kendimizi bu sanat türüne adamamızı sağlayan şey ne? | turkish |
|
Gideceğim yere çamaşırsız da gidilir. | turkish |
|
Almadan vermek Allah'a mahsustur. | turkish |
|
Aşık daima bey oturmaz. | turkish |
|
Sandığın üstüne bir yüzlük atıp giderken boyacı arkasından seslendi. | turkish |
|
Yenice eleğim, seni nerelere asayım? | turkish |
|
Velakin her şeyin çaresi bulunur. | turkish |
|
Bana "sen" dediniz, farkında mısınız? | turkish |
|
Çok teşekkür ediyorum. | turkish |
|
Ne oldu orada? | turkish |
|
Bu alanda bir aksama mı var? | turkish |
|
Fakat bunlar... | turkish |
|
Bir hafta mı? | turkish |
|
Mesele o değil. | turkish |
|
Bu kasabanın kaçak rakıları pek enfestir… | turkish |
|
Saldırının görüntüleri tüm dünyaya yayıldı. | turkish |
|
Kilometrelerce uzayan bu caddede böylece birkaç kere gidip geldim. | turkish |
|
Peki şimdi ne olacak? | turkish |
|
Caddeye çıkınca bu kadın kalabalığı içinde şaşırdım. | turkish |
|
Anlamadım, ne? | turkish |
|
Peki bu yeni gibi görünen uzlaşma nereden geliyor? | turkish |
|
Buna imkan yok. | turkish |
|
Benimle gelir misin? | turkish |
|
Romanya erkekler dalında ikinci oldu. | turkish |
|
Başını öte tarafa çevirdi. | turkish |
|
Tekrar güldü. | turkish |
|
İkinci şekle cevap vermeyi daha kolay buldu. | turkish |
|
Bakabilir miyim? | turkish |
|
Projenin iki yıl içinde tamamlanması bekleniyor. | turkish |
|
Gecenin bütün karanlığıyla hükümran olduğu bu yerde, ne yapması lazım geldiğini düşünüyordu. | turkish |
|
Senin içindi. | turkish |
|
İlk sırada, faturalarını ödemeyen müşteriler var. | turkish |
|
Bu meret de öyle yerlerden hoşlarınmış… | turkish |
|
Görmeden geçmeyin! | turkish |
|
Yaylaya varalım da, azıcık oturur dinleniriz, o zaman anlatırım! | turkish |
|
Fikir karışık tepkilere yol açtı. | turkish |
|
Bu yılki fuarın onur konuğu Küba. | turkish |
|
Kuşların ikisi de karantinada öldüler. | turkish |
|
Bir öküz sattım, bu kadar verdiler. | turkish |
|
Napolyon bin sekiz yüz sekizde buradaymış. | turkish |
|
Hoşuna gidiyor mu? | turkish |
|
"Kupayı koz söyleme!" gibi akıl öğreterek oyuna karışmaya başladılar. | turkish |
|
Korkunç olmalı. | turkish |
|
Efendim, ben ona gittim: Beni dışarı attı. | turkish |
|
Ayin, on beş dile tercüme edildi. | turkish |
|
Bir şeysi yok dediler! | turkish |
|
Perde kapandığı zaman herkes coşkundu. | turkish |
|
Çeneni kapar mısın? | turkish |
|
Çocuklar nerede? | turkish |
|
Ayrıca özel efektleri överek bunların "dikkat ve hassasiyetle yapıldığını" söyledi. | turkish |
|
Bir nalına vurur, bir mıhına. | turkish |
|
Hayır, kesinlikle olmaz. | turkish |
|
Sana bir sır verebilir miyim? | turkish |
|
Bana yardım eder misiniz? | turkish |
|
Güzel görünüyor. | turkish |
|
Anneme pek benziyor da… | turkish |
|
Nereye? | turkish |
|
Yazarın yetmiş kitabı yirminin üzerinde dile çevrildi. | turkish |
|
Bu şarkı… | turkish |
|
Elli sekiz | turkish |
|
İki hafta oldu. | turkish |
|
Üyelik ufukta göründü, ancak Hırvat halkı buna hazır mı? | turkish |
|
Elimden gelen ancak kaçmaktı, onu da şimdi yapamazdım. | turkish |
|
Buluşma mı? | turkish |
|
Bağırsana be! | turkish |
|
Her zamanki gibi basit bir soğukalgınlığına benzemiyordu. | turkish |
|
Her şeyi, her şeyi, bilhassa ruhumu hiç bulunmayacak yerlere saklamalı. | turkish |
|
Maaşları düzenli olarak ödeniyor. | turkish |
|
Maria bir aralık: | turkish |
|
Ya, benim minimini Gülsüm'üm, sen adeta benim kızım yerindesin… | turkish |
|
Mustafa: "Baş üstüne beyim…" dedi. | turkish |
|
Sürün atlarınızı! | turkish |
|
Jandarmalar yanına koştular. | turkish |
|
Doktor şapkasını giyip gidene kadar ateşi gelmedi… | turkish |
|
Ailemize. | turkish |
|
Her şey bana başka türlü görünüyor; size öyle değil mi? | turkish |
|
Ailenin her ferdine birer dilim dağıtılıyor. | turkish |
|
Ne oldu sana böyle? | turkish |
|
Bu mesele çok fazla uzadı. | turkish |
|
Annesi profesyonel Amerikan Güreşçisi ve babası profesyonel bir boksördür. | turkish |
|
Tesadüf olamaz. | turkish |
|
Oluyor işte. | turkish |
|
Birden oluverdi. | turkish |
|
Ömer gözlerini yere indirdi: | turkish |
|
Beraberiz. | turkish |
|
Sanırım bu kadar. | turkish |
|
Ne neden? | turkish |
|
Kıpırdamayın. | turkish |
|
Hey | turkish |
|
Her şeyi duydum. | turkish |
|
Gardiyanın işareti üzerine ayağa kalktılar. | turkish |
End of preview. Expand
in Dataset Viewer.
README.md exists but content is empty.
- Downloads last month
- 12