Unnamed: 0
int64 0
916
| category
stringclasses 3
values | topic
stringlengths 3
74
| text
stringlengths 2.18k
77.7k
| num_tokens
int64 792
28.2k
|
---|---|---|---|---|
0 | Tanı ve Testler | Tiroid Biyopsisi | Tiroid bezini oluşturan hücrelerin düzensiz çoğalması sonucu oluşan tiroid nodülleri, toplumda sık rastlanan rahatsızlıklar arasında yer alıyor. Çoğunlukla belirti vermeyen tiroid nodülleri, muayene ve ultrason görüntülemesi ile tespit ediliyor. Tespit edilen tiroid nodülünün iyi ya da kötü huylu olup olmadığının belirlenmesi tiroid biyopsisi ile mümkün olabiliyor. İnce iğne aspirasyon biyopsisi, kalın iğne biyopsisi ve açık biyopsi tiroid nodülleri için güvenilir tanı yöntemleri arasında yer alıyor. Bununla birlikte tiroid biyopsisinin yapılan tekniğe göre hızlı, ucuz, konforlu ve güvenli sonuçlara ulaşma gibi avantajları bulunuyor. Memorial Ankara Hastanesi Radyoloji Bölümü Uzmanları, tiroid biyopsisi ile ilgili bilgi verdi.Tiroid bezini oluşturan hücrelerin düzensiz çoğalması sonucu oluşan tiroid nodülleri, toplumda sık rastlanan rahatsızlıklar arasında yer alıyor. Çoğunlukla belirti vermeyen tiroid nodülleri, muayene ve ultrason görüntülemesi ile tespit ediliyor. Tespit edilen tiroid nodülünün iyi ya da kötü huylu olup olmadığının belirlenmesi tiroid biyopsisi ile mümkün olabiliyor. İnce iğne aspirasyon biyopsisi, kalın iğne biyopsisi ve açık biyopsi tiroid nodülleri için güvenilir tanı yöntemleri arasında yer alıyor. Bununla birlikte tiroid biyopsisinin yapılan tekniğe göre hızlı, ucuz, konforlu ve güvenli sonuçlara ulaşma gibi avantajları bulunuyor. Memorial Ankara Hastanesi Radyoloji Bölümü Uzmanları, tiroid biyopsisi ile ilgili bilgi verdi.Tiroid kanseri olasılığını artıran faktörler nelerdir?Tiroid kanseri risk faktörleri doğumsal ve edinilen olmak üzere ikiye ayrılabilir. Tiroid kanseri olasılığını artıran risk faktörleri şu şekilde sıralanabilir.Cinsiyet: toplumda görülen tiroid kanserleri kadınlarda erkeklere oranda daha fazla görülmektedir. Kadınlarda daha fazla tiroid kanserinin görülmesinin nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte östrojen hormonuyla ilgili olabileceğini düşünülmektedir.Radyoterapi: Özellikle baş ve boyun bölgesinde yapılan radyoterapiler tiroid kanseri riskini artırabilmektedir.Genetik faktörler: Hücresel düzeyde meydana gelen çeşitli mutasyonlar ve genetik faktörler tiroid kanseri riskini artırabilir.Ailesel geçiş: Ailede tiroid kanseri öyküsünün olması tiroid kanseri riskinin artmasına sebep olabilmektedirTiroid biyopsisi nedir?Tiroid biyopsisi, tiroid bezinden küçük bir parça alınarak bu dokuda kanser veya enfeksiyon durumlarının var olup olmadığını belirlemek için yapılan girişimsel tanı işlemidir. Tiroid bezi nefes borusunun önünde, gırtlağın hemen altında bulunan bir organdır. Bazı durumlarda tiroid bezinin içinde sert ele gelen veya görüntüleme yöntemleri ile tespit edilebilen nodüller oluşabilir. Bu nodüller çoğu zaman tehlikeli olmamakla beraber, bazı durumlarda kanser olabilir. Tiroid biyopsisi hangi durumlarda yapılır?Tiroid biyopsisi, tiroid bezinde bulunan bir nodülün tam olarak iyi ya da kötü huylu olup olmadığının belirlenmesi gerektiği durumlarda yapılır. Bu nodüller fizik muayene, ultrason görüntülemesi veya radyoaktif tiroid taramasında tespit edilebilir.Tiroid biyopsisi kimlere yapılmaz?Tiroid biyopsisi aşağıdaki durumlara sahip kişilere yapılmaz:Hangi tür nodüllere biyopsi uygulanır?Tiroid nodülleri elle muayene ve ultrasonografik görüntüleme yöntemi ile belirlenebilir. Ultrasonografide saptanan ve kanser yönünden şüpheli özellikler taşıyan tiroid nodüllerine tiroid biyopsisi uygulanır.Tiroid biyopsisi nasıl yapılır?Tiroid biyopsisi 3 farklı yöntem ile yapılabilir. Bu yöntemler şu şekilde sıralanabilir:İnce iğne biyopsisi: Hastanın boynu antiseptik ile temizlenir. Hastaya lokal veya topikal anestezi uygulanabilir. Biyopsiyi gerçekleştirecek olan hekim, tiroid nodülünden hücreleri çekmek için kan alımında kullanılan iğneden daha küçük ve ince bir iğne ile ultrason rehberliğinde nodülün içine girer. Örnekleme alındıktan sonra iğne nodülden çıkarılır. Ek numune alınması gerektiği durumlarda yeni bir iğne kullanılır. Birkaç hücre örneği elde edebilmek için nodüle genellikle 2 veya 6 kez ince iğne batırılabilir. Böylece kanserli hücrelerin bulunma şansı artırılır. Biyopsi yapıldıktan sonra hastanın boynuna baskı uygulanır. İnce iğne biyopsisi ortalama yarım saat sürer. Birçok hekim tiroid biyopsisi için ameliyattan ziyade ince iğne biyopsisi yöntemini kullanmayı tercih eder.Kalın iğne biyopsisi: İnce iğne aspirasyon biyopsisinden net cevap alınamayan durumlarda uygulanabilen bir tiroid biyopsi yöntemidir. Uzman hekim tarafından ince iğne aspirasyonunda kullanılan iğneden daha büyük ve özel uçlu bir iğne ile nodüle girilir ve bir pirinç tanesi büyüklüğünde doku örneği çıkarılarak patoloji laboratuvarına gönderilir.Açık biyopsi: Bu yöntem bir cerrah tarafından ameliyathanede yapılır. Bu işlemde hasta genel anestezi ile uyutulur ve tiroid bezinin üzerindeki cilt özel bir sabun ile temizlenir. Cerrah tiroid bezini görmek için hastanın derisine bir kesi açarak tiroid dokusu örneği veya bir nodülü alabilir. Alınan tiroid dokusunda kanser hücresi olup olmadığının belirlenmesi için örnek laboratuvara gönderilebilir. Kanser hücreleri bulunursa, cerrah tiroid bezinin çoğunu veya tamamını bu işlemde çıkarabilir. Kesi dikişlerle kapatılır ve dikişlerin üzerine bir bandaj konulur. Bazı hastaların bu işlemden sonra gece hastanede kalması gerekebilir. Açık biyopsi işlemi, diğer testler ile belirtilerin nedeni bulamadığında yapılır. Bu işlem ameliyat gibi olduğu için hastanın iyileşme süreci diğer yöntemlere göre uzun sürer. Bu sebeple açık biyopsi, iğne biyopsisi kadar yaygın olarak kullanılmaz.Tiroid biyopsisinin avantajları nelerdir?Ultrason görüntülemesi tiroid bezinde bulunan kitlelerin içeriği ile ilgili bir bilgi vermez. Bu sebeple tiroid nodülünden alınan biyopsi örneğinin patolojik laboratuvarda değerlendirmesi, kitlenin kanserli olup olmadığı konusunda net bilgi sağlar. Bununla birlikte tiroid biyopsisinin yapılan tekniğe göre hızlı, ucuz, konforlu ve güvenli sonuçlara ulaşma gibi avantajları bulunmaktadır. Aynı zamanda yapılan biyopsi işlemi sonucunda tiroid kanseri olunmadığının belirlenmesi ile birlikte hastalar da gereksiz ameliyatlardan kurtulur. Nodülün sonucunun kötü huylu olarak sonuçlanması durumunda ise yapılacak cerrahinin kapsamının belirlenmesi sağlanır. Tiroid biyopsisi sonrasında hasta nelere dikkat etmelidir?Tiroid iğne biyopsisi sonrasında biyopsi yapılan bölgeye gazlı bez veya steril bir bez ile 20 dakika süresince baskı uygulanır. Bu süre sonunda herhangi bir bandajlama yapılmasına gerek duyulmaz. Ancak biyopsi yapılan alana enfeksiyon açısından bir gün dikkat edilmesi gerekir.Açık biyopsi de ise hasta ameliyat edildiği ve genel anestezi aldığı için gerektiği durumda hastanede bir gece yatışı uygun görülebilir. Bu biyopsi yönteminde kesi oluşacağı için iyileşme süreci biraz daha uzun sürmekte ve enfeksiyon kanama gibi risklere dikkat edilmesi gerekmektedir.TİROİD BİYOPSİSİ İLE İLGİLİ SIK SORULAN SORULARTiroid bezi nedir?Boynun ön kısmında bulunan “Adem elması” olarak da bilinen kıkırdak çıkıntının altında yer alan 15-20 gram ağırlığında ve kelebek şeklinde olan bir bezdir. Tiroid bezi, ürettiği hormonlar aracılığıyla vücudun metabolik aktivitesini gerçekleştirmesini sağlar.Tiroid nodülü nedir?Tiroid nodülü, kelebek şeklinde olan ve boynun alt kısmında bulunan tiroid bezindeki normal tiroid hücrelerinin, aşarı çoğalması sonucu oluşan kistik (içi sıvı dolu) ya da katı kitlelerdir. Tiroid nodüllerine toplunda oldukça sık rastlanır. Görülen tüm tiroid nodüllerinin yaklaşık yüzde 5’i tiroid kanserine dönüşürken, bu kanser kadınlarda erkeklerden 4 kat daha fazla görülmektedir. Tiroid biyopsi sonucu pozitif ne demektir?Tiroid biyopsi sonuçlarında ibareler; “benign” (temiz, kanser hücresi yok), “malignite pozitif” (kanser hücresi pozitif), “malignite şüpheli” veya “nondiagnostik” (tanı açısından yetersiz ) olarak yer alır. Nondiagnostik olarak raporlananlara tekrar biyopsi yapılır. “Malignite Pozitif” sonucu nodülün kanserli olduğu anlamına gelir.Tiroid biyopsisi acı verir mi?İğne aspirasyon biyopsisi lokal anestezi eşliğinde yapıldığından acısız bir işlemdir. Hasta başını geriye doğru eğik halde hareketsiz bir şekilde tuttuğundan hafif rahatsızlık hissedebilir. Açık biyopside ise, biyopsi sırasında hasta genel anestezi altında olduğundan hiçbir şey hissetmez.Tiroid ince aspirasyon biyopsisi riskli midir?Tiroid ince iğne aspirasyon biyopsisi çok güvenli bir prosedürdür. Ancak bazı küçük riskler taşıyabilir. Bu riskler; biyopsi yerinde kanama, enfeksiyon ve tiroid yakınındaki yapılarda hasar oluşması olarak sıralanabilir. Tiroid yakınındaki yapılarda hasar oluşması riski işlemin ultrason eşliğinde yapılmasından dolayı çok nadir görülür. Bununla birlikte ince iğne aspirasyon biyopsisinin nodülün kanserli olup olmadığını kesin olarak göstermeme riski de bulunmaktadır. Bu risk ortaya çıkarsa biyopsinin tekrarlanması gerekebilir.Tiroid ince iğne biyopsisi sırasında hasta uyutulur mu?Tiroid ince iğne biyopsisi sırasında hasta uyutulmaz. İşlem yapılacak bölge lokal anestezi ile uyuşturulur. Ancak açık biyopsi de hastaya genel anestezi uygulanır.Tiroid nodülü biyopsisi tehlikeli midir?Tiroid biyopsileri ince iğnelerle yapıldığı için komplikasyon riski çok düşük olmakla birlikte ciddi bir ağrısı ve yan etkisi olmayan güvenli yöntemler arasında yer alır.Tiroid ince iğne biyopsisi ne kadar sürer? Tiroid ince iğne biyopsisi yaklaşık 30 dakika kadar sürer. | 3,501 |
1 | Tanı ve Testler | 3 Boyutlu Ekokardiyografi | Bilgisayar ve transdüser sistemlerindeki teknolojik ilerlemeler sayesinde; son 20 yılda 2 boyutlu ekokardiyografiye ek olarak 3 boyutlu ekokardiyografi teknolojisi gelişmiştir. Yapısal kalp hastalıklarının tanı ve tedavisinde 3 boyutlu ekokardiyografi büyük önem taşır. 3 boyutlu ekokardiyografi, radyasyonsuz ve gerçek zamanlı elde edilen 3 boyutlu görüntüler sayesinde, kalbe ait odacıklarla ve damarlarla ilgili ölçümlerinin detaylı olarak analiz edilebildiği ve kalbin anatomik detaylarının görülmesini sağlayan ileri teknoloji bir görüntüleme yöntemidir.Bilgisayar ve transdüser sistemlerindeki teknolojik ilerlemeler sayesinde; son 20 yılda 2 boyutlu ekokardiyografiye ek olarak 3 boyutlu ekokardiyografi teknolojisi gelişmiştir. Yapısal kalp hastalıklarının tanı ve tedavisinde 3 boyutlu ekokardiyografi büyük önem taşır. 3 boyutlu ekokardiyografi, radyasyonsuz ve gerçek zamanlı elde edilen 3 boyutlu görüntüler sayesinde, kalbe ait odacıklarla ve damarlarla ilgili ölçümlerinin detaylı olarak analiz edilebildiği ve kalbin anatomik detaylarının görülmesini sağlayan ileri teknoloji bir görüntüleme yöntemidir. Doç. Dr. Özge ÖZDEN KAYHAN Kardiyoloji
Kolay Randevu Talebi
3 boyutlu EKO kardiyografi nedir?3 boyutlu ekokardiyografi hem “transtorasik ekokardiyografi” (standart 2 boyutlu ekokardiyografi) ile hem de “endoskopik EKO” adı verilen “transözofajiyal ekokardiyografi” ile yapılabilir. Yani standart EKO çekimine ya da kısaca TEE olarak bilinen “endoskopik EKO” çekimine 3 boyutlu olma özelliği sağlayabilmektedir. Bu noktada en önemli unsur 2 boyutlu görüntülerin de yüksek kalitede olmasıdır. 3 boyutlu ekokardiyografinin esas özelliği kalbin kapakçıklarını değerlendirmede özellikle de mitral kapakta önemli bir tanı yöntemi olmasıdır. Standart 2 boyutlu EKO kardiyografide kalp kesitsel olarak görülmektedir; ancak 3 boyutlu ekokardiyografide tıpkı ameliyat sırasında göğüs duvarı açıldığındaki görüntü gibi 3 boyutlu gerçek bir görüntü elde edilmektedir.3 boyutlu EKO kardiyografi hangi hastalıklarda kullanılır?Mitral kapak hastalıkları, aort kapak hastalıkları, doğuştan kalp delikleri gibi durumlarda, iyi bir görüntü kalitesi yakalanabilirse 3 boyutlu ekokardiyografi, tıpkı tomografik yöntem gibi kullanılabilir. Özellikle MitraClip yöntemi mutlaka 3 boyutlu ekokardiyografi eşliğinde yapılmalıdır. Bunun yanında protez kapak komplikasyonlarından olan, kapağın kenarından dikiş atması sonucu gelişen kaçakların; ameliyatsız, kasıktan girerek cihazla kapatılması için de 3 boyutlu ekokardiyografi gereklidir. İşlemden önce defektin boyutlarının ölçülmesi, işlem stratejisinin belirlenmesi açısından oldukça faydalı olan bu yöntem, işlem sırasında da vazgeçilmezdir.3 boyutlu EKO kardiyografi nasıl uygulanır? 3 boyutlu EKO kardiyografi hem “transtorasik ekokardiyografi” ile yapılabilir hem de “endoskopik EKO” adı verilen “transözofajiyal ekokardiyografi” işlemi sırasında yapılabilir. En iyi görüntü kalitesi transözofajiyal, yani endoskopik ekokardiyografi ile elde edilir. Bazı transtorasik ekokardiyografi cihazlarının 3 boyutlu olma özelliği bulunmaktadır. Memorial Bahçelievler Hastanesi’nde kullanılan transtorasik ekokardiyografi cihazı bu özelliktedir. Merkezimizin en önemli özelliklerinden bir tanesi transtorasik ekokardiyografinin rutin olarak 3 boyutlu çekilebiliyor olmasıdır. Normalde 2 boyutlu ekokardiyografi ile alınan ejeksiyon fraksiyonu adı verilen kalbin kasılma değerleri merkezimizde 3 boyutlu olarak ve çok daha yüksek doğruluk oranı ile değerlendirilmektedir. Bunun yanında ülkemizde özellikle mitral darlık gibi romatizmal kapak hastalıkları çok görülmektedir. Mitral darlığı olan hastalarda kapak alanı çok önemlidir. Bu alan 3 boyutlu ekokardiyografi ile en doğru sonucu verir. En doğru sonuç da doğru tedavi seçimini sağlar. Ayrıca transtorasik ekokardiyografi sırasında 3 boyutlu ekokardiyografinin kullanılarak, tüm kalp odacıklarının volümlerinin ve fonksiyonlarının detaylı olarak verilebildiğini bilmekteyiz. Özellikle fonksiyon açısından bakıldığında, kalp üzerine toksik bazı kemoterapi ilaçları almak zorunda olan kanser hastalarının 3 boyutlu ekokardiyografiden oldukça faydalandığını görmekteyiz.3 boyutlu ekokardiyografi avantajları nelerdir?3 boyutlu EKO kardiyografi ile ilgili sıkça sorulan sorular3 boyutlu ekokardiyografide süreç nasıldır?Transtorasik ekokardiyografinin normal çekimi ile 3 boyutlu çekimi aynıdır. Hasta süreçle ilgili herhangi bir farlılık hissetmez. “Endoskopik EKO” adı verilen “transözofajiyal EKO kardiyografi”de ise daha detaylı bakıldığı için 3 boyutlu çekiminde süre biraz daha uzamaktadır. Endoskopik 3 boyutlu EKO 35-40 dk. arasında sürmektedir. Endoskopik 3 boyutlu ekonun anestezili ya da anestezisiz çekilmesine hastanın durumuna ve isteğine göre karar verilmektedir. İşlem standart bir endoskopi işlemi ile aynı riskleri barındırmaktadır ve genellikle herhangi bir sorun ile karşılaşılmamaktadır. Hastada işlem için 6 saatlik açlık ve susuzluk istenir. Kan sulandırıcı ilcaların kardiyoloğa danışılarak ayarlanması önemlidir. Hastanın yeni geçirdiği mide kanaması, yemek borusunda darlıklar, alerjik durumu, bulaşıcı hastalıkları, yutkunma ile ilgili bir sıkıntısı varsa işlem öncesinde tüm bunlar kardiyoloji uzmanı paylaşılmalıdır.3 boyutlu ekokardiyografinin hastaya katkısı nedir?Kapak yapısının, kalbin odacıklarının hacminin ve fonksiyonunun değerlendirilmesinde çok daha doğru bilgi sağlamaktadır. Bunun yanında kapak değerlendirmesinde, kalp deliklerinde ölçümlerin doğru alınmasını sağlamaktadır. | 2,117 |
2 | Tanı ve Testler | ACTH (Adrenokortikotropik Hormon) Testi | ACTH (adrenokortikotropik hormon), hipofiz bezinin ön lobunda üretilen, böbrek üstü bezlerde üretilen kortizol, aldosteron ve androjen hormonlarının üretimini artıran ve uyaran hormondur. Özellikle stres hormonu olarak bilinen kortizolun salgılanmasını sağlayarak vücudun dengesi konusunda önemli bir rol oynar. ACTH değerindeki dengesizlikler kortizol fazlalığına sebebiyet vererek ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. ACTH kan tahlili ya da testiyle bu hormon değerlerinin kontrolü sağlanarak ACTH düşüklüğü ve yüksekliğine müdahale edilir.ACTH (adrenokortikotropik hormon), hipofiz bezinin ön lobunda üretilen, böbrek üstü bezlerde üretilen kortizol, aldosteron ve androjen hormonlarının üretimini artıran ve uyaran hormondur. Özellikle stres hormonu olarak bilinen kortizolun salgılanmasını sağlayarak vücudun dengesi konusunda önemli bir rol oynar. ACTH değerindeki dengesizlikler kortizol fazlalığına sebebiyet vererek ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. ACTH kan tahlili ya da testiyle bu hormon değerlerinin kontrolü sağlanarak ACTH düşüklüğü ve yüksekliğine müdahale edilir.ACTH (Adrenokortikotropik Hormon) Nedir?ACTH (adrenokortikotropik hormon), hipofiz bezinizin ön lobu tarafından salgılanan ve vücudun stres hormonu olan kortizolun salgılanmasını tetikleyen hormondur. ACTH hormonunun salınması adrenal bezlerini, kortizol, aldosteron ve androjenler üretimini artırır ve tetikler. Kortizol, vücutta kişinin stresle başa çıkmasına yardımcı olurken, metabolizma, bağışıklık sistemi ve kan şekeri düzenlemesinde de önemli bir role sahiptir. ACTH düşüklüğü ya da yüksekliği, Cushing sendromu ve Addison hastalığı gibi sağlık sorunlarına yol açabilir.ACTH Testi Nedir?ACTH (Adrenokortikotropik Hormon) testi, adrenal bezlerinin tepkisini ölçerek kanda yer alan ACTH seviyelerini ortaya çıkaran bir testtir. Bu test sayesinde adrenal bezlerinin vücuttaki işleyişi ve hipofiz bezi değerlendirilir. Bunlarında yanında ACTH testi, yüksek kortizol seviyeleri durumunda görülen Cushing sendromu veya düşük kortizol seviyelerinde görülen Addison hastalığı gibi adrenal bezlerle ilgili rahatsızlıkların teşhisine yardımcı olur. Kişiden kan örneği alındıktan sonra laboratuvarda analiz edilir ve sonuçları Endokrinoloji uzmanı tarafından değerlendirilir.ACTH Testi Normal Değeri Kaç Olmalıdır?ACTH testi normal değerleri laboratuvara göre farklılık gösterebilir. ACTH, mililitre başına pikogram (pg/mL) kan cinsinden ölçülür. Bu testin normal değerleri şöyle açıklanabilir:ACTH test sonuçlarını kişinin uyku süresi, stres altında olup olmadığı, hamilelik ya da adet döneminde olması ya da depresyon gibi çeşitli nedenlerle etkilenebilir. Bu nedenle uzman doktor kişinin bu durumlarını da göz önünde bulundurarak test sonuçlarını değerlendirir. Birbiriyle ilişkili oldukları için ACTH ve kortizol düzeylerine genellikle birlikte bakılır.ACTH Düşüklüğü Neden Olur?ACTH düşüklüğü, yapılan kan tahlilinin ardından vücuttaki adrenokortikotropik hormon seviyesinin düşük olmasını ifade eder. ACTH düşüklüğü hipofiz bezinin yetersiz çalışması, enfeksiyon ve tümör gibi vücutta çeşitli sağlık sorunlarına işaret edebilir. ACTH düşüklüğü nedenleri şöyle sıralanabilir:Cushing sendromuCushing sendromu kişide ACTH düşüklüğüne neden olabilir. Bu durum böbrek üstü bezi tümöründen veya uzun süreli kortikosteroid ilaç kullanımından kaynaklanır. Özellikle de aşırı kortizolün hipofiz bezini düzenli miktarda ACTH salgılamasını engellemesi ile görülür.HipopituitarizmHipofiz bezi tarafından üretilen hormonlardan birinin eksikliğinin olduğu durumda nadir olarak görülebilir. ACTH bu noktada etkilenen hormonlardan biri olarak test yapıldığı durumda ACTH düşüklüğü görülme olasılığı vardır. Hipofiz bezine karşı oluşan herhangi bir hasar hipopituitarizme neden olur.Addison hastalığıAdrenal bezlerin yetersiz çalışması sonucu kortizol üretimi azalır ve buna bağlı olarak ACTH düşüklüğü görülme olasılığı artabilir.Travma veya cerrahi müdahalelerHipofiz bezine zarar veren kafa travmaları veya beyin cerrahisi, ACTH üretimini olumsuz etkileyebilir.Enfeksiyonlar ve tümörlerHipofiz bezini etkileyen enfeksiyonlar veya tümörler nedeniyle kan tahlili sonucunda kişide ACTH düşüklüğü görülebilir.Bunların yanında ACTH düşüklüğü, kronik yorgunluk, kaslarda zayıflık, düşük kan şekeri, karın ağrısı ve anksiyete gibi belirtilere neden olur.ACTH Yüksekliği Neden Olur?Kan tahlili sonucunda kişide ACTH yüksekliği görülüyorsa vücutta yüksek kortizol seviyeleri bulunuyor olarak tanımlanır. Kortizol vücudu birçok şekilde etkilediğinden genellikle yan etkilere neden olur. Bunun yanında kişinin böbreküstü bezleri yeterli oranda çalışmayıp kortizol üretmediği durumda da ACTH yüksekliği görülebilir. ACTH yüksekliği görülme nedenleri şöyle sıralanabilir:Cushing hastalığıCushing hastalığı nedeniyle kişinin hipofiz bezinde yer alan iyi huylu tümör aşırı miktarda ACTH üreterek vücutta kortizol seviyelerinin yükselmesine neden olur. Bu da kan tahlilinde ACTH yüksekliğinin görülmesine sebebiyet verir.Ektopik adrenokortikotropik hormon tümörüHipofiz bezinin dışında bulunan bir tümör aşırı adrenokortikotropik hormon salgılayarak ACTH yüksekliğine neden olur. ACTH üretebilen tümörler arasında akciğerin iyi huylu karsinoid tümörleri, tiroidin medüller karsinomu, pankreasın adacık hücreli tümörleri, akciğerin küçük hücreli tümörleri ve timus bezinin tümörleri yer alır.Birincil adrenal yetmezlikAdrenal bezlerinde yer alan bir hasar nedeniyle kişinin vücudu yeterli miktarda kortizol üretimi gerçekleşmez. Bu da Addison hastalığının oluşmasına neden olur. Birincil adrenal yetmezliğinin de en yaygın nedenleri arasında Addison hastalığı yer alır. Sonuç olarak hipofiz bezi adrenal bezlerini uyarmaya çalışmak için aşırı ACTH salgılayarak ACTH yüksekliğine neden olur.ACTH düşüklüğü belirtileri arasında kilo alımı, ciltte değişiklikler, yüksek kan şekeri, depresyon, hormon dengesizlikleri ve halsizlik yer alır.ACTH Hakkında Sık Sorulan SorularACTH ne işe yarar?ACTH yani adrenokortikotropik hormonu, böbrek üstü bezinden kortizol ve androjen gibi hormonlarında salgılanmasını tetikler ve kontrolünü sağlar.ACTH artarsa ne olur?ACTH arttığı yani yüksekliği görüldüğü durumda kişinin vücuttaki kortizol düzeyi yüksek olduğu anlaşılır. Bu kişilerde Addison hastalığı (böbrek üstü bezi hasarı) ve hipopituitarizm hastalıkları görülebilir. | 2,363 |
3 | Tanı ve Testler | Akciğer Grafisi | Akciğer grafisi; kalp, akciğerler, kan damarları, solunum yolları ile göğüs ve omurga kemiklerinin görüntülerinin alınarak ilgili sağlık sorunlarının belirlenmesi için kullanılan bir yöntemdir. Akciğer grafisi ayrıca akciğerlerin içindeki veya çevresindeki sıvıyı veya akciğeri çevreleyen havayı da gösterebilmektedir. Genellikle göğüs ağrısı, göğüs yaralanması veya nefes darlığı şikayetlerinde sıklıkla akciğer grafisine başvurulur. Memorial Antalya Hastanesi Radyoloji Bölümü’nden Uz. Dr. Özgür Kızılca, akciğer grafisi hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı.Akciğer grafisi; kalp, akciğerler, kan damarları, solunum yolları ile göğüs ve omurga kemiklerinin görüntülerinin alınarak ilgili sağlık sorunlarının belirlenmesi için kullanılan bir yöntemdir. Akciğer grafisi ayrıca akciğerlerin içindeki veya çevresindeki sıvıyı veya akciğeri çevreleyen havayı da gösterebilmektedir. Genellikle göğüs ağrısı, göğüs yaralanması veya nefes darlığı şikayetlerinde sıklıkla akciğer grafisine başvurulur. Memorial Antalya Hastanesi Radyoloji Bölümü’nden Uz. Dr. Özgür Kızılca, akciğer grafisi hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı.Akciğer grafisi nedir? Akciğer grafisi neyi gösterir?Akciğer grafisi; X ray ışınları kullanarak akciğer, kalp, damarsal yapılar, göğüs boşluğu, akciğere komşu kemik ve yumuşak dokuların radyolojik olarak incelendiği görüntüleme yöntemidir.Akciğer grafisinde hangi hastalıklara bakılır?Akciğer grafisiyle aşağıda belirtilen bölgelerdeki hastalıklar incelenebilmektedir.Akciğer ve göğüs boşluğu Yapısal durum, deformasyonlar, malformasyonlar (bir dokunun ya da organın şekil bozukluğu), enfeksiyon kaynaklı hastalıkları, zatürre, bronşit, verem ve daha az görülen atipik enfeksiyonlar... Başka tedavilere ek olarak; sistemik/ romatolojik hastalıklara ya da mesleki maruziyetlere bağlı gelişen ani ya da kalıcı hastalıklarYer kaplayan tümoral hastalıklar Hava yolu patolojilerini (KOAH, astım vb)Akciğer zarı hastalıklarıDiafragmanın yapısal durumu ve hareket kusurlarıKalpYapısal durum, boyut, pozisyon, doğumsal ya da sonradan gelişen malformasyonlarıKalp zarı hastalıkları Damarsal yapılarYapısal durum, doğumsal vesonradan gelişen malformasyonları, damar duvarı hastalıklarıYemek borusu ve mideİlgili organların yapısal durumu, doğumsal ve edinsel malformasyonlar, tümoral hastalıklarSinir sistemiOmurilik patolojileri ve tümoral hastalıklarıKemik ve yumuşak dokularOmurgaların ve kaburgaların yapısal durumu, dizilimi, doğumsal ve edinsel malformasyonları ve travmatik belirtileriKöprücük kemiği ve omuz eklemini oluşturan kemik yapıların sorunlarıDiğerGörüntüleme alanına giren boyun ve karın içi yapılarını ilgilendiren hastalıklar ve göğüs duvarının diğer patolojileri Bu hastalıkların yanı sıra olası akciğer kanseri vakası için de akciğer grafisi istenebilir.Akciğer grafisinin avantajları nelerdir?Akciğer grafisi kısa sürede ayrıntılı bir çekim olanağı sağlamaktadır. Elde edilen görüntülere göre sağlık problemlerinin olup olmadığı belirlenip tanı konularak, gerekli tedavi planlaması yapılabilir. Akciğer grafisi nasıl çekilir? Akciğer grafisi nasıl alınır?Akciğer grafisi, hastanın durumu elverdiği sürece ayakta kişiye uygun pozisyon verilerek, X ışınlarını hastanın arkasından alabileceği şekilde çekilmektedir. Hastanın ayakta duramayacağı durumlarda yatarak çekilebilir.Ayrıca bazı durumlarda X ışınlarını önden aldığı, sağ ya da sol kol üzerine eğilindiği veya her iki akciğerin üst kesimlerinin öne çıkarıldığı özel tetkikler de mevcuttur. SIK SORULAN SORULARAkciğer grafisine ne zaman başvurulur?Akciğer grafisine; akciğer ve kalp hastalıkları, göğüs duvarı sorunları, travma sonrası ve işe giriş muayenesi, check up gibi rutin kontrollerde ihtiyaç duyulabilir.Akciğer grafisi nasıl raporlanır?Akciğer grafisi bu konuda deneyimli uzman radyologlar tarafından incelenerek raporlanır. Raporlarda; akciğerin yapısı, kalp oluşumları, göğüs boşluğu, diafragma yapısı, kalp ve akciğer zarı, omurgalar, kaburgalar ve görüntüleme alanına giren komşu alanlar incelenerek belirli bir sıraya göre ayrıntılı olarak kayıt edilir.Akciğer grafisi çok radyasyon içerir mi?Akciğer grafisi; X ışınları ile gerçekleştirilen bir tetkik oluğundan, radyasyondan korunma temel prensipleri göz önünde bulundurularak alınmalıdır. Maruz kalınan radyasyon günümüz teknolojileri ile minimize edilmiştir. Klinik gereklilikte endişe duyulmadan yapılabilir. Ancak radyasyondan kaçınılması gereken gebelik gibi özel durumlarda farklı tetkiklerle yer değiştirilmesi uygun olabilir.Akciğer grafisi çeşitleri nelerdir?Akciğer grafisi çekimi ne kadar sürer? | 1,753 |
4 | Tanı ve Testler | Albümin Testi | Albümin testi, karaciğer ve böbrek fonksiyonlarını kontrol etmede kullanılır. Kan plazmasında yer alan bir protein olan albümin, düştüğünde vücutta böbrek, karaciğer hastalıkları, enfeksiyon ve iltihaplanma görülebilir. Yüksek albümin seviyeleri genellikle dehidrasyon veya şiddetli ishalin göstergesi olarak bilinir.Albümin testi, karaciğer ve böbrek fonksiyonlarını kontrol etmede kullanılır. Kan plazmasında yer alan bir protein olan albümin, düştüğünde vücutta böbrek, karaciğer hastalıkları, enfeksiyon ve iltihaplanma görülebilir. Yüksek albümin seviyeleri genellikle dehidrasyon veya şiddetli ishalin göstergesi olarak bilinir.Albümin Testi Nedir?Kan tahlilinde serum albümin testi, karaciğer tarafından üretilen kan plazmasındaki bir protein olan ve kan dolaşımına girerek vitaminlerin, enzimlerin ve diğer önemli maddelerin taşınmasına yardımcı olan albüminin kandaki sayısını ölçen bir testtir. Albumin kan testiyle ölçüldüğü gibi idrar testiyle de ölçülebilir. Böbrekler yeterince çalışmadığında kandaki albumin idrara geçer. Albümin, vücuttaki vitaminlerin, enzimlerin, hormonların ve diğer maddelerin kanda dolaşmasına yardımcı olur.Albumin Ne İşe Yarar?Albumin, bilirubin, kalsiyum, progesteron yanı sıra ilaçlar da dahil olmak üzere pek çok küçük molekülün kan yoluyla taşınmasında görev alır ve kandaki sıvının kan dolaşımı dışına sızmasını önlemeyi sağlar.Albümin normal Değeri Nedir?Albümin değeri, kan ya da idrar testi ile ortaya çıkar. Albümin normal değer aralığı kanda 3.4 ila 5.4 gram (g/Dl) olarak açıklanır. İdrar testinde ise bu aralık 0 ila 8 mg/dL’dir. Albümin normal değerleri, laboratuvarın kullanmayı seçtiği numuneler ya da ölçümler nedeniyle bazı farklılıklar olabilir.Albümin Testi Neden Yapılır?Genel sağlığınızı kontrol etmenin yanında karaciğer ve böbreklerin ne kadar iyi çalıştığını ortaya çıkarmak için albümin kan testi yapılır. Karaciğer hasar görmüşse ya da iyi beslenmiyorsa, karaciğer yeterince albümin üretemeyebilir. Böbrekler hasar görürse, fazla üretilen albüminin vücuttan idrarla atılması sağlanır. Albümin testi karaciğerde yapılan farklı enzimleri, proteinleri ve diğer maddeleri ölçen bir grup kan testinin parçası olarak da yapılmaktadır. Albümin testiyle ortaya çıkarılan hastalıklar şunlardır;Böbrek problemleriÇalışmayan böbrek fonksiyonu, özellikle kronik böbrek hastalığı, normalden daha düşük albümin seviyelerine yol açar. Böbrek hastalığı, mikroalbuminüri olarak adlandırılan albüminin idrara dökülmesine de sebep olur.Karaciğer hastalıklarıDüşük albümin değerleri, enfeksiyona bağlı olarak ortaya çıkan karaciğer iltihabında ve hepatit gibi karaciğer hastalıklarında görülür. Aynı zamanda, aşırı alkol kullanımına bağlı olarak karaciğer dokusunda yara izi oluşması ve karaciğer sirozunda gözler ve cildin sararması olan sarılıkta da ortaya çıkar.Crohn hastalığıGastrointestinal sistemde zarar verici bir iltihap olan Crohn hastalığında, besinlerin sindirilmesinde zorluklara yol açar. Bu durumlarda albümin seviyeleri düşük olarak görülür.Çölyak hastalığıOtoimmün bozukluk olan çölyak hastalığında düşük albümin değerleri görülür.Tiroid hastalığıBağışıklık sistemi problemlerine sebep olan tiroid bezini de etkileyebilir. Bu problemler düşük albümin değerlerine yol açar. Whipple hastalığıBakteriyel enfeksiyon olan whipple hastalığında eklemler ve sindirim sistemini etkileyerek vücudun besinleri sindirme yeteneğine etki eder. Bu tarz sorunlarda albümin değerleri normalden daha düşük olur.Yetersiz beslenmeKanda yer alan azalmış albümin değerleri yetersiz beslenme belirtileri olarak görülebilir.DehidrasyonVücutta yeterli miktarda su olmaması, albümin seviyelerinin yükselmesine neden olur.Kilo verme ameliyatıGıdaların sindirilme yeteneğini azaltan kilo verme ameliyatının ardından albümin yüksekliği görülebilir.Yüksek proteinli diyetYüksek oranda proteinli şekilde beslenme, albümin düşüklüğü yaşanmasına neden olur.İlaçlarİnsülin, hormonlar ve steroidler gibi bazı ilaçlar albümin değerlerini yükseltir. Doğum kontrol hapları albümin düşüklüğüne neden olabilir.Albümin Testi Ne Zaman Gerekir?Albümin kan testi, bir karaciğer fonksiyon testi olarak da bilinir. Karaciğer hastalığı ya da böbrek hastalığına dair belirtileriniz varsa, diğer kan testlerine veya idrar tahliline ek olarak albümin testi de istenebilir. Albümin (ALB) değerleri ayrıca altta yatan beslenme eksikliklerini, özellikle vücutta azalmış proteini gösterebilir. Karaciğer hastalığının belirtileri şunlardır;Böbrek hastalığının belirtileri şunlardır;Albumin Yüksekliği Nedir? Neden Olur?Albumin yüksekliği, kan tahlilinde ki normal değer olan 5.5 g/dL’nin üstünde olduğu, yanık ve şiddetli ishal gibi nedenler ile yoğun dehidrasyon yaşandığı anlamına gelir. Nadiren görülen albümin yüksekliği, idrar söktüren ilaç kullanımı ve kan yolu ile albümin alındığında da ortaya çıkabilir. Özellikle şeker hastalığı albümin seviyelerine etki ederek yükselmesine ya da düşmesine neden olur. Vücutta diyabet olduğundan kontrol altına alınamayan fazla orandaki sıvı atımı bu orana etki eder. Dehidrasyonun sebebi olarak da görülen albumin yüksekliğinin düşmesi için her gün sıvı tüketimine dikkat etmek önemlidir. Bunun yanında protein odaklı beslenmeden kaçınarak, sağlıklı besinlere yönelmek doğru bir tercih olacaktır. Albumin yükseliği belirtileri şöyle sıralanır:Albumin yüksekliği neden olur?Albumin kan testi sonucunda ortaya çıkan kandaki albumin seviyesinin yüksek olması, sağlık sorununun olduğunu belirtilebilir. Albumin yüksekliği karaciğer ya da böbreklerde oluşan bir probleminin habercisi olarak değerlendirilebilir. Albumin yüksekliği nedeni ise genellikle şiddetli dehidrasyon sonucudur. Albumin seviyesinin yükselme nedenleri şöyle sıralanabilir:Albumin yüksekliği nasıl tedavi edilir?Albumin, idrarda yüksek seviyelerde görüldüğü durumda kronik böbrek hastalığı teşhisi konmadığı durumda böbrek sağlığını iyileştirmeye yönelik olarak yaşam tarzında değişiklik yapmak gerekebilir. Bu nedenle albumin yüksekliğine karşı şu yöntemlerden yararlanılır:Kronik böbrek hastalığı teşhisi konduğu durumda ise doktor kişiye özel diyet planı oluşturur ve yaşam tarzında değişikliklerinin yanında ilaç yazabilir. Albumin miktarını azaltmak için özellikle kan basıncını düşüren ilaçlar önerebilir. Böbrek hastalığının çok ilerlediği durumda ise sıvı alımını kısıtlamak, diyaliz tedavisi ve böbrek nakli gibi durumlarda yararlanılabilir.Albumin Düşüklüğü Nedir?Kan ve idrar testiyle ortaya çıkan albümin düşüklüğü, vücudun kan damarlarında sıvı tutmaktan sorumlu olan albümin proteinin yeterli üretilememesi ile tahlil sonucu değerin 3.4 g/dL altında olması olarak tanımlanabilir. Bu değerin düşük olması karaciğer ile böbreklerde sağlık sorununun olabileceği anlamına gelebilir. Albumin düşüklüğü yaşayan kişilerde kan plazmasında olan protein molekülleri damarlardan geçemeyerek kişide ödem oluşmasına neden olur. Bu yüzden albümin düşüklüğünde el, ayak dilekleri, yüz, bacak, göz kapaklarında ödem ve şişme meydana gelir. Albumin düşüklüğü şu nedenlerden kaynaklı olarak meydana gelir;Albumin düşüklüğü ishal, kanamalar, travmalar, yanık ya da nefrotik sendrom durumunda da görülebilir. Vücutta karaciğerin albümin üretmemesi durumunda ise albümin yıkımının yaşanmasıyla birlikte tiroid hastalıkları, gebelik zehirlenmesi ve cushing hastalığı oluşur. Albumin düşüklüğü şu belirtilerle görülür:Albümin Testi Hakkında Sık Sorulan SorularAlbümin kan testi ile herhangi bir risk var mı?Albümin kan testi, ciddi riskleri bulunmayan rutin bir testtir. İğnenin kolunuza girdiği yerde bir morluk, acı veya hafif bir kanama oluşabilir.Albümin kaç olursa tehlikeli?Albümin normal referans değerinin üstünde ya da altında olduğunda tehlikeli olabilmektedir. Bu durum çeşitli hastalıkların habercisi olarak kabul edilir.Albümin hangi besinlerde bulunur?Karaciğerden sentezlenen albümin, süt, yumurta ve bitkilerde bulunabilir.Albümin kanda ne taşır?Vücutta yer alan albümin miktarının %30-40'ı kanda yer alır. Doku sıvıları ve kandaki suyun dengelenmesini sağlayarak yağ asitlerini, vitaminler ve minerallerin taşınmasında önemli işlevi bulunur.Albümin miktarını yükselten besinler nelerdir?Albümin düşüklüğü yaşandığında süt, baklagiller, balık, kuruyemiş, yumurta, bezelye, patates, yulaf ve pirinçten yararlanarak yükseltebilirsiniz.Albümin kısaltması nedir?Albümin kısaltması ALB olarak bilinir.Albumin yüksekliği ödem yapar mı?Albumin yüksekliği, ödem yapmasa da düşük albumin yüksekliği durumunda vücutta şişlik ve ödem görülebilir. Albumin, kanda yer alan sıvı dengesinin koruyarak damar içerisindeki sıvının dokulara geçmesine engel olur. Albumin eksik olduğu durumda sıvı damar dışına çıkara vücutta ödem oluşturur.Albümin düşüklüğü vücudu nasıl etkiler?Albümin düşüklüğü durumunda vücut olumsuz şekilde etkilenebilir. Çünkü albumin seviyesi düştüğü durumda kan dolaşımında yer alan sıvı dengesi bozulur. Düşük olarak çıkan albumin seviyesi dokulara sızarak şişlik ve ödeme sebebiyet verir. Aynı zamanda albumin düşüklüğü, bağışıklık sisteminin zayıflamasına neden olarak yaraları geç iyileştirir. | 3,426 |
5 | Tanı ve Testler | ALT-AST Testi | Alanin aminotransferaz yani ALT, esas olarak karaciğerde bulunmakla birlikte, böbrek, kalp ve kaslarda da yer alan ve kan testindeki yüksek seviyeleri karaciğerdeki hastalığa işaret eden bir enzim türüdür. Karaciğer fonksiyonunu ortaya koyan Aspartat Aminotransferaz (AST), karaciğerde, pankreasta, kırmızı kan hücrelerinde, kalpte ve kaslarda bulunan, aminoasit metabolizması için önemli olan bir enzimdir. Her iki enzimde karaciğerde bir problem olup olmadığının araştırılmasında kullanılan en yaygın testler arasında yer alır ve karaciğerdeki olası hasar veya hastalık durumunu belirlemek için yapılır. ALT ve AST testleri karaciğer fonksiyon testleri olarak da kabul edilir.Alanin aminotransferaz yani ALT, esas olarak karaciğerde bulunmakla birlikte, böbrek, kalp ve kaslarda da yer alan ve kan testindeki yüksek seviyeleri karaciğerdeki hastalığa işaret eden bir enzim türüdür. Karaciğer fonksiyonunu ortaya koyan Aspartat Aminotransferaz (AST), karaciğerde, pankreasta, kırmızı kan hücrelerinde, kalpte ve kaslarda bulunan, aminoasit metabolizması için önemli olan bir enzimdir. Her iki enzimde karaciğerde bir problem olup olmadığının araştırılmasında kullanılan en yaygın testler arasında yer alır ve karaciğerdeki olası hasar veya hastalık durumunu belirlemek için yapılır. ALT ve AST testleri karaciğer fonksiyon testleri olarak da kabul edilir.ALT (Alanin Aminotransferaz) Nedir?Alanin aminotransferaz (ALT), karaciğerde ve az miktarda böbrekte, kalpte ve kaslarda bulunan bir enzim türüdür. Vücudun birçok işlevini etkileyen karaciğerde hücrelere zarar veren hastalıklar ALT düzeylerini etkiler. Dolayısıyla ALT karaciğerde olan hasarı incelemek için yapılan, karaciğer hastalıklarının teşhisi için kullanılan bir testtir. Çeşitli nedenlerle hasar gören karaciğer, kana daha fazla ALT katarak ALT seviyenin yükselmesine neden olmaktadır. Bu durumun sonucunda meydana gelen ALT yüksekliği; karaciğerdeki bir hastalığın işareti sayılabilir.Alanin aminotransferaz olarak da bilinen ALT, vücudun diğer bölgelerinde de bulunmasına rağmen esas olarak karaciğerinizde bulunan bir enzim olarak karşımıza çıkar. Yüksekliği, karaciğerde bir hasara işaret eden ALT, düşüklüğü durumunda ise tam tersi olarak herhangi bir tehlike oluşturmaz. Yapılan kan testinde ortaya çıkan normal düzeyde ALT düşüklüğü için endişe duyulmasına gerek yoktur ancak çok ileri evre karaciğer yetmezliği veya karaciğerin iflas ettiği durumlarda ALT düşüklüğü korkutucu olabilir ve bu durum tıbbi bir müdahale gerektirebilir. ALT (Alanin Aminotransferaz) kaç olmalı?ALT testinin referans aralığı <41 U/L'dir. Kandaki ALT yüksekliği, karaciğerde herhangi bir hastalık belirtisine işaret ediyor olabilir. Kandaki referans ALT değerinin altındaki rakamlar ise ALT düşüklüğü olarak ifade edilir ancak bu durum tehlike arz etmez. ALT (Alanin Aminotransferaz) Yüksekliği Nedir?ALT testinin referans aralığı <41 U/L’dir. Yüksek ALT, karaciğerde herhangi bir hastalık belirtisine işaret ediyor olabilir. ALT yüksekliğine neden olan en önemli hastalıkların başında karaciğer yağlanması, obezite, diyabet, ilaç kullanımı, alkol kullanımı, hepatitler, siroz, safra yolu tıkanıklıkları, malignite ve kalp yetmezliği gelir.Bazı karaciğer hastalığı türleri, hastalığın belirtileri ortaya çıkmadan önce kanda yüksek ALT düzeylerinin ortaya çıkmasına neden olur. Bu nedenle ALT kan testi bazı karaciğer hastalıklarının erken teşhisine yardımcı olabilir.ALT yüksekliğine neden olan durumlar şu şekildedir:ALT yüksekliğine neden olan durumlar kişide birtakım belirtiler ortaya çıkarır. Bu doğrultuda ALT yüksekliği belirtileri şöyledir:ALT (Alanin Aminotransferaz) Düşüklüğü Nedir?ALT (Alanin aminotransferaz) düşüklüğü, ALT'nin kandaki referans değer olan <41 U/L'nin altına düşmesi durumudur. Nadir olarak görülen bir durum olan ALT düşüklüğü, genellikle herhangi bir sağlık sorununa bağlanmaz. Ancak anormal seviyede ALT düşüklüğü durumu karaciğer yetmezliği, kronik böbrek hastalığı ve B6 vitamininin işareti olabilir. Bu doğrultuda kandaki ALT düşüklüğünün iyi bir şekilde takip edilmesi gerekir. ALT (Alanin Aminotransferaz) testi hangi hastalıkların tanısı için yapılır? Alanin aminotransferaz ismiyle de ifade edilen ALT, başta karaciğer olmak üzere böbrek, kalp ve kaslarda da yer alan bir enzimdir. ALT testi yoluyla da karaciğerdeki olası hasar veya hastalıkların varlığının tespiti amaçlanır. Vücudun birçok işlevini etkileyen karaciğerde hücrelere zarar veren hastalıklar ALT düzeylerini etkiler. Dolayısıyla ALT karaciğerde olan hasarı incelemek için yapılan, karaciğer hastalıklarını teşhis için kullanılan bir testtir.ALT testi, şu hastalıkların tanısı için yapılır:Bu hastalıkların yanı sıra ALT testi obezite, diyabet, kalp yetmeziliği gibi hastalıkların teşhisinde de faydalanılan önemli testlerden biridir. ALT (Alanin Aminotransferaz) testi nasıl yapılır? Koldaki herhangi bir damardan alınan kan örneğinden ALT değerine bakılabilir. Vücuda alınarak sindirime uğradıktan sonra karaciğere ulaşan besin ögelerinin enerjiye çevrilmesinde görev yapar. Normal şartlarda bu enzim karaciğer hücrelerinin içerisinde yer alır, kan dolaşımında ise ölen karaciğer hücrelerinden kaynaklı olarak eser miktarda bulunur.Kandaki ALT seviyesinin normalin üzerinde olması, karaciğer harabiyetinin güçlü bir göstergesidir. ALT testi; karaciğer hasarını kontrol eden önemli bir kan testidir. Bu test, karaciğer hasarının öğrenilmesi ve uygun bir tedavi uygulanması için istenmektedir. Herhangi bir hazırlık gerektirmeden koldan alınan kan örneği ile ALT düzeyi ölçülür.ALT (Alanin Aminotransferaz) Testi Kimlere Yapılır?Aşağıdaki bazı hastalıklar ve belirtilerle doktora başvuran hastalardan ALT testi istenebilir. Ayrıca doktorunuz karaciğer hastalığı için aldığınız tedavilerin işe yarayıp yaramadığını görmek için bu testi yaptırmanızı isteyebilir.Aşağıdaki durumları yaşayan kişilere ALT testi yapılması önerilir:AST (Aspartat Aminotransferaz) Nedir? Aspartat Aminotransferaz (AST), özellikle karaciğer, kalp ve kas dokularında bulunan, bu dokulardan herhangi biri hasar gördüğünde kana salınan iki karaciğer enziminden biridir. AST testi ile ölçülen enzim seviyesi karaciğer hasarının saptanması ve karaciğer hastalıklarının teşhis edilmesinde değerlendirilir. Karaciğer rahatsızlıklarının teşhisinde kullanılan ve yine karaciğer tarafından üretilen bir enzim olan AST, SGOT (serum glutamik-oksaloasetik transaminaz) olarak da adlandırılır. Karaciğer hasar gördüğünde karaciğer tarafından kana daha fazla AST salınır ve bu AST değerinin yükselmesine neden olur. AST yüksekliği de karaciğer ya da AST enziminin yer aldığı herhangi bir organda hastalık meydana geldiği anlamına gelir.AST yüksekliği kandaki referans değerinin 8 ila 33 U/L'nin üstüne çıkması durumudur ve bu yükesklik karaciğer hastalığının sinyalidir. AST yüksekliğine neden olan en önemli hastalıkların başında tıpkı ALT yüksekliğinde olduğu gibi karaciğer kanseri, kronik hepatit, siroz ve safra kanallarındaki tıkanıklıklar gelir. Belli başlı hastalıkların neden olduğu ALT yüksekliği buna bağlı olarak kişide bazı semptomlar ortaya çıkarır. AST yüksekliği, mide bulantısı-kusma, karın ağrısı, sarılık, iştah kaybı ve yorgunluk belirtileriyle kendisini gösterir. Sağlıklı insanlarda AST değeri normal seyreder ve düşüklüğünün bir tehlikesi yoktur. AST düşüklüğü görüldüğünde bu durum böbrek hastalıkları, diyabet, beslenme bozukluuğu ve B6 vitamininin göstergesidir. Kontrol altında tutulduğu sürece ise AST düşüklüğü tehlikeli bir tablo ortaya çıkarmaz.AST (Aspartat Aminotransferaz) kaç olmalı?Kandaki AST değerinin 8 ila 33 U/L aralığında olması gerekir. Bu aralığın üstünde çıkan değerler AST yüksekliği, altında değerler ise AST düşüklüğü şeklinde tanımlanır. AST (Aspartat Aminotransferaz) Yüksekliği Nedir?AST testinin referans aralığı 8 ila 33 U/L'dir. Yüksek AST, başta karaciğer olmak üzere kalp, beyin, böbrek ve kaslarda herhangi bir hastalık belirtisi olabilir. AST yüksekliğine neden olan en önemli hastalıkların başında karaciğer kanseri, kronik hepatit, siroz ve safra kanallarındaki tıkanıklıklar yer alır.Travmalar, karaciğer yağlanması, kateterizasyon ve anjiyoplasti, nöromüsküler hastalıklar, aşırı sıcak, güneş çarpması vakaları da AST yüksekliğine neden olabilir. Aşırı egzersiz, hamilelik, ameliyatlar, geçirilen herhangi bir yanık, kas yaralanmaları, hemolitik anemiler, mide kanamaları, organ yetmezliği, çölyak, obezite ve Wilson hastalığı da kandaki AST seviyesinin yükselmesine neden olabilir.AST yüksekliğinin neden olduğu hastalıklar bazı belirtileri de beraberinde getirir. AST yüksekliği belirtileri genel olarak şunları içerir:AST (Aspartat Aminotransferaz) Düşüklüğü Nedir?Böbrek hastalıkları, diyaliz, diyabetik ketoasidoz, hamilelik ve B6 vitamin eksikliği ile ileri derecedeki beslenme bozukluklarının neden olduğu ve kandaki değerin 8 ila 33 U/L'nin altına düştüğü durumlar AST düşüklüğü anlamına gelir. Karaciğerin en önemli görevlerinden birisi de kanın pıhtılaşmasını sağlayan proteinleri üretmek ve toksik maddelerin parçalanarak vücuttan atılmasını sağlamaktır. Karaciğerin bu görevlerini sağlıklı bir şekilde yerine getirmesi için AST testinin normal aralıklarda olması gerekir.AST testi sonucu AST değerinin normal seviyelerin altında çıkması durumu genellikle büyün bir sorun teşkil etmezken böbrek hastalıkları ve diyabetin işareti sayılır. Bu sebeple kandaki AST değerlerinin kontrol altında tutulması gerekir. AST (Aspartat Aminotransferaz) hangi hastalıkların tanısı için yapılır ? AST de ALT gibi en çok karaciğer, kalpte; az oranda böbrek ve kaslarda bulunan bir enzim türüdür. Normal ve sağlıklı kişilerde AST değerleri düşüktür. Ancak bir sorun olduğunda bu değer yükselir. En fazla hepatit, karaciğerdeki hasar, siroz gibi sorunları teşhis etmek için AST değerlerine bakılır.AST (Aspartat Aminotransferaz) testi nasıl yapılır ? AST testi karaciğer hasarını kontrol eden önemli bir kan testidir. Bu test, karaciğer hasarının öğrenilmesi ve uygun bir tedavi uygulanması için istenmektedir. Herhangi bir hazırlık gerektirmeden koldan alınan kan örneği ile ölçülen AST enzim aktivitesi, tek başına bir anlam içermemektedir. Bu nedenle ALT (Alanin Aminotransferaz) test sonuçları ile birlikte değerlendirilir.AST (Aspartat Aminotransferaz) testi kimlerden istenir?Aşağıdaki bazı hastalıklar ve belirtilerle doktora başvuran hastalardan AST testi istenebilir. Ayrıca doktorunuz karaciğer hastalığı için aldığınız tedavilerin işe yarayıp yaramadığını görmek için bu testi yaptırmanızı isteyebilir.ALT-AST Hakkında Sık Sorulan SorularAlt nasıl düşer?Günde 1 fincan kahve içmek, folik asit içeren besinler tüketmek, potasyum ve B6 takviyeleri almak ve yüksek kalorili besinlerden uzak durup sağlıklı bir diyet listesi belirlemek kanda yükselen ALT değerlerini düşürmeye yardımcı olur.Bebeklerde AST yüksekliği neden olur?Bebeklerin kanındaki AST değerinin yükselmesi karaciğerde meydana gelen bir hasarla ilişkilendirilir.AST ne anlama gelir?Aspartat Aminotransferaz olarak da ifade edilen AST, değeri AST testiyle belirlenen, özellikle karaciğerde bulunan ve yüksekliğinin karaciğer hastalığına neden olduğu bir enzimdir.ALT değeri 80 ne demek?ALT değerinin kanda 80 çıkması karaciğerin riske girdiğini ve ciddi karaciğer hastalığının kapıda olduğunun işareti sayılabilir.AST nasıl düşer?Şiddetli AST düşüklüğündeki tıbbi müdahalenin yanı sıra, alkolü azaltarak veya tamamen bırakarak, diyet listesinde değişiklikler yaparak, her gün bir fincan kahve içerek ve meyan kökü ekstresi kullanarak AST değerini düşürebilirsiniz. Ancak bu konuda kesin bilgi için doktora danışmanız tavsiye edilir. | 4,296 |
6 | Tanı ve Testler | Amilaz | Amilaz, ağırlıklı olarak pankreas ve tükürük bezlerinde bulunan, karbonhidratları parçalamasına yardımcı olan sindirim sistemi enzimidir. Pankreas ve tükürük bezleri çok yüksek konsantrasyonlarda amilaz içerir. Amilaz ayrıca bir dizi başka organ tarafından da daha düşük konsantrasyonlarda üretilir. Safra taşı ve panrektatit gibi pankreas hastalıkları ve iltihaplarında kandaki değeri yükselir.Amilaz, ağırlıklı olarak pankreas ve tükürük bezlerinde bulunan, karbonhidratları parçalamasına yardımcı olan sindirim sistemi enzimidir. Pankreas ve tükürük bezleri çok yüksek konsantrasyonlarda amilaz içerir. Amilaz ayrıca bir dizi başka organ tarafından da daha düşük konsantrasyonlarda üretilir. Safra taşı ve panrektatit gibi pankreas hastalıkları ve iltihaplarında kandaki değeri yükselir.Amilaz Nedir?Amilaz, esas olarak tükürük bezleri ve pankreas sıvısında bulunan, sindirim sürecini tetikleyen bir proteindir. Amilaz, vücudun nişasta ve glikojen gibi karbonhidratları parçalayarak basit şekerlere dönüştürmesine yardım ettiği için enzim olarak sınıflandırılır. İnsan vücudunda amilaz enziminin büyük bir çoğunluğunu pankreas karşılar. Amilaz enzimi yüksek oranda pankreastan salgılandığı için, hastalarda karın ağrısı, bulantı veya eşlik eden ateş şikayetleri varlığında pankreas kaynaklı hastalık olabileceği akılda tutulmalıdır.Amilaz testi nedir?Amilaz enziminin normal değerinin üstünde ya da altında olması durumunda uygulanan bu test genellikle pankreas hastalıkları ve sindirim sistemi rahatsızlarının tespiti için uygulanmaktadır. Kan ve idrarda bulunan amilaz miktarına bakılarak durum değerlendirmesi yapılmaktadır.Amilaz Yüksekliği Nedir?Tıbbi karşılığı hiperamilazemi olan amilaz yüksekliği, akut pankreatit gibi bir tür pankreas iltihabı nedeniyle serum amilazın yükseldiği anlamına gelir. Pankreasta meydana gelen tıkanıklık, enfeksiyon veya pankreasta kitle varlığı da kandaki amilaz değerini yükseltir. Amilaz Yüksekliği Neden Olur?Amilaz yüksekliği birçok nedene bağlı olarak görülebilir ancak yaygın nedenleri şunlardır:Amilaz Düşüklüğü Nedir?Amilaz düşüklüğü, tükürük bezi ve pankreasın bazı ilaçların kullanımına bağlı yeterli enzim üretemediği anlamına gelir ve pankreas, karaciğer veya böbrek hastalıklarını ya da kistik fibrozisi işaret edebilir. Amilaz Testi Neden Yaptırılmalıdır?Amilaz testi, amilazın düşmesine veya yükselmesine neden olan hastalıkların tanı ve takibi için yapılmaktadır. Genellikle pankreas hastalıklarının bazı ağır semptomlarının ortaya çıkması nedeni ile uygulanan bu testin tedavi sürecinin erken dönemde başlatılması önem arz etmektedir.Testin uygulanmasına neden olabilecek bazı pankreas hastalıklarının belirtileri şu şekilde sıralanabilir;Amilaz ile İlgili Sık Sorulan SorularAmilaz değeri kaç olmalıdır?Amilaz enzim için normal değer aralığı 19-86 U/L olarak belirtilebilir.Amilaz değeri nasıl ölçülür?Amilaz enziminin değer tanısında sıklıkla kullanılan hızlı, ucuz, basit bir kan veya idrar laboratuvar testi aracılığıyla ölçülür.Amilaz düşüklüğünün tedavisi var mıdır?Asıl tedavi altta yatan hastalığın tespit edilip tedavi edilmesidir. Düşüklüğün yaşandığı evrede karbonhidrat alımının azaltılması ve pankreatik enzim içeren ilaçların kullanılması önerilebilir.Amilaz yüksekliği çölyak hastalığı belirtisi midir?Çölyak gluten içeren gıdalara karşı vücutta immün yanıt oluşumu ile gelişen bir hastalıktır. Ancak bu hastalıkta amilaz yüksekliği beklenen bir durum değildir. | 1,326 |
7 | Tanı ve Testler | Amniyosentez | Amniyosentez, rahim içerisinde bebeği çevreleyen sıvı olan amniyotik sıvıdan test ve tedavi amaçlı sıvı alınma işlemidir. Bebekte down sendromu ve spina bifida gibi genetik bozukluk sorunu olup olmadığını anlamak için gebeliğin 16. ve 24. haftaları arasında uygulanır. Lokal anestezi yönteminden yararlanarak ultrason eşliğinde ince bir iğneyle anne karnına girilir ve sıvı örneği alınır. Amniyosentez sonrasında ise hafif kramplar yaşanabilir fakat ciddi komplikasyon oluşma olasılığı oldukça düşüktür.Amniyosentez, rahim içerisinde bebeği çevreleyen sıvı olan amniyotik sıvıdan test ve tedavi amaçlı sıvı alınma işlemidir. Bebekte down sendromu ve spina bifida gibi genetik bozukluk sorunu olup olmadığını anlamak için gebeliğin 16. ve 24. haftaları arasında uygulanır. Lokal anestezi yönteminden yararlanarak ultrason eşliğinde ince bir iğneyle anne karnına girilir ve sıvı örneği alınır. Amniyosentez sonrasında ise hafif kramplar yaşanabilir fakat ciddi komplikasyon oluşma olasılığı oldukça düşüktür.Amniyosentez Nedir?Amniyosentez, doğum öncesi gebelik döneminde annenin karnından amniyotik sıvının alınmasını içeren, bebeğin genetik bozukluğu olup olmadığını ortaya çıkarmak için uygulanan bir test türüdür. Gebeliğin genellikle 15. ile 20. haftaları arasında uygulanan bu test sayesinde bebeğin genetik ve kromozomal sağlık durumunu değerlendirilebilir. Gebelik sırasında fetüs amniyotik kesenin içinde büyümeye başlar. Amniyotik sıvı, amniyotik kesenin içindeki fetüsü çevreleyen ve koruyan bir yapıya sahiptir. Amniyosentez sırasında, doktor fetüsü çevreleyen keseden az miktarda amniyotik sıvıyı çıkarmak için ince bir iğne kullanır. Alınan bu sıvı örneği daha sonra bir laboratuvarda test edilir.Amniyosentez Neden Yapılır?Amniyosentez testi, bebeğin doğmadan önce anne karnında kromozomal, genetik bozuklukları veya doğuştan gelen engelleri olup olmadığını tespit etmek için uygulanır. Özellikle yüksek risk grubundaki gebelere bu test önerilebilir. Erken teşhis için de önemli olan amniyosentez testi sonrasında bebekte şu tespitler yapılabilir:Amniyosentez, genellikle ileri yaş gebeliğinde, risk faktörleri bulunan hamileliklerde belirli anormallikleri tespit etmek için uygulanan bir testtir. Bu gibi durumlar görüldüğünde anne adaylarına önerilebilir.Amniyosentez Nasıl Yapılır?Amniyonsentez, doktor tarafından uygulanan lokal anestezi içeren bir test türüdür. Genellikle 15. ve 20. gebelik haftaları arasında uygulanan amniyosentez işleminde hem bebeğin hem de annenin sağlığına dikkat edilir. Ultrason eşliğinde gerçekleştirilerek şu aşamalar uygulanır:Amniyosentez Hangi Durumlarda Gereklidir?Amniyosentez, özellikle hamilelik esnasında bebeğin genetik kontrollerinin yapılması amacıyla gerçekleştirilir. İleri yaş annelikte, ailede genetik hastalık öyküsü olduğunda ya da ultrasonda anormal bulgular tespit edildiğinde amniyosentez uygulanması istenebilir. Amniyosentez şu durumlarda uygulanır:Amniyosentez Riskleri Nelerdir?Amniyosentez, hamilelik esnasında bebeğin genetik ve sağlık durumu hakkında bilgi sağlayan bir test türüdür fakat her tıbbi işlem gibi risk taşıma olasılığı bulunur. Genel olarak güvenli kabul edilen amniyosentez sonrasında enfeksiyon riski, kramp ve ağrı gibi durumlar ortaya çıkabilir. Amniyosentez riskleri şöyle sıralanabilir:Amniyosentez genel olarak güvenli bir işlem olarak kabul edilir. Bu işlem esnasında ciddi komplikasyonlar nadirdir. İşlem uygulanmadan önce doktordan riskler ve faydalar hakkında detaylı konuşmak gerekebilir.Amniyosentez Hakkında Sık Sorulan SorularAmniyosentezde düşük riski var mı?Amniyosentezde düşük riski bulunur fakat bu risk oldukça düşüktür. Genellikle %0,1 ila %0,3 arasında değişir.Amniyosentez ne kadar sürer?Amniyosentez testi için yapılan işlem ortalama olarak 20-30 dakika sürebilir. Amniyotik sıvı alınma süresi ise 2-3 dakika kadar sürer.Amniyosentez ağrılı mı?Amniyosentez ağrılı bir işlem değildir fakat kişide hafif bir batma ve karın bölgesinde baskı hissi olabilir. İşlem sonrasında ise anne adayında hafif kramplar yaşanabilir.Amniyosentez testinden sonra normal aktivitelerime dönebilir miyim?Amniyosentez testi sonrasında hafif kramplar ortaya çıkabilir fakat bu durum geçicidir. Genellikle birkaç saat dinlendikten sonra normal aktivitelere dönülebilir. Doktorun bu konudaki tavsiyesi önemlidir.Amniyosentez kaçıncı haftada yapılır?Amniyosentez genellikle 15. ile 20. gebelik haftaları arasında uygulanan bir test şeklidir.Amniyosentez tehlikeli midir?Amniyosentez işlemi güvenli olarak kabul edilen bir durumdur. İşlem sonrasında nadir de olsa enfeksiyon ve amniyotik sıvı kaçağı gibi riskleri olabilir.Amniyosentezin bebeğe zararı var mı?Amniyosentez işleminin bebeğe zarar vermez. Doktor tarafından uygulanması büyük önem taşır. | 1,873 |
8 | Tanı ve Testler | ANA Testi | ANA testi, vücuttaki antinükleer antikorların varlığını belirlemeye yarayan bir kan parametresidir. ANA testi aynı zamanda FANA (floresan antinükleer antikor) testi olarak da ifade edilebilir. ANA testi genel olarak lupus gibi vücuttaki otoimmün hastalıkların belirlenmesi konusunda tercih edilen bir test türüdür. ANA testinin pozitif çıkması otoimmün bir hastalığın göstergesi sayılabilir ancak her pozitif sonuç da hastalık demek değildir.ANA testi, vücuttaki antinükleer antikorların varlığını belirlemeye yarayan bir kan parametresidir. ANA testi aynı zamanda FANA (floresan antinükleer antikor) testi olarak da ifade edilebilir. ANA testi genel olarak lupus gibi vücuttaki otoimmün hastalıkların belirlenmesi konusunda tercih edilen bir test türüdür. ANA testinin pozitif çıkması otoimmün bir hastalığın göstergesi sayılabilir ancak her pozitif sonuç da hastalık demek değildir.ANA Testi Nedir?ANA testi, vücudun kendi bağışıklık hücrelerine saldıran bir otoantikor olan antinükleer antikorların kandaki varlığı tespit eden bir kan testidir. ANA testi ile birlikte otoimmün hastalıkların teşhisi konabilir.Antikorlar, bağışıklık sisteminin bakterilere, virüslere ve diğer mikroplara karşı mücadele etmek için ürettiği proteinler olarak bilinir. Ancak bazı durumlarda bağışıklık sistemi vücudun bazı kısımlarını yabancı istilacılarla ve antijenlerle karıştırabilir ve bunun akabinde hücrelere ve dokulara saldıran "otoantikorlar" adı verilen özel antikorlar salgılar. Otoantikorlar eklemlere, cilde, kaslara ve vücudun diğer kısımlarına zarar verebilir. Antinükleer antikorlar da otoantikorlar sınıfına girer.ANA testi ile birlikte ise kandaki antinükleer antikorların varlığına bakılır. Bunun tespiti aynı zamanda otoimmün hastalıkların tanısı konusunda da fikir verir. Öncelikli tanı lupus hastalığı içindir ancak romatizmal eklem iltihabı, skleroderma ve sjögren sendromu da ANA testi ile belirlenebilir.ANA Testi Neden Yapılır?ANA testi, kandaki antinükleer antikorların varlığını tespit etmek ve otoimmün hastalıkların tanısını koymak için yapılır. ANA testi ile birlikte genellikle sistemik lupus hastalığının teşhisi koyulur ancak farklı otoimmün hastalıkların tanısı için de ANA testi yapılabilir. Ancak her ANA testi hastalıkla ilgili kesin sonuç vermez.ANA testi genellikle şu hastalıkların teşhisinde kullanılır:Sistemik lupus hastalığı Sistemik lupus hastalığı vücutta iltihaba neden olan bir hastalıktır ve eklem ağrısı, ateş, halsizlik, yorgunluk, cilt döküntüleri ve organ hasarına neden olabilir. ANA testi ile birlikte sistemik lupus hastalığının tanısı konabilir.SklerodermaSkleroderma genellikle çocukların cildinin ve dokularının anormal şekilde kalınlaşmasına ve sertleşmesine neden olan nadir bir cilt rahatsızlığıdır ve ANA testi ile birlikte teşhis koyulabilir.Sjögren sendromu Sjögren sendromu, bağışıklık sisteminin tükürük ve gözyaşı gibi vücutta sıvı üreten bezlere saldırdığı otoimmün bir hastalık olarak tanımlanır. Otoimmün bir hastalık olması sebebiyle hastalığın teşhisi ANA testi aracılığıyla koyulabilir.ANA Testi Nasıl Yapılır?ANA testi rutin bir kan testidir ve bu testte de rutin kan testinin prosedürleri gerçekleştirilir. Öncelikle kolun güçlü damarından kan alınır. Alınan kan örneği daha sonra bir tüpe aktarılır ve incelenmek üzere laboratuvara gönderilir. Laboratuvarda incelenen kan örneğinin sonucu ise yoğunluğa bağlı olarak değişebilir.ANA Testinin Önemi ANA testinin vücut sağlığı açısından önemi temelde otoimmün hastalıkların erken teşhis ve yönetiminde yatar. Örneğin birçok romatizmal hastalık, eklem ağrısı, yorgunluk ve ateş gibi benzer belirtilerle ortaya çıkar. ANA testi ise hastalıklarla ilgili spesifik bir tanı koymasa da bazı hastalıkların belirlenmesine ve buna göre hareket edilmesine yardımcı olabilir.Özellikle pozitif sonuç veren bir ANA testi, kanda antinükleer antikorların varlığını doğrular ve bağışıklık sisteminin kendi dokularına karşı bir saldırı başlattığını gösterir. Ancak bazı sağlıklı bireylerde de ANA testinde pozitif sonuçlar görülebilir. Bu nedenle, test sonuçları her zaman klinik bulgular ve diğer laboratuvar testleriyle birlikte değerlendirilmelidir.ANA testinin sonuçları da otoimmün hastalıkların tanısında ve seyrinin izlenmesinde önemli bir bulgudur. Pozitif bir ANA testi, vücutta otoimmün bir hastalığa veya reaksiyona işaret olabilir. Ancak bu durun tek başına bir hastalık tanısı koymak için yeterli değildir. Örneğin sistemik lupus hastalarının yaklaşık %95’inde ANA testi pozitiftir sonuç verir ancak pozitif ANA testi olan herkes sistemik lupus hastalığına yakalanmaz. Bu nedenle, doktorlar ANA testini diğer klinik değerlendirmeler ve testlerle birlikte kullanarak kesin ve doğru bir tanı koymaya çalışmalıdır.ANA Testi Negatif ANA testinin negatif çıkması kanda antinükleer antikorun bulunmadığı anlamına gelir. Sağlıklı bireylerde antinükleer antikor kanda bulunmaz. Buna bağlı olarak da ANA testi negatif sonuç verir.ANA Testi Pozitif ANA testinin pozitif sonuç vermesi kanda antinükleer antikorların bulunduğu anlamına gelir. ANA testinde çıkan pozitif sonuç otoimmün hastalıkların göstergesidir. Özellikle sistemik lupus hastalığında ANA testi pozitif sonuç verebilir. Ancak her pozitif sonuç bir hastalık kesinliği taşımaz. Bazı durumlarda ekstra testlere de ihtiyaç duyulabilir.ANA testinin pozitif sonuç vermesine neden olabilecek hastalıklar şöyledir:Yukarıda yer alan hastalıkların dışında şu durumlarda da ANA testi pozitif çıkabilir:Otoimmün hastalığa sahip kişilerin dışında sağlıklı insanların yaklaşık %20'sinde de otoimmün bir hastalık olmasa bile antinükleer antikor testi pozitif sonuç verebilir. Bu sebeple ANA testi pozitif çıkan her kişinin bir hastalığa sahip olduğu düşünülmez. ANA testinin pozitif çıkması, hastalığın teşhisi yönünde fikir verir. Daha detaylı incelemelerin gerektiği vakalarda ekstra testlere başvurulabilir.ANA Testi Hangi Belirtiler Sonrasında Yapılır?ANA testi, bir otoimmün hastalık şüphesinde başvurulan bir test türüdür. Otoimmün hastalıkların meydana getirdiği belirtiler hastalıkla ilgili harekete geçilmesine yarar. Bu belirtiler şöyledir:ANA Testinin Riskleri Var mı?Her kan testinde olduğu gibi ANA testinde de ortaya çıkabilecek ancak çok endişe verici olmayan bazı riskler söz konusu olabilir. Bunların başında kan alınan yerde ağrı, kızarıklık, hassasiyet ve şişlik gelir.ANA Testi Hakkında Sık Sorulan SorularANA testi ne işe yarar?ANA testi genel olarak kandaki antinükleer antikor varlığını tespit etmekle birlikte otoimmün hastalıkların tanısı konusunda da yardımcı bir test türüdür.ANA testi pozitif, kanser midir?ANA testinin pozitif çıkması doğrudan kanser anlamına gelmez. ANA testi genel olarak otoimmün hastalıklarla ilişki kurulan bir test yöntemidir ve kanserle doğrudan bir bağlantısı yoktur. Nadir durumlarda lenfoma veya lösemi gibi bazı kanser türleri bağışıklık sisteminde değişimlere yol açarak ANA testini pozitif çıkarabilir ancak bu da ANA testinin pozitif çıkmasının öncelikli nedenleri arasında yer almaz. | 2,576 |
9 | Tanı ve Testler | Anjiyo | Anjiyo, kanın kan damarlarından ya da kalpten nasıl aktığını göstermek için görüntülemeyi kullanan bir teşhis prosedürü olarak bilinir. Özellikle ani gelişen kalp krizi durumlarında kullanılan bir yöntemdir. Anjiyo sonucunda uygun tedavi yöntemi belirlenerek kan akışının normale dönmesi hedeflenir.Anjiyo, kanın kan damarlarından ya da kalpten nasıl aktığını göstermek için görüntülemeyi kullanan bir teşhis prosedürü olarak bilinir. Özellikle ani gelişen kalp krizi durumlarında kullanılan bir yöntemdir. Anjiyo sonucunda uygun tedavi yöntemi belirlenerek kan akışının normale dönmesi hedeflenir.Anjiyo Nedir?Anjiyo (anjiyografi), kan damarlarının taramada görünebilmesi için radyopak bir maddenin uygulanarak, kan veya lenf damarlarında tıkanıklık olup olmadığını röntgen yoluyla incelemek için kullanılan x-ışını ile görüntüleme prosedürüdür. Daha yalın bir tabirle, anjiyo, röntgen gibi görüntüleme tekniklerini kullanarak vücuttaki kan akışını görselleştirmek için kullanılan tıbbi uygulamadır. Uzman doktor anjiyo sayesinde vücudun belirli noktasındaki kanın damarlarda nasıl dolaştığını görür ve buna yönelik bir tedavi yöntemi uygular. Bir arter ya da damar sorununun kaynağını bulmak için kalbin, boynun, böbreklerin, bacakların veya diğer bölgelerin anjiyodan yararlanılır.Anjiyo Çeşitleri Nelerdir?Anjiyonun en yaygın kullanılan türü koroner anjiyografidir. Bunun yanında beyin anyijografisi, pulmoner anjiyografi ve böbrek anjiyografisi de yapılır. Anjiyo türleri işe şöyle açıklanabilir:Koroner anjiyografi nedir?Koroner anjiyografi de, kanın kalpte bulunan atardamarlarda nasıl dolaştığını görmek için özel bir boya (kontrast madde) ve röntgen ışınlarının kullanıldığı bir prosedürdür. Minimal invaziv olarak, hastanın durumunu çok daha az etkileyen, ameliyat denilemeyecek bir prosedür olarak yapılır. Kalp krizi, spazmı, kolesterol gibi sağlık problemlerinde koroner anjiyografi hayat kurtarıcı olabilir. Anjiyo sayesinde kalp damarlarında darlık ya da tam tıkanma olup olmadığı saptanır. Koroner anjiyografi, kateter laboratuvarında gerçekleştirilir.Beyin anjiyografisi Beyin anjiyografisi, beynin içindeki ve çevresindeki kan damarlarını kontrol etmek için yapılan anjiyo türüdür.Pulmoner anjiyografi Akciğerleri besleyen kan damarlarını kontrol etmek için uygulanan anjiyografi türü pulmoner anjiyografidir.Böbrek anjiyografisiBöbrek anjiyografisinde böbrekleri besleyen kan damarları kontrol edilir.Bazı durumlarda ise anjiyografi, X-ışınları yerine taramalar kullanılarak da yapılabilir. Bunlara BT anjiyografisi veya MRI anjiyografisi adı verilir. Ayrıca gözleri kontrol etmek için kullanılan floresan anjiyografisi adı verilen bir anjiyografi türü de vardır ancak bu uygulama diğer anjiyografi türlerinden farklıdırAnjiyo Neden Yapılır?Anjiyo, kalp krizi belirtileri olduğu durumlarda, kan damarlarının tıkalı, hasarlı ya da anormal olduğuna dair semptomlar görüldüğünde yapılır. Anjiyo sayesinde uzman doktor sorunun kaynağını ve kan damarlarındaki hasarın boyutunu belirler. Anjiyo şu hastalıkların tespiti için yapılır:Koroner anjiyografi neden yapılır?Koroner anjiyografi, hastada şiddetli göğüs ağrısı, koroner darlık belirtileri, eko sırasında kalp kasılmalarında düzensizlik olduğunda, bilgisayarlı anjiyoda şüpheli durumlarda bir tanı yöntemi olarak kullanılır. Bunların yanında hangi durumlarda koroner anjiyografi yapılacağı ise şöyle sıralanabilir:Kısaca kalbi besleyen damar hastalığı, kalp kapak hastalığı veya kalp ana damarının hastalığının tanısını koymada, kalp kası işlevini değerlendirmede ve bunlara bağlı olarak ileri tedavi yöntemlerini belirlemek amacıyla anjiyo yapılmaktadır. Damar tıkanıklığı anjiyo ile belirlenebilir. Kalp krizi sonrası da anjiyo işlemi yapılmaktadır.Anjiyo Nasıl Yapılır?Anjiyo diğer adıyla koroner anjiyografi, hastanın kasık bölgesinden girilerek atardamarın içine çok ince esnek bir tüp olan kateterin yerleştirilip, kalp gibi incelenecek olan bölgeye yönlendirilir ve kateterin içine bir kontrast madde (boya) verilir. Sonrasında kontrast madde kan damarlarından akarken görüntüleme işlemi olarak röntgen çekilir ve anjiyo gerçekleştirilmiş olur. Sağ kasık bölgesinde atardamar kullanılamıyorsa sol kasık atardamarı, sağ-sol el bileği atardamarları, dirsek ya da koltuk altı atardamarları da kullanılabilir.Koroner anjiyografi işlemi yaklaşık 10-20 dakika sürer, damarların farklı anatomik yapıları ya da çok kıvrımlı olmaları (özellikle karın ve kasık damarlarının) nedeniyle bu süre biraz daha uzayabilir, by-pass’lı hastalarda da bu süre 20-30 dakikayı bulabilir. İşlem bittikten sonra girişim yerine konmuş olan kanül çekilir, kanamanın durması için 15-20 dakika bası uygulanır, kanama durduktan sonra sıkı bandaj ve ağırlık uygulanarak yaklaşık 4-6 saat yatırılarak hasta dinlendirilir. 6.saatin bitiminde hasta ayağa kaldırılır ve taburcu edilir.Anjiyo esnasında sol koroner damarları görüntülemek için 5 poz, sağ koroner damarı görüntülemek için de 2-3 poz kullanılır. Kalbin, ağırlıkla pompa görevini üstlenen sol karıncığını görüntülemek için 15-25 cc arasında boyalı madde kullanılır ve 2 poz yapılır.Ertesi gün banyo yapılabilir, eğer girişim yerinde şişlik, rahatsız edici boyutlarda ağrı ya da geniş morluk yoksa normal hayata dönülebilir.Anjiyo Öncesi Yapılması Gerekenler Nelerdir?Anjiyografi öncesinde birtakım hazırlıklar yapılması gerekir. Örneğin hastanın kan sayımı tetkikleri önemlidir. Hastanın kan pulcukları düşükse işlem esnasında çok fazla kanama meydana gelebilir.Anjiyo Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir? Anjiyo sonrasında dikkat edilmesi gerekenler ise bol su tüketmek, sigara ya da alkol kullanmamak, sıvı içecekler tüketmek, ilk 24 saat duş almamak olarak sıralanabilir. Eğer vücudunuzda tanımlayamadığınız bir durum söz konusu olursa işlemi yapan kardiyoloji doktoruna bildirmek en doğru davranış olacaktır. Anjiyodan sonra doktor mutlaka size anjio riskleri gibi konularda bilgilendirme yapacaktır.Anjiyo FiyatlarıAnjiyo fiyatları, kullanılacak yöntem ( kasıktan, el bileğinden vs.) işlemin yapılacağı merkez ve uygulamayı yapacak doktora göre belirlenmektedir. Ayrıca anjiyo esnasında farklı işlemlerin yapılması da fiyatlara etki etmektedir.Anjiyo Hakkında Sık Sorulan Sorular Anjiyo ne demek?Anjiyo (anjiyografi veya arteriografi), kalpteki kan damarlarının performansını incelemek ve olası kalp hastalıklarını belirlemek için X ışınlarını kullanan bir kalp röntgenidir.Anjiyo nasıl bir işlem?Anjiyo veya diğer bir adıyla anjiyografi, kan damarlarının son durumunu incelemek için kullanılan bir tıbbi görüntüleme yöntemi olarak tanımlanır. Anjiyo işlemi, kalp damarları başta olmak üzere vücuttaki diğer damarların tıkanıklık, daralma veya anormalliklerini tespit etmek için yapılır. Özellikle nefes darlığı ve göğüs ağrısı şikayetiyle hastaneye başvuran kişilerde kalp krizi şüphesiyle anjiyo işlemi yapılabilir.Anjiyo ve koroner anjiyografi farkı nedir?Koroner anjiyografi yöntemi, anjiyoya göre daha minimal invaziv bir işlemdir. Anjiyoda kol ya da kasıktan girilerek ince bir tüp yardımıyla kalbe ulaşılır. Koroner anjiyografide ise damarların net olarak görüntülenmesi için damardan bir madde verilir.Anjiyonun riskleri var mıdır?Koroner anjiyografi, çoğunlukla hiçbir sorun yaşanmadan gerçekleştirilen bir işlem olsa da, girişimsel bir tetkik yöntemi olduğundan komplikasyon riski de taşımaktadır. Anjiyo riskleri şöyle anlatılabilir: Major (büyük) komplikasyonlar olarak nitelendirilen ölüm riski ortalama 1400 vakada 1 (%0.07); inme 1000 vakada 1 (%0.1); koroner arter zedelenmesi 1000 vakada 1 (%0.1); atardamar giriş yeri komplikasyonu 500 vakada 1’dir (%0.2). Daha sık görülen minör (küçük) komplikasyonlar ise geçici olup giriş yerinde kanama ya da hematom (kan pıhtısı), yalancı balonlaşma, ritm bozuklukları, kullanılan boyalı maddeye karşı duyarlılık gelişmesi ve vagal reaksiyondur.Anjiyoda ölüm riski var mıdır?Çok nadir olarak koroner anjiyografi sırasında yol olarak kullanılan ana atar damarda (aort) ve koroner damara yerleşme yerinde yırtık (diseksiyon) oluşabilir. Aort damarındaki yırtılma genellikle masum seyrederken, koroner ağzındaki yırtılma kalp kriziyle ve ölümle sonuçlanabilir. Bu risk özellikle ciddi koroner sorunu olan kişilerde ve özellikle ana damarda darlık olanlarda daha fazladır. Anjiyografi sırasında bu tarz ölümcül sorunların olasılığı kabaca 1000 hastada 1 olarak söylenebilir. Anjiyo riski çok düşük bir işlemdir.Anjiyo zararları nelerdir?Uzman bir kardiyoloji doktoru tarafından yapılacak anjiyo işleminin zararı bulunmamaktadır. Ülkemizde her hastanede anjiyo işlemi güvenle yapılabilmektedir.Koroner anjiyografi zor bir işlem mi?Günümüzde koroner anjiyografi çok daha zor olmayan bir tanısal işlem. Amaç burada kalbi besleyen koroner damarlara boya verebilmek. Bir atardamar vasıtasıyla koroner damarlara ulaşılabilmektedir.Anjiyo ne kadar sürer?Kalp anjiyografisi işlemi normal bir kişide 15 dakika sürer. Daha önce Bypass geçiren kişilerde bu süre 20-30 dakikayı bulabilir. İşlem bittikten sonra girişim yerine konmuş olan kanül çekilir, kanamanın durması için 15-20 dakika bası uygulanır, kanama durduktan sonra sıkı bandaj ve ağırlık uygulanarak yaklaşık 4-6 saat yatırılarak hasta dinlendirilir. 6.saatin bitiminde hasta ayağa kaldırılır ve taburcu edilir.Hangi durumlarda koldan anjiyo yapılır?Kol ya da el bileğinden anjiyo, kanama riskinin az olması, biraz gözlem sonrası hastanın evine gönderilmesi durumlarında yapılabilir. Ancak deneyimli uzmanlar tarafından yapılmıyorsa işlem süresi uzar ve işlem yetersiz kalabilir. Eğer kasıktan kalbe ulaşamama durumu varsa, kasığa giden aort ve dallarında darlık ya da tıkanıklık varsa, kasıkta kanama riski yüksek hastalar varsa koldan ya da bilekten anjiyo yapılır. Koldan anjiyo riskleri deneyimli uzmanlar tarafından yapılmazsa görülebilmektedir.Anjiyo ağrılı bir işlem midir?Belki işlem sırasında kasığa ya da el bileğine, kola yapılacak anestezik iğnenin batması hissedilebilir. Bunun dışında girişimsel işlemler ağrılı değildir. Anjiyo sonrası ağrı oluşursa doktorun verdiği ağrı kesiciler kullanılabilir.Anjiyo sonrası beslenmede dikkat edilmesi gerekenler nedir?Anjiyo sonrasında bol su içilmesine, sıvı alınmasına dikkat edilmelidir. Damarlarda ya da kalpte bir sıkıntı görülsün ya da görülmesin kişilerin sağlıklı beslenme kurallarına uyması önemlidir. Anjiyo normal hayatı kısıtlayan bir işlem değildir. İşlemden 24 saat sonra genellikle işe dönebilmek mümkündür. Kalp sağlığı için diyet değişikliği yapmak, düzenli egzersiz tavsiye edilir.Anjiyo sonrası evde bakım nasıl olmalıdır?İşlem yerinde kanama olmaması için ıkınılmaması, işlemden sonra sıcak havuz-küvet-jakuziye girilmemesi, bir süre ağır kaldırılmaması önerilmektedir. Anjiyo sonrası bakım için kardiyoloji doktorları daha geniş bilgiler verebilmektedir.Bypass ameliyatı sonrası anjiyo yapılmalı mı?Bypass geçiren hastalar, mutlaka sonrasında kontrol amaçlı anjiyo yaptırmalıdır. Bypass’lı hastalara, kardiyoloji doktoru ve kalp damar cerrahı ne kadar zamanda bir anjiyo yaptırması gerektiği konusunda bilgi verebilir.Anjiyodan sonra halsizlik olur mu?Çok yaşlı kişilerde anjiyo sonrasında halsizlik ve güçsüzlük hissi oluşabilir. Bir de işlemden en az beş saat kadar yeme işleminin yapılmaması gerekir. Kişiler açlık nedeniyle de halsizlik hissedebilir.Kansız anjiyo yapılabilir mi?Halk arasında “10 saniyelik anjiyo” veya “kansız anjiyo” olarak da bilinen Koroner BT yönteminin hasta açısından da konforlu bir işlem olduğunu belirten uzmanlar “Koroner BT anjiyografi, zahmetsiz bir şekilde uygulanırken, hiçbir ön laboratuvar çalışması gerektirmemektedir. İlk aşamada koroner damarlarda genişleme sağlanması amacı ile hastaya dil altı bir tabletin verildiği uygulamada, damardan verilen bir kontrast madde sayesinde de üç boyutlu görüntüleme sağlayan özel bilgisayar programları ile hastanın değerlendirmeye alınacak olan koroner damarlarının farklı açılardan görüntüleri alınır. İki veya üç boyutlu olan bu görüntüleme işlemi için ortalama 10 saniyelik bir süre yeterlidir. Aslında bilindik akciğer veya beyin tomografisi ile aynı mantıkta işleyen bu yöntem ile tıkalı veya daralma olan bir damar olup olmadığı kontrol edilir. Bir tıkanıklık saptanması durumunda ise; tedavi yönteminin belirlenmesi ve gerektiğinde uygulanması amacıyla hasta klasik anjiyografiye yönlendirilir | 4,588 |
10 | Tanı ve Testler | Anti CCP Testi | Anti siklik sitrüline peptit anlamına gelen Anti CCP, romatoid artrit hastalığını teşhis etmek için değerlendirilen, vücudun normal antikorlarına karşı çalışan bir bir oto-antikordur. Anti CCP, eklemlerde belirli peptitlere saldırarak iltihaplanmaya neden olur, romatoid artrit varlığında kandaki seviyeleri yükselir. Oto antikorlar, normal antikorlardan farklı olarak bağışıklık sistemindeki sağlıklı hücreleri ve eklemlerdeki dokuları hedef alırlar.Anti siklik sitrüline peptit anlamına gelen Anti CCP, romatoid artrit hastalığını teşhis etmek için değerlendirilen, vücudun normal antikorlarına karşı çalışan bir bir oto-antikordur. Anti CCP, eklemlerde belirli peptitlere saldırarak iltihaplanmaya neden olur, romatoid artrit varlığında kandaki seviyeleri yükselir. Oto antikorlar, normal antikorlardan farklı olarak bağışıklık sistemindeki sağlıklı hücreleri ve eklemlerdeki dokuları hedef alırlar.Anti CCP Nedir?Anti CCP, bağışıklık sistemi tarafından üretilen ve kanda pozitif çıkması durumunda romatoid artrit hastalığının göstergesi sayılan otoantikorlardır.Bağışıklık sistemi, antikor ve otoantikor adı verilen iki protein türünü üretir. Antikorlar vücut için sağlıklı proteinlerdir ve hem virüs hem de bakteri yabancı maddelerle mücadele ederek kişiyi hastalıklarda korumaya yardım eder. Otoantikorlar ise anormal proteinler olarak kabul edilir ve bağışıklık sistemiyle birlikte eklemlerdeki sağlıklı dokulara saldırabilir.Anti CCP de bağışıklık sisteminin ürettiği otoantikorlardır. CCP antikorları genellikle eklemlerdeki sağlıklı dokuları hedef alır. Eklemler; dirsekler, bilekler ve dizler gibi vücutta iki kemiğin birleştiği yerlerdir. Eğer kanda CCP antikorları bulunursa, bu durum romatoid artrit belirtisi olarak değerlendirilebilir.Burada ise devreye anti CCP testi girer. Yapılan anti CCP testinde sonuç pozitif çıkarsa kanda CCP antikorunun var olduğu sonucu ortaya konur. Bu da genellikle romatoid artrit hastalığına işarettir. Romatoid artrit ise zamanla kötüleşen bir otoimmün hastalıktır. Bu hastalık eklemlerde ağrı, şişlik, sertlik ve zamanla işlev kaybına neden olabilir.Anti CCP Testi Nedir?Anti CCP testi, romatoid artrit hastalığının teşhis edilmesine yarayan bir kan parametresidir. Romatoid artrit şüphesi bulunan kişilere romatoid faktör testiyle birlikte anti CCP testi de yapılabilir.Anti CCP testinin negatif çıkması otoantikorların vücutta bulunmadığı sonucunu verir ve bu durum sağlıklıdır. Anti CCP pozitif sonuç ise kanda CCP antikorlarını işaret eder ve kişiye romatoid artrit teşhisi konulabilir.Anti CCP Testi Neden Yapılır?Anti CCP testinin yapılma nedeni romatoid artrit hastalığının teşhis edilebilmesidir. Romatoid artrit hastalığında önceden romatoid faktör testi ile tanı sağlanmaya çalışılırdı ancak daha kesin sonuçlara ulaşma hedefi ile birlikte şüphe bulunan kişiler için anti CCP testi de yapılır. Test sonucu pozitif çıkan kişiler için ise romatoid artrit tanısı konulabilir.Özetle anti CCP testi, romatoid artrit hastalığının tanısında önemli bir rol oynar. Bu test, kandaki anti-siklik sitrülinlenmiş peptid olarak bilinen anti CCP antikorlarını ölçer. Anti CCP, romatoid artrit hastalarının yaklaşık %60-70’inde pozitif olup özellikle erken tanı için işe yarar bir tanı yöntemidir. Anti CCP testi aynı zamanda romatoid artritin diğer artrit türlerinden ayrılmasına da yardımcı olur ve hastalığın şiddetini öngörme konusunda yol gösterici olabilir. Testte çıkan pozitif bir sonuç, romatoid artrit hastalığı riskinin yüksek olduğu sonucunu verir. Ancak tek başına anti CCP testi kesin tanı için yeterli olmayabilir. Bu noktada diğer klinik bulgular ve laboratuvar testlerinden de faydalanılmalıdır.Anti CCP Testi Nasıl Yapılır?Anti CCP testi için konunun uzman personeli tarafından koldaki bir damardan küçük bir iğne kullanarak kan örneği alınır. Bu aynı zamanda rutin kan tahlili işlemiyle aynıdır. İğneden sonra alınan kan örneği bir test tüpüne veya şişeye toplanır ve incelenmek üzere laboratuvara gönderilir. Sonuçlar ise doktor tarafından değerlendirilir.Anti CCP Kaç Olmalı?Kandaki referans anti CCP seviyesi mililitre başına 20 endotoksin ünitesinden (EU/mL) az olmalıdır. Bu değerin üstünde çıkan sonuçlar her zaman romatoid artrit için kesin tanı koymaz ancak çok yüksek değerlerin hastalık göstergesi olduğu değerlendirilir. Kesin tanı için ise farklı klinik değerlendirmeler de gerekebilir.Anti CCP Negatif Ne Anlama Gelir?Kişinin anti CCP testinin sonucunun negatif çıkması kanda CCP antikorunun bulunmadığı anlamına gelir. Bu durum romatoid artrit hastalığı riskine karşı sevindirici bir durumdur ancak bazı tek başına yeterli olmayabilir. Örneğin kişinin anti CCP testi negatif çıkıp romatoid faktör testi pozitif çıkarsa hastalığı karşı bir risk unsuru doğabilir. Bu yüzden kesin tanı için hem anti CCP testi hem de romatoid faktör testinin sonuçları dikkate alınmalıdır. Eğer gerekirse farklı tanı yöntemleri de denenebilir.Anti CCP Pozitif Ne Anlama Gelir?Anti CCP test sonucunun pozitif çıkması kişinin kanında CCP otoantikorunun bulunması demektir. Bu durum da genellikle romatoid artrit hastalığını düşündürür ancak bu test sonucu tek başına yeterli değildir. Ayrıca romatoid faktör testinin yapılması da önemlidir.Romatoid artrit belirtileri yaşayan kişiler için genel olarak şu tanı yöntemleri uygulanır:Pozitif CCP antikorları ve pozitif romatoid faktör: Hem anti CCP testinin hem de romatoid faktör testinin pozitif çıkması kişinin büyük ihtimalle romatoid artrit hastası olduğu anlamına gelir. Ancak doktor tarafından farklı tıbbi yöntemler de denenebilir.Pozitif CCP antikorları ve negatif romatoid faktör: Kişiye yapılan anti CCP testi pozitif çıkabilirken romatoid faktör testi negatif sonuç verebilir. Bu durum kişinin romatoid artrit hastalığının erken evrelerinde olduğunu veya gelecekte bu hastalığa yakalanma riskinin bulunduğunu gösterebilir.Negatif CCP antikorları ve negatif romatoid faktör: İki test sonucunun da negatif çıkması ve değerlerin referans aralıklarda olması kişinin romatoid artrit olma olasılığının daha düşük olduğu anlamına taşır.Bu test sonuçlarının negatif çıktığı ancak semptomların devam ettiği durumlarda neden olan faktörlerin belirlenmesi daha fazla test gerekebilir.Anti CCP Yüksekliği Nasıl Tedavi Edilir?Anti CCP yüksekliği anti CCP pozitif sonucu ile eşdeğerdir. Bu sonuç kanda CCP antikorlarının bulunduğu anlamında gelir ve belirtilerle birleştiğinde romatoid artrit tanısı için fikir verir. Anti CCP değerlerinin referans değerlere dönmesi ise eğer kesin teşhis konmuş ise romatoid artrit hastalığının tedavisine bağlıdır.Anti CCP Hakkında Sık Sorulan SorularAnti CCP antikoru zararlı mı?Anti CCP antikoru bağışıklık sisteminin ürettiği bir otoantikordur ve sağlıklı dokulara saldırdığı için romatoid artrit hastalığına yol açabilir.Anti CCP antikorları başka hangi hastalıklarda ortaya çıkar?Romatoid artritin dışında sjögren sendromu veya lupus gibi diğer otoimmün bozukluklar, aktif tüberküloz ve kronik akciğer hastalığında da kanda anti CCP antikoru bulunabilir.Hangi semptomlarda anti CCP testi yapılabilir?Romatoid artritin yaygın semptomları olan eklem ağrısı, eklem sertliği, eklem şişliği, tükenmişlik ve derecesi düşük ateş gibi durumlarda romatoid artrit şüphesi doğar ve anti CCP testine başvurulabilir.Anti CCP testi tanı için tek başına yeterli midir?Anti CCP testi tek başına romatoid artrit hastalığının tanısı için yeterli olmayabilir. Romatoid artritin kesin tanısı için ayrıca romatoid faktör testi, kişinin tıbbi öyküsü, muayene değerlendirmeleri ve diğer laboratuvar testler olan ESR ve CRP gibi testlere başvurulabilir. Özet vermek gerekirse anti CCP testinin pozitif sonuçları romatoid artrit hastalığı için önemli bir araçtır ancak kesin tanı için diğer klinik değerlendirmelere de ihtiyaç duyulabilir. | 2,778 |
11 | Tanı ve Testler | Anti HBs Testi | Anti HBs, bağışıklık sisteminin Hepatit B enfeksiyonuna karşı ürettiği antikordur. Kişinin Hepatit B enfeksiyonuna karşı bağışıklık durumunu ortaya koyar. Test sonucunda anti hbs pozitif olması, kişide Hepatit B enfeksiyonuna karşı aşı ya da enfeksiyonu geçirip iyileşme kaynaklı bağışıklık geliştiğini gösterir.Anti HBs, bağışıklık sisteminin Hepatit B enfeksiyonuna karşı ürettiği antikordur. Kişinin Hepatit B enfeksiyonuna karşı bağışıklık durumunu ortaya koyar. Test sonucunda anti hbs pozitif olması, kişide Hepatit B enfeksiyonuna karşı aşı ya da enfeksiyonu geçirip iyileşme kaynaklı bağışıklık geliştiğini gösterir.Anti HBs Nedir?Anti HBs, Hepatit B virüsüne karşı bağışıklık kazanılması ile vücutta üretilen antikordur. Hepatit B virüsüne bağışıklık bulunup bulunmadığını öğrenmek yapılan kan testidir. Test sonucunda Anti-HBs pozitif olması vücudun Hepatit B enfeksiyonuna karşı aşı yolu ile ya da iyileşerek bağışıklık kazandığının yani Hepatit B enfeksiyonuna karşı korunduğunun göstergesidir. Negatif bir sonuç verirse de bu durum kişinin virüse karşı bağışıklığının olmadığını ifade eder.Anti HBS değerleri anti HBS testi ile ölçülür. Yapılan test uygulaması sonrası çıkan değerler pozitif ve negatif olarak kategorize edilir. Pozitif değerler kişinin hepatit B virüsüne karşı antikor ürettiğinin ve hastalığa karşı korunduğunu gösterirken negatif sonuç ise bunun tam tersidir. Kişi hastalığa karşı herhangi bir antikora sahip değildir ve vücut olası virüslere karşı açık bir haldedir.HBsAg Nedir?HBsAg, Hepatit B virüsünün yüzey antijeni olup, hepatit B virüsünün yüzeyinde bulunan proteini ifade eder. HBsAg testinin pozitif olması, hepatit B virüsü ile enfekte olunduğu ve başkalarına bulaştırabilineceği anlamına gelir .Vücut normalde enfeksiyona karşı bağışıklık tepkisinin bir parçası olarak HBsAg’den korunmak için karşı antikor üretir, bu üretilen antikor da Anti HBS’dir. Diğer bir deyişle, HBsAg akut veya kronik HBV enfeksiyonlarının bir göstergesi iken, anti hbs kişilerin bu antijene karşı bağışıklığı bulunduğu ve korunduğunu gösterir. HBsAg değeri ise HBsAg testi sayesinde belirlenir. HbsAg testi, hepatit hastalığının durumunu takip etmek amacıyla büyük önem taşır. Eğer HBsAg testi pozitif çıkarsa, hepatit B’nin ileriye yönelik kontrolü ve tedavi seçenekleri için doktora başvurulması tavsiye edilir. HbsAg seviyeleri, kişinin enfeksiyon aşamasına bağlı olarak değişkenlik de gösterebilir.HBsAg negatif ne anlama gelir?HbsAg testinin negatif sonuç vermesi kişinin vücudunda hepatit B virüsüne ait yüzey antijeni olmadığı anlamını taşır. Bu durum kişinin ya hepatit B virüsü ile enfekte olmadığını ya da enfeksiyonu geçirmiş ve iyileşmiş olduğunu ifade eder. Bu test sonucunun negatif sonucu aynı zamanda olumlu bir sonuçtur çünkü ortaya çıkan negatif sonuç hepatit B virüsü ile ilgili özellikle bulaşıcı bir riskin olmadığını gösterir ve kişinin hepatit B açısından risk taşımadığı anlamına gelir. HBsAg testi sonucunda ortaya çıkan negatif değer aynı zamanda kişinin hepatit B aşısı yaptırmış olması veya koruyucu antikor geliştirdiği durumlarda da ortaya çıkabilir. Özetle HbsAg değerinin negatif çıkması, kişinin hepatit B enfeksiyonundan korunmuş ya da bağışıklık kazanmış olduğunu ifade eder. Bu kişiler bulaşıcılık anlamında bir risk unsuru teşkil etmez.HBsAg değerinin negatif çıkması şu anlamları taşıyabilir:Yapılan test sonucunda HBsAg değerinin negatif çıkması herhangi tedavi gerektirmez.HBsAg pozitif ne anlama gelir?HbsAg testinin pozitif çıkması, bireyin hepatit B virüsü taşıdığı veya vücutta aktif bir enfeksiyonun mevcut olduğu sonucunu verir. HBsAg test sonucu aynı zamanda hepatit B virüsünün bulaşıcı olduğu ve kişinin hepatit B’yi başkalarına bulaştırabileceği senaryolar açısından kritik bir önem arz eder. HbsAg testinin pozitif sonuç vermesi hastalığın akut ya da kronik olarak devam ettiğinin bir göstergesi de sayılabilir. Bu gibi durumlarda kişinin başkalarına virüsü bulaştırma riski söz konusu olduğu dikkatli davranmak gerekir.Anti HBS Neden Yapılır?Anti HBS testi, kişinin daha önce Hepatit B virüsüne maruz kalıp kalmadığını veya Hepatit B aşısının koruma sağlayıp sağlamadığını tespit etmek için yapılır. Bu test aracılığıyla vücuttaki antikorların miktarı belirlenir. Vücut kan veya sıvı yoluyla hepatit b virüsünü kapar. İnsan vücudunda da virüsün ortaya çıkması durumunda antikor adı verilen proteinleri virüsle mücadele etmesi için kullanır.Anti hbs pozitif, kişinin aşı olduğunu veya hastalığa yakalandığını gösterirken anti hbs negatif ise hepatit b virüsüne karşı bağışık olunmadığını anlatır.Bu bilgiler ışığında Hepatit B kan testi için yalnızca bir kan örneği gerekir ancak "Hepatit B Paneli" olarak adlandırılan süreç üç bölümden oluşur. Bu durumda bir kişinin enfekte olup olmadığını tam olarak anlamak için üç test sonucunun da olması gerekir. Bu üç test HBsAg, HBsAb ve HBcAb olarak ayrılır.HBsAg (Hepatit B yüzey antijeni): "Pozitif" veya "reaktif" bir HBsAg test sonucu, kişinin hepatit B ile enfekte olduğu anlamına gelir ve vücutta hepatit B yüzey antijeni olduğunu gösterir. Bu test, kandaki hepatit B virüsünün (yüzey antijeni olarak adlandırılır) gerçek varlığını tespit etmeye yarar. Kişinin pozitif test sonucu bunun yeni bir "akut" enfeksiyon mu yoksa "kronik" bir hepatit B enfeksiyonu mu olduğunu belirlemek için daha fazla test yapılması gerekir. Pozitif bir HBsAg test sonucu aynı zamanda hepatit B virüsü ile enfekte olunduğu ve hepatit B virüsünün kan yoluyla başkalarına yayabileceği anlamına da gelir.anti-HBs veya HBsAb (Hepatit B yüzey antikoru) - "Pozitif" veya "reaktif" anti-HBs (veya HBsAb) test sonucu, bir kişinin hepatit B virüsüne karşı korunduğunu gösterir. Bu koruma, hepatit B aşısı yaptırmanın veya geçmişteki bir hepatit B enfeksiyonunun tedavi edilip iyileşildiğinin de bir sonucudur. Ancak bu test rutin kan taramaları içinde yer almaz. Pozitif anti-HBs (veya HBsAb) test sonucu, "bağışık" olduğunuz ve hepatit B virüsüne karşı korunduğunuz ve enfekte olamayacağınız anlamına taşır. Enfekte olunmaması da hepatit B'yi başkalarına bulaştırma riskini ortadan kaldırır. anti-HBc veya HBcAb (Hepatit B çekirdek antikoru): Pozitif" veya reaktif bir anti-HBc (veya HBcAb) test sonucu, geçmişte veya şu anda vücutta hepatit B enfeksiyonu olduğunu gösterir. Bir bakıma hepatit B virüsü vücutta aktif olarak yer alır. Çekirdek antikor, hepatit B virüsüne karşı herhangi bir koruma sağlamaz (yukarıda açıklanan yüzey antikorunun aksine).Bu test yalnızca ilk iki testin (HBsAg ve anti-HBs) sonuçlarını bilerek tam olarak anlaşılabilir. Pozitif bir anti-HBc (veya HBcAb) test sonucu, hepatit B durumunuzun tam bir açıklaması için doktorunuzla görüşmenizi gerektirir.Anti HBS Testi Nasıl Yapılır?Anti hbs testi, kişinin kolundan kan örneği alınarak yapılır. Alınan kan örneği daha sonra laboratuvara gönderilerek analiz edilir. Uzman doktor bu aşamalar sırasında aşı olup olmadığınızın yanı sıra semptomlar ve hastalığa maruz kalınma durumunu değerlendirir.Anti HBS Testini Kimler Yaptırabilir?Vücudunda hepatit b virüsünün olup olmadığını veya daha önce aşılanıp, hastalığı geçiren ve bağışıklığını kontrol ettirmek isteyenlerin yanı sıra dileyen herkes anti hbs testi yaptırabilir. Bu test, anti hbs pozitif ve anti hbs negatif sonuçları verir. Ayrıca hastanın vücudundaki enfeksiyonların son durumu ve hepatit-b hastalığının kronik mi yoksa akut mu olduğu belirlenebilir.Anti HBS Kaç Olmalı?Anti HBS testi ile birlikte çıkan anti HBS değerinin ≥10 mIU/mL olması gerekir. Ancak bu değer hepatit b virüsüne karşı bağışıklık taşıyıp taşımayan bireyler arasında farklılık gösterir. Aşı olup hastalığı geçiren kişiler anti hbs pozitif sonucuyla karşılaşırken anti hbs negatif sonucu alan insanlar hastalığa karşı savunmasız durumdadır. Aşılanmış ve hastalığı geçirmiş yetişkin kişilerde anti hbs değeri 10 ml’nin üzerinde olması beklenir. Bu kişiler uzun süre hastalıktan korunurlar ancak ileride hatırlatma dozu yaptırmalarında bir sakınca yoktur.Bazı durumlarda bağışıklığı olmayan kişilerde bile anti hbs değeri 10 ml’nin üstüne çıkabilir. Böyle sonuçlarla karşılaşıldığında en doğru cevap uzman doktor tarafından verilecektir.Anti HBS Yüksekliği (Pozitif) Ne Demek?Anti-HBS pozitif, kişide hepatit-b virüsüne karşı antikor geliştiği, hepatit B'e karşı bağışıklık taşıdığı ve korunduğu anlamına gelir. Test sonucunda 10 mIU/mL ve üzerinde çıkan bir sonuç anti hbs yüksekliği olarak kabul edilir ve vücudun hepatit b’den koruyucu düzeyde antikor oluşturduğu anlamına gelir. Anti HBS’nin pozitif olması daha önceden aşı olunması veya bu enfeksiyonu kapıp, iyileşilmesinin bir sonucu olabilir. Anti HBS Negatif Ne Demek?Anti hbs negatif, kişinin hepatit b hastalığı karşısında antikor üretmediğini ve korunmasız olduğunu gösterir. Bunun nedeni kişinin aşılanmamış veya hastalığı geçirmemiş olduğu anlamını taşır. Hastalıktan korunmak için kişinin aşı yaptırması gerekir. Ancak bazı senaryolarda bağışıklığı bulunanlarda da anti hbs sonucu negatif çıkabilir, bununda temelde nedeni virüsün henüz kuluçka döneminde olması olabilir.Anti HBS Hakkında Sıkça Sorulan SorularAnti HBS ne demektir, pozitif olması ne anlama gelir?Anti HBS, hepatit B virüsüne karşı bağışıklık sistemi tarafından üretilen antikorun kandaki varlığını sorgulamak için yapılan kan testidir. Anti HBS pozitif olması olarak bilinen anti hbs yüksekliği vücutta antikor bulunduğunu vücudun Hepatit B enfeksiyonuna karşı korunduğu gösterir.Anti HBS neden önemlidir?Anti HBS testinin önemine üç farklı açıdan yaklaşılabilir. Hepatit B aşısı olanların virüse karşı bağışıklık kazanıp kazanmadığının tespiti için anti HBS testi yapılabilir. Diğer yandan enfeksiyon riski taşıyan kişiler için de anti HBS testinin yapılması önemlidir. Bulaş durumu söz konusu olursa hepatit B için teşhis ve tedavi süreci başlaması gerekebilir. Son olarak ise virüsün vücuttan ayrılıp ayrılmadığının incelenmesi için de anti HBS testinin yaptırılması önem arz eder. Bu üç başlık anti HBS'nin önemi ortaya koyar.Anti HBS kaç olursa tehlikeli?Anti hbs pozitif diyebilmek için 10 ml ve üstü olması beklenir. Dolayısı ile 10 mIU/mL’nin altında kalan bir sonuç için bağışıklığı bulunmadığından risk teşkil ettiği söylenebilir. Hepatit b virüsüne karşı istenen değerlerde olan insanların bile yıllar geçtikçe değerleri azalabilir. Bu gibi durumlarda kişinin hepatit b aşısının hatırlatma dozunu vurdurması önerilir.Anti HBS pozitif zararlı mı?Anti hbs pozitif değeri, insanın hepatit b virüsüne karşı korunduğunu gösterir ve tehlikeli bir durum değildir.Anti HBS 1000 Ne Demek?Anti hbs değeri bazı kişilerde 100 ve 1000 gibi sonuçlar da verebilir. Anti hbs 1000 olması kişinin hepatit b virüsüne karşı çok fazla antikor taşıması anlamına gelir ve yüksek düzeyde korunurlar.Anti HBS kaç olursa aşı yapılması gerekir?Aşılanmış ve hastalığı geçirmiş yetişkin kişilerde anti hbs değeri 10 ml’nin üzerinde olması beklenir. Ancak yıllar geçtikçe bu değer 10'un altına düşebilir. Hem bu kişilerde hem de yapılan test yoluyla değerin doğrudan 10'un altına düştüğü kişiler için aşı uygulaması gerekebilir. Hepatit B aşısından sonra hangi antikor pozitif çıkar?Hepatit B aşısının yapılmasının ardından anti HBS antikoru vücutta pozitif olur. Bu durum kişinin hastalığa karşı bağışıklık kazandığı anlamını taşır çünkü bu antikor bir bağışıklık antikorudur. Anti HBS antikorunun varlığı, enfeksiyona karşı bir bağışıklık tepkisi, aşılamaya karşı bir bağışıklık tepkisi veya pasif olarak edinilmiş antikorun varlığını gösterir.HBsAg negatif ne demek?Vücuttaki hepatit B virüsüne ait yüzey antijenini ortaya koyan HbsAg değeri ve bu değerin ölçülmesini sağlayan HBsAg testinde ortaya çıkan negatiflik, hepatit B enfeksiyonunun vücutta mevcut olmadığını ya da vücudun bu enfeksiyona karşı bağışıklık geliştirdiğini belirtir. Bu bağışıklık gelişimi antikor oluşumu anlamına gelir.Hangi hastalıklar HBsAg negatif sonucuna neden olabilir?Hepatit A ve C virüsleri B'ye göre farklı olduğundan, bu enfeksiyonlar HbsAg testinde negatif çıkabilir ancak karaciğer hasarı meydana getirebilir. Bunun dışında bazı viral veya bakteriyel enfeksiyonlar da HbsAg negatif sonucuna rağmen karaciğerde hasara yol açabilir. Bu durum da doktor kontrolü gerektirebilir. | 4,690 |
12 | Tanı ve Testler | Anti HCV Testi | Anti HCV, Hepatit C antikor testidir. Hepatit C virüsü ile enfekte olunması sonucu vücudun virüsle savaşmak için salgıladığı antikor varlığını kontrol etmek için yapılan testtir. Anti-HCV, Hepatit C (HCV) enfeksiyonunu taramak ve teşhis etmek için kullanılan birinci basamak testtir.Anti HCV, Hepatit C antikor testidir. Hepatit C virüsü ile enfekte olunması sonucu vücudun virüsle savaşmak için salgıladığı antikor varlığını kontrol etmek için yapılan testtir. Anti-HCV, Hepatit C (HCV) enfeksiyonunu taramak ve teşhis etmek için kullanılan birinci basamak testtir.Anti HCV Nedir?Anti HCV, Hepatit C virüsü ile enfekte olunup olunmadığını öğrenmek için yapılan, kanda hepatit C virüsüne karşı bağışıklık olduğunu gösteren antikorları aramak için uygulanan teste verilen isimdir. Vücudun hepatit C’ye karşı HCV antikoru oluşturup oluşturmadığını anlamak için rutin olarak yapılan bu işlem kan alınarak laborotuvar ortamında tespit edilir.Anti HCV negatif olması, kişinin hepatit c virüsüne bağışıklığı olmadığı sonucunu verirken, anti hcv pozitif ise hepatit c virüsüne vücudun korunduğunu ve antikor ürettiği anlamına gelir. Anti HCV pozitif durumu kişinin daha önce hastalığa yakalandığının göstergesidir. Negatif ve pozitif sonuçlar olarak ortaya çıkan Anti HCV testi, vücudun hepatit C virüsüne karşı antikor üretip üretmediğini belirler.Hepatit C Nedir?Hepatit C, karaciğer dokusunun iltihaplanması ve hasarıyla birlikte siroz gibi diğer sağlık komplikasyonlarına neden olabilen viral bir enfeksiyon hastalığı olarak kabul edilir. Hepatit C, virüsü taşıyan kişiden kandan temas yoluyla bulaşır. Hepatit C virüsüne yakalandığı düşünüldüğünde kan testi yapılmalı, kandaki Anti HCV değerine bakılmalıdır.Anti HCV Testi Neden Yapılır?Anti HCV, kişinin vücudunun hepatit C virüsüne karşı savunma mekanizması geliştirip geliştirmediğini belirlemek için yapılır. Anti HCV, virüse karşı vücudun oluşturduğu antikorlar anlamına gelir. HCV antikoruna sahip olmak, kişinin daha önce virüse yakalandığını gösterir. Hepatit C virüsü şüphesi taşıyan kişilere yapılan Anti HCVC testi, kişiden alınan kan örneği sonucu belirlenir.Anti HCV testi pozitif çıktığından bunun teyit edilmesi için gerekli görüldüğünde RIBA testi de yapılabilir. RIBA testinde de pozitif sonuç saptanırsa HCV miktarının belirlenmesi için ayrıca PCR testi istenebilir.Anti HCV Testi Nasıl Yapılır?Anti HCV testi, kişinin hepatit C virüsüne karşı enfekte olup olmadığını belirler. Negatif veya pozitif sonuç alınmasıyla analizleri yapılan anti hcv, kişiden alınan rutin kan örneği aracılıyla yapılır. Alınan kan örneği test tüpüne yerleştirilir ve incelenmesi için laboratuvara gönderilir. Laboratuvarda incelenen sonuçlar daha sonrasında doktor tarafından analiz edilir.Anti HCV Değeri Kaç Olmalıdır?Kan tahlilinde anti hcv değeri için referans aralığı 0.1 ml ile 0.9 IU/mL arası için negatif, 0.9 IU/mL üzerin içinse pozitif olarak kabul edilir.Anti HCV Negatif Ne Demek?Kanda belirlenen Anti HCV testinin negatif sonuç vermesi; kişinin hepatit C virüsü taşımadığı, bulaşmadığı veya vücudunun hepatit c virüsüne karşı antikor üretmediğinin göstergesidir. 0.1-0.9 IU/mL aralığında çıkan bir sonuç anti hcv’nin negatif olduğu anlamına gelir. Bu durumun istisnası olarak kişinin yakın zamanda virüse karşı enfekte olan biriyle kan yoluyla temas etmesidir. Bu gibi durumlarda yeni bir test yaptırılması istenebilir.Şüphe duyulan vakalarda ilk 3 ay sonrası doktor tarafından test talep edilebilir. Daha şiddetli durumlarda 6 ay sonra test talebi tekrar edilebilir.Anti HCV Negatif Neden Olur?Anti hcv sonucunun reaktif değil ya da diğer bir deyişle negatif olması, kişinin hepatit c virüsü ile enfekte olmadığı ya da bulaşmışsa bile vücudun bu virüse karşı HCV antikoru üretmediği anlamına gelir. Bazı anti hcv testleri yalancı test olarak da bilinir. Yeniden yapılan testler de negatif çıkarsa bu durumun nedeni hepatit c virüsüyle henüz tanışılmadığını gösterir.Anti HCV Pozitif Ne Demek?Anti HCV testinin reaktif olması yani pozitif sonuç vermesi, test sonucunda Anti HCV değerinin hepatit C virüsü ile enfekte olduğunuz ve bu HCV virüsüne karşı antikor ürettiğiniz anlamına gelir. 0.9 IU/mL üzerinde çıkan bir sonuç anti hcv’nin pozitif olduğuna işaret eder. Cinsel ilişki, kan teması ve iğne batması gibi durumlarla bulaşan hepatit c virüsünün bulaşıp bulaşmadığını ortaya koyan anti hcv testinin pozitif çıkması kişinin virüsü aktif olarak taşıdığı anlamına gelmez. Aktif olarak hepatit c virüsünün varlığının kontrolü için HCV RNA testi istenebilir. Bunlarla birlikte PCR testi ve karaciğer fonksiyon testleriyle görüntüleme testleri de yapılabilir.Hepatit c virüsünün vücutta aktif olarak yer aldığının belirlenmesi sonrasında ilaç tedavisiyle hastalığın varlığının yok edilmesi amaçlanır. Hepatit c virüsünün tedavi edilmediği durumlarda ciddi karaciğer rahatsızlıklarına sebebiyet verebileceği unutulmamalıdır.Vücutta pozitif bir hepatit c virüsü olması bazı belirtilere yol açabilir. Bu belirtiler şöyledir:Anti HCV Pozitif Neden Olur?Kanda anti hcv değeri 0.9 ml IU/mL üstündeyse sonuç pozitiftir. Anti hcv pozitif sonucu da daha önceden veya aktif olarak hepatit c virüsü taşındığının ve vücudun antikor üretmesinin nedeni olarak kabul edilir. Anti hcv pozitif olmasına kan yoluyla temaslar neden olur. Cinsel ilişki, kişisel bakım ürünlerinin kullanımı ve kan yoluyla temasa sebebiyet verebilecek durumlar hepatit c virüsünün bulaşmasını kolaylaştırır.Anti HCV Yüksekliği TedavisiÜç yaşından daha büyük olan kişilerde Anti HCV testi pozitif çıktığı sürece tedavi uygulanabilir. Uygulanan tedavi arasında en etkili kabul edileni ilaç tedavisidir. Viral bir enfeksiyon olan hepatit c virüsünün etkilerini yok eden ilaç tedavisi hastaların büyük bir çoğunluğunu iyileştirerek sağlığına kavuşturmuştur.Anti HCV Testi Hakkında Sıkça Sorulan SorularAnti hcv yüksek olursa ne olur?Anti hcv yüksekliği, testin pozitif sonuç vermesi demektir. Pozitif sonuç da 0.9 IU/mL değerinin üstü kabul edilir. Bu durum da hepatit c virüsüne karşı vücudun antikor ürettiği veya aktif bir virüs taşıdığının işaretidir.Anti HCV testi neden istenir?Hepatit c virüsü taşıyan biriyle temas halinde olunduğunda ve şüphe duyulacak bir durum yaşandığında doktor tarafından anti hcv testi istenir. Sonucun negatif veya pozitif çıkması hakkında kişinin sağlık durumu analizi yapılır.Anti HCV pozitif nasıl bulaşır?Anti HCV pozitif, hepatit c virüsü taşıyan kişiyle temas halinde olunduğunda bulaşır. Bu temas cinsel ilişki ve kişisel ürünlerin kullanımıyla daha sık yaşanır.Anti HCV ne zaman pozitif olur?Virüse enfekte olduktan sonra Anti HCV’nin kan tahlilinde pozitif sonuç vermesi 6-12 hafta arasını bulabilir ancak HCV RNA uygulandı ise bunda tespit edilmesi 1-2 hafta içerisinde gerçekleşir. | 2,558 |
13 | Tanı ve Testler | Anti TPO Testi | Vücudun savunma mekanizması olan, hastalıklara karşı kalkan görevi üstlenen ve ana görevlerinden biri mikroplara karşı antikor üretmek olan bağışıklık sistemi bazen hasarla birlikte bozulmaya uğrar ve vücut tarafından tiroid peraksidoz antikoru üretilir. Tahribat ve iltihaplanma neticesinde hormonlardan sorumlu tiroid hücrelerinin çalışması sekteye uğrar. Anti TPO testi de kandaki tiroid antikorlarının seviyesini ölçmekle birlikte özellikle tiroid ve guatr hastalıklarının vücuttaki varlığını teşhis etme açısından önemli bir yere sahiptir.Vücudun savunma mekanizması olan, hastalıklara karşı kalkan görevi üstlenen ve ana görevlerinden biri mikroplara karşı antikor üretmek olan bağışıklık sistemi bazen hasarla birlikte bozulmaya uğrar ve vücut tarafından tiroid peraksidoz antikoru üretilir. Tahribat ve iltihaplanma neticesinde hormonlardan sorumlu tiroid hücrelerinin çalışması sekteye uğrar. Anti TPO testi de kandaki tiroid antikorlarının seviyesini ölçmekle birlikte özellikle tiroid ve guatr hastalıklarının vücuttaki varlığını teşhis etme açısından önemli bir yere sahiptir.Anti TPO Nedir?Anti TPO, hashimoto veya graves hastalığı gibi bir otoimmün bozukluk durumlarında karşılaşılan, tiroid bezinde bulunan tiroid peroksidaz enzimine karşı üretilen bir antikordur. Tiroid peroksida, hormonları üretmek için iyotu kullanır. TPO antikoru olan anti-tpo’da tiroid peroksidazın iyotu kullanmasını engeller ve bu da tiroid bezinin yeterli tiroid hormonu üretememesi ile sonuçlanan hipotiroidizme neden olur.Tiroid peroksidaz enzimlerinin tiroid sorunları gibi durumlar nedeni ile bağışıklık sistemi bu proteinlere karşı antikor üretir. Bu durumda bağışıklık sistemi yanlışlıkla aslında normal olan dokuya saldıran antikorlar üretir. Tiroid bezine saldıran antikorlar, tiroid bezinin şişmesine ve işlev bozukluğuna neden olur.Anti TPO Testi Nedir?Anti TPO testi, tiroid hastalığının nedenini anlamaya yönelik kişinin kanında tiroid peroksidaz(TPO) antikorlarını saptamak için kullanılan bir testtir. Kandaki TPO antikorlarının varlığı tiroid hastalığının nedeni olarak hashimoto veya graves hastalığı gibi otoimmün bir hastalık olduğu şüphesi oluşturur. Aynı zamanda TPO antikorları bazı kişilerde tiroid hastalığına sebep olmayabilir ancak gelecekte meydana gelebilecek olası tiroid hastalıkları riskini artırabilir.TPO (Tiroid peroksidaz) aynı zamanda TSH tarafından da uyarılan bir enzim olarak bilinir. Anti TPO testiyle bu hormonların da seviyeleri ölçülebilirken anormal seviyede yüksek veya düşük serbest T3-T4 rakamları genellikle bir tiroid probleminin varlığına işaret ederken tiroidin performansını ölçmek için kişiye testler uygulanır.Anti TPO Testi Neden Yapılır?Kişinin kanındaki TPO antikorlarını ölçmenin yanı sıra tiroid hastalıkları, guatr hastalıkları ve anti tiroglobulin antikorlarının belirlenmesinde uygulanan anti tpo testi, aynı zamanda klinik olarak belirti göstermeyen hastalıklarının teşhisi konusunda tanı uygulaması olarak tercih edilir.Anti TPO Kaç Olmalı?Kandaki Anti TPO (tiroid peroksidaz) için üretilen antikor değeri için referans aralığı 0-9 IU/mL olup, test sonucu 9 IU/mL’den az olmalıdır. Kişiden kişiye, altında yatan nedene bağlı olarak ve bazı laboratuvarlarda değişkenlik gösterebilen Anti TPO değerleri, belirlenen bir referans aralığında olmalıdır. Özellikle bu referans değerinin üstünde çıkan Anti TPO değeri Anti TPO yüksekliği olarak değerlendirilir. Anti TPO yüksekliği de başta hashimoto hastalığı olmak üzere birtakım tiroid ve guatr hastalıklarının da göstergesidir.9 IU/mL altında çıkan Anti TPO değeri, testin negatif çıktığını ve herhangi bir otoimmün hastalığına sahip olunmadığını gösterir.Anti TPO Yüksekliği Nedir?Sonucun 9 IU/mL üstünde olduğunda ortaya çıkan Anti TPO yüksekliği, var olan ya da gelişmekte olan hashimoto ve graves gibi otoimmün tiroid hastalığının bulunduğu anlamına gelir.Anti TPO Yüksekliği Neden Olur?Anti TPO yüksekliği, en yaygın belirtisi olarak hashimoto hastalığı gösterilir. Hashimoto hastalığının dışında tiroid hastalıkları ve guatr da Anti TPO yüksekliğine neden olan durumlar arasında yer alır.Bunlarla birlikte Anti TPO yüksekliğine neden olan durumlar aşağıdaki gibidir:Maddeler halinde sıralanan bu nedenler kişideki TPO antikorlarının yükselmesine neden olur ve neticesinde Anti TPO yüksekliğine yol açar.Anti TPO Yüksekliği Belirtileri Nelerdir?Anti TPO yüksekliğinin kişide meydana gelen en yaygın belirtileri yorgunluk, aşırı kilo artışı ve cilt sorunları olarak kabul edilir.Anti TPO belirtileri şöyle sıralanabilir:Anti TPO Hakkında Sıkça Sorulan SorularAnti TPO Yüksekliği nasıl düşürülür?Anti tpo yüksekliği genellikle altında yatan nedene bağlı olarak doktor kontrolünde düşürülmesi gereken bir durumdur. Anti TPO yüksekliği hashimoto hastalığına neden olduğu bazı hashimoto vakaları için zencefil suyu ve dereotu önerilir ancak bitkisel tedavi uygulamadan önce doktora danışılması tavsiye edilir.Anti TPO 1000 ne demek?Referans değer aralığı 0-9 UL / ml olan Anti TPO değeri 1000 çıkan kişilerin hashimoto ve tiroid hastası olma riski yüksektir. Çıkan değerlerin doktora gösterilmesi ve analiz edilmesi gerekir.Anti TPO Kaç Olursa Tehlikelidir?Kandaki Anti TPO değerinin 0-9 IU/ml’nin çok üstünde yer alan alan Anti TPO değerleri doktor kontrolü gerektirebilir. Anti TPO yüksekliği tiroid hastalıklarına ve hashimoto’ya neden olduğu için Anti TPO değerinin çok yüksek olması tehlikeli bir durum arz edebilir.H3: Anti TPO nedenleri nelerdir?Bağışıklık sisteminin tiroid bezini yabancı gibi algılaması sonucu saldırıya geçmesi nedeniyle tiroid beiz antikoru olan Anti TPO oluşur. Özellikle hashimoto ve graves gibi hastalıklar sonucu meydana gelir. | 2,055 |
14 | Tanı ve Testler | Apgar Testi | Sağlıklı bir bebek dünyaya getirmek her anne baba adayının ilk isteğidir. Oysa bebeğin sağlıklı olup olmadığını anlamak için uzmanlar, doğar doğmaz kilo ve boy ölçümünden daha önemli bir değerlendirme yaparlar. APGAR skorlaması” adı verilen bu değerlendirme, her yeni doğan bebeğe yapılmaktadır. Memorial Şişli Hastanesi Yeni Doğan Yoğun Bakım Ünitesi Sorumlusu Doç. Dr. Ercan Tutak, yeni doğan bebeğe yapılan APGAR Testi hakkında bilgi verdi.Sağlıklı bir bebek dünyaya getirmek her anne baba adayının ilk isteğidir. Oysa bebeğin sağlıklı olup olmadığını anlamak için uzmanlar, doğar doğmaz kilo ve boy ölçümünden daha önemli bir değerlendirme yaparlar. APGAR skorlaması” adı verilen bu değerlendirme, her yeni doğan bebeğe yapılmaktadır. Memorial Şişli Hastanesi Yeni Doğan Yoğun Bakım Ünitesi Sorumlusu Doç. Dr. Ercan Tutak, yeni doğan bebeğe yapılan APGAR Testi hakkında bilgi verdi.Hayatın En önemli Anı, O ilk Nefesİlk nefes alma ile bebeğin akciğerlerinin hava ile tanışması bayağı bir çaba ve enerji gerektirir. Tek bir nefes alıp durmak da olmaz, solunum hareketlerini devam ettirmek gerekir ki damarlarında dokularına ulaştıracak yeterli oksijen olsun.İşte bunu başarıp başaramama yaşama evet veya hayır dendiği o an… Tam işte o anda bir Çocuk Sağlığı ve Hastalığı Uzmanının küçük dokunuşları, hava yolunu tıkayan salgılardan solunum yolunu temizlemesi ile yaşam biraz daha kolaylaşır. Bebeğin ağlaması, solunum ve el kol hareketleri, verilen uyarılarla yüzünde oluşan mimik değişiklikleri, cilt rengi ve kalp atımlarının doğduktan sonraki 1, 5 ve 10. dakikalarda hızla değerlendirilerek verilen puan bebeğin sağlık durumunun ne kadar iyi olduğunu göstermesi açısından çok önemlidir.APGAR Testinde Nelere Dikkat Ediliyor?5 objektif bulguya verilen puanlardan toplanan skorun 10 olması APGAR skoruna göre yeni doğmuş bebeğin durumunun mükemmel olduğunu gösterir. Bu 5 bulgu; bebeğin kalp hızı, kas tonusu, refreks cevabı ve deri rengidirDoğumdan 1 Dakika sonraSolunum desteği gerekip gerekmediği, bebeğin doğum esnasında hayati organların kan ve oksijen alışverişlerinin durumu değerlendirilmektedir.Doğumdan 5 ve 10 dakika sonraİlerideki sinir sisteminin gelişiminin değerlendirilmesi, yeni doğan dönemindeki ölümler açısından, 1. dakika APGAR skoruna göre daha doğru fikir verir.APGAR Skorlamasını Etkileyen NedenlerAnne ve bebeğe bağlı sebeplerin her biri APGAR skorlamasının düşük olmasına sebep olur. Doğum öncesi ve doğum sırasında bebeği sıkıntıya sokabilecek anne ve bebeğe ait birçok faktör APGAR skorlamasını etkileyen nedenlerdendir.Annenin alkol ve uyuşturucu madde kullanımı, hipertansiyon ve damar hastalıklarının olması, plasentanın erken ve önde gelmesi, doğumun uzaması anneye ait sebepler olarak sıralanabilir.Doğum sırasında anestezi süresinin uzaması, kordon dolanması, mekonyum (ilk kaka) yutması, bebeğin kas ve sinir hastalıkları, doğumsal anomaliler, solunum yolu tıkanıklıkları, kullanılan ilaçlar, doğuştan kalp hastalıklarının olması, akciğer enfeksiyonları ve doğum travması ise bebeğe ait faktörler olarak gösterilebilir.Özellikle 10.dakika APGAR’ın düşük olması ilerideki nörolojik hasarı gösterebilmesi açısından önemlidir. Bu çocukların takibi daha dikkatli yapılmalıdır. Bu skorlama özellikle doktorun çocuğu takibinde kolaylık sağlar. APGAR skoru yüksek çıkan çocuklarda da bazen nadiren de olsa sonraki günlerde sağlık problemleri görülebilir.Sağlıklı bir şekilde yaşama merhaba diyen çoğu bebeğin APGAR skoru 8’in üzerindedir. Ancak bebeğin sağlıklı olduğunun tek göstergesi değildir | 1,356 |
15 | Tanı ve Testler | aPTT Testi | aPTT testi (Aktive edilmiş kısmi tromboplastin zamanı), kanın nasıl pıhtılaştığı konusunda fikir veren bir testtir. aPTT testi sayesinde kanın pıhtılaşmasının düşüklüğü veya yüksekliği belirlenir. Test sonuçları aynı zamanda hemofiliden karaciğer hastalıklarına kadar birçok sağlık sorununun tanısında da yardımcı olur. Kanın pıhtılaşma sürecini değerlendiren aPTT genellikle pıhtılaşma fonksiyonlarını izleyen diğer testlerle birlikte uygulanır. aPTT testi (Aktive edilmiş kısmi tromboplastin zamanı), kanın nasıl pıhtılaştığı konusunda fikir veren bir testtir. aPTT testi sayesinde kanın pıhtılaşmasının düşüklüğü veya yüksekliği belirlenir. Test sonuçları aynı zamanda hemofiliden karaciğer hastalıklarına kadar birçok sağlık sorununun tanısında da yardımcı olur. Kanın pıhtılaşma sürecini değerlendiren aPTT genellikle pıhtılaşma fonksiyonlarını izleyen diğer testlerle birlikte uygulanır. aPTT Testi Nedir?Parsiyel tromboplastin olarak da bilinen aPTT testi, kanın iç ve ortak yolda yer alan pıhtılaşma faktörlerinin fonksiyonlarını değerlendirmek ve pıhtılaşma süresini ölçmek için uygulanır. aPTT testi sonuçları yaş, cinsiyet ve sağlık geçmişine, kullanılan kan sulandırıcı ilaçlara, test için kullanılan yönteme bağlı olarak değişkenlik gösterir.aPTT testinin sonuçları saniyeler içinde ölçülür ve değerlendirilir. Testin anormal olması kesin olarak bir sağlık problemi olduğu anlamına gelmediği gibi, sonucun normal çıkması pıhtılaşma sisteminin tamamen normal olduğunu ve hastanın kanama riski taşımadığını göstermez.aPTT düşüklüğü kanın pıhtılaşması süresinin olması gerektiği süreden daha kısa olduğunu gösterirken bu durum genellikle nadir olarak meydana gelir. aPTT yüksekliği ise kanın daha yavaş bir şekilde pıhtılaştığı anlamını taşır.aPTT Kaç Olmalı?Yapılan test sonucunda aPTT testinin referans aralığı 26-35 arasıdır. Eğer bu değer 100'ün üstünde çıkarsa vücutta kanamalar meydana gelir.aPTT Testi Neden Yapılır?Yaralanma sonrası vücut dokularında meydana gelen hasar sonucu kanama görülür. Kan pulcukları (trombositler), damar duvarı ve pıhtılaşma faktörlerinin katıldığı hemostaz adı verilen süreç sonunda hasar bölgesindeki kanama durmaktadır. Bir tarama testi olan aPTT, vücudun kan pıhtılarının oluşturma yeteneğinin incelenmesi amaçlı kullanılmaktadır. Alınan kan örneğinde pıhtılaşma için geçen saniye sayını ölçmektedir. Aptt test sonucu uzman hekim tarafından incelenerek kanın pıhtılaşma süresi tespit etmektedir. Pıhtılaşma sürecinin belirlenmesi sıklıkla aynı anda test edilen normal bir numunenin sonuçlarıyla karşılaştırılmaktadır.aPTT Yüksekliği Ne Anlama Gelir?Normal referans aralığı 26 ila 35 arasında kabul edilen aPTT değeri 100 ve üstüne ulaştığı takdirde vücutta kanamalar meydana gelir ve bu durum aPTT yüksekliği olarak tanımlanır. Pıhtılaşma bozukluğuna neden olan bu durum aşırı kanamalara ya da kanamanın geç durmasıyla sonuçlanmaktadır. Heparin kullanımı sonucu aPTT referans değer normal aralığının üstüne çıkabilmektedir. Kan pıhtılaşmasını engellemek amacı ile kullanılan ve bir kan inceltici ilaç kullanımı sonrası APTT test sonuçlarının 60 -70 saniyeye ulaşması normal kabul edilebilmektedir.aPTT yüksekliğine neden olabilecek faktörler şöyledir:aPTT Düşüklüğü Ne Anlama Gelir?Yapılan test sonucu düşük çıkan aPTT değeri, kanın normalden daha hızlı pıhtılaştığını gösterir. Nadir olarak meydana gelen aPTT düşüklüğü genellikle pıhtılaşma faktörlerindeki eksiklikler, spesifik ilaçlar, pıhtılaşma inhibitörlerinin tüketimi veya kanın pıhtılaşmasını etkileyen genetik bozukluklara bağlı yaşanır. Bununla birlikte aPTT düşüklüğünde kadınların düşük yapma riski de artabilir.Nadir olarak meydana gelen aPTT düşüklüğü şu faktörlere bağlı ortaya çıkar:aPTT Testinin Kullanım Alanları aPTT ölçümü bazı hastalıklarının tanısını koymada ve sürecin takibi için oldukça önem arz eder. aPTT testinin kullanım nedenleri şu şekilde sıralanabilir;aPTT Testi Hakkında Sık Sorulan SorularKan tahlilinde aPTT ne demek?aPTT testi, pıhtılaşma faktörleri adı verilen kandaki proteinlerin kan pıhtıları oluşturmak ve kanamayı hızla durdurmak için kanın ne kadar sürede pıhtılaştığını ölçen kan pıhtılaşma testlerinden biridir.Düşük yapan gebelikte aPTT uzaması ne anlama gelir?Antifosfolipid antikor sendromu (APS) adı verilen hastalık damar tıkanıklıkları, tekrarlayan düşükler ve aPTT uzaması görülmektedir. Tekrarlayan düşükler ve açıklanamayan damar tıkanıklıklarında APS akla gelmelidir. Bu nedenle düşük öyküsü yapan gebelerde aPTT bakılması önem taşımaktadır. APS olan hastalarda uygun tedavi ile gelecekte gebelik süreçlerinin problemsiz ve sağlıklı devam edebilmesi mümkün olabilmektedir. aPTT testi aç karnına mı yapılır?Kan testlerinin doğru sonuç verebilmesi için test aç karnına yapılmalıdır ve bu sebeple aPTT testi öncesi en az 6 saatlik bir açlık dilimi gerekmektedir.aPTT testi nasıl yapılır?Kan alınacak bölgenin 10-15 cm üzerinden turnike bağlanır. İğne ile damara nazikçe ve dar açı ile girilir. Sıklıkla dirseğin alt kısmı veya el sırtında bulunan bir noktadan toplardamardan alınır. Daha sonra alınan kan laboratuvara gönderilip incelenir.aPTT süresinin uzaması hangi durumlarda olur?aPTT süresi kan sulandırıcı ilaç kullanımı, gebelik komplikasyonları, karaciğer hastalıkları, ağır infeksiyonlar, yetersiz beslenme, bazı lösemiler, doğumsal pıhtılaşma faktörlerinin biri veya birden fazlasının eksikliği gibi çeşitli durumlarda ortaya çıkabilmektedir. aPTT değer düşüklüğünün bazı belirtileri şu şekilde sıralanabilir; | 2,159 |
16 | Tanı ve Testler | ASO Testi | Antistreptolizin O (ASO), A grubu streptokokların neden olduğu bir enfeksiyon sonucu hemolitik streptokok bakterisi tarafından üretilen toksik enzime karşı vücudun meydana getirdiği antikor tespitini sağlayan kan testidir. ASO testi ise Antistreptolizin O adlı antikorun tespiti için yapılan testtir. Kısacası Aso testi, kandaki antistreptolizin antikorlarının varlığını belirleyerek yakın zamanda meydana gelen bir strep enfeksiyonu olup olmadığını kontrol eder. Enfeksiyon yaşandığı durumlarda vücutta bazı semptomlar meydana gelebilir. Kanda belirlenen Aso değeriyle bu virüsler ve antikoların durumu değerlendirilir.Antistreptolizin O (ASO), A grubu streptokokların neden olduğu bir enfeksiyon sonucu hemolitik streptokok bakterisi tarafından üretilen toksik enzime karşı vücudun meydana getirdiği antikor tespitini sağlayan kan testidir. ASO testi ise Antistreptolizin O adlı antikorun tespiti için yapılan testtir. Kısacası Aso testi, kandaki antistreptolizin antikorlarının varlığını belirleyerek yakın zamanda meydana gelen bir strep enfeksiyonu olup olmadığını kontrol eder. Enfeksiyon yaşandığı durumlarda vücutta bazı semptomlar meydana gelebilir. Kanda belirlenen Aso değeriyle bu virüsler ve antikoların durumu değerlendirilir.ASO Nedir?Antistreptolizin O kısaltması olan ASO, hemolitik streptokok bakterisinin ürettiği streptolizin adlı bakteriye karşı bağışıklık sisteminin toksik enzimle savaşmak için ürettiği antikorun tespiti için yapılan bir testtir. Kan tahlili ile yapılan Antistreptolizin O yani ASO testi ile kanda ne kadar Antistreptolizin O olduğu ölçülür.Bazı kişiler strep enfeksiyonu sonucu herhangi bir belirti yaşamazken ilerleyen vakalarda ve tedavi edilmediği durumlarda bu enfeksiyonlar bazı semptomlara neden olabilir.ASO Testi Neden Yapılır?ASO testi, kandaki antikor olarak üretilen Antistreptolizin O miktarını ölçmek için yapılan bir kan testidir. Aso antikorları, vücutta meydana gelen strep enfeksiyonlarından 1-2 hafta içinde yükselmeye başlar.Bu yükseliş kandaki aso miktarının da yüksek çıkmasına neden olur. Streptokok enfeksiyonu sonrası yaşanan bazı semptomlarla birlikte doktor Aso testi ister. Strep enfeksiyonunun yaygın komplikasyonları arasında bakteriyel endokardit, glomerülonefrit ve romatizmal ateş yer alır.ASO Normal Değeri Kaç Olmalı?Yetişkin kişilerde kandaki normal Aso değeri 200 IU / ml olmalıdır. Bu rakamın altında kalan Aso değeri Aso düşüklüğü olarak bilinirken üstüne çıkan rakamlar ise Aso yüksekliği olarak kabul edilir ve kişinin vücudunda strep enfeksiyonu olduğunun ve vücudun bu enfeksiyona karşı antikor ürettiğinin göstergesidir. Çocuklarda ise Aso değeri 150 IU / ml olduğunda normal olarak değerlendirilir. Aso testi genellikle kişinin enfeksiyon ile olan temasından sonraki 10-14 gün içinde yapılır.Aso testinin negatif çıkması kişinin yaşadığı belirtilerin streptokok enfeksiyonuna bağlı olmadığına gösterirken doktor emin olmak için birkaç farklı antikor testi de isteyebilir. Eğer Aso testindeki antikor sayısı yüksek çıkıyorsa bu durum enfeksiyonun vücuda yeni girdiğinin işareti sayılabilir.ASO Yüksekliği Nedir? ASO yüksekliği, kişinin yakın zamanda bir strep enfeksiyonu geçirdiği ve bu nedenle ölçülen Antistreptolizin O sonucunun normal kabul edilen değerlerden daha yüksek olduğu anlamına gelir. ASO değeri çocuklarda 150 IU / ml’den, yetişkinlerde ise 200 IU / ml’den daha fazla ise yüksek olarak kabul edilir. Streptokok virüsü vücuda girdikten 1-2 hafta içinde kandaki ASO değeri yükselmeye başlar ve ilerleyen süreçlerde en yüksek seviyesine ulaşır.Ancak her Aso yüksekliği strep enfeksiyonuna sahip olunduğunu göstermez. Aynı şekilde kandaki Aso değerinin negatif çıkması da kişinin vücudunda virüs olmadığına işaret etmez. Bu gibi durumlarda doktor tarafından ekstra testler istenebilir. Enfeksiyona bağlı olarak kanda meydana gelen Aso yüksekliği sürecinin başında uygulanacak antibiyotik tedavisiyle antistreptolizin O değerinde artış yaşanmayabilir.Aso Yüksekliği Belirtileri Nelerdir?Aso yüksekliğinin görülen en yaygın belirtileri halsizlik, iştah azalması, boğaz ağrısı ve bulantı-kusma olarak yaşanır. Yetişkin kişilerde kandaki Aso değerinin 200 IU / ml’nin üstünde çıkması durumu olan Aso yüksekliği her zaman enfeksiyona bağlı belirtiler göstermeyebilir ancak Aso yüksekliğinin enfeksiyon sebebiyle meydana geldiği durumlarda aşağıdaki belirtiler gözlemlenir:Aso Yüksekliği Nasıl Düşürülür?Kandaki Aso değerinin özellikle yetişkin kişilerde 200 IU / ml’nin üstünde çıkması durumu olan Aso yüksekliğini düşürmek için doktor kontrolünde ilaç tedavisi uygulanabilir. Eğer Aso yüksekliğine strep enfeksiyonunun neden olduğu belirlendiyse kortikosteroid ve bazı antibiyotik ilaçlar Aso yüksekliğini düşürebilir.Aso Hakkında Sıkça Sorulan SorularKan tahlilinde Aso ne anlama gelir?Hemolitik streptokok enfeksiyonunun vücutta salgıladığı toksinin tam ismi olan antistreptolizin O olan ve kısaca Aso olarak adlandırılan toksinlere karşı vücut birtakım antikorlar üretir. Bu toksinin ve kandaki antikorların varlığı için uygulanan teste de Aso testi adı verilir.Aso yüksek olursa ne olur?Kandaki Aso değerinin 200 IU / ml’nin üstünde olması durumu genellikle streptokok enfeksiyonuna karşı enfekte olunduğunu gösterir.Aso pozitif tehlikeli mi?Kandaki Aso değerinin pozitif çıkması, streptokok enfeksiyonuna karşı vücudun enfekte olduğunu ve yakın zamanda enfeksiyona yakanılmasıyla birlikte antikor üretildiğini gösterir.Aso değerini düşürmek için ne yapılmalı?Aso değerini düşürmek için doktor kontrolünde antibiyotik ilaçlar kullanılabilir ancak düzenli kan tahlili yaptırarak düşürmekten ziyade Aso değerinin yükselmemesini sağlamak da önemlidir. | 2,117 |
17 | Tanı ve Testler | Ayrıntılı Ultrason | Hamilelik sürecinde anne adayı ve bebeğin sağlığı için düzenli takip ve tetkikler büyük önem taşıyor. Bu dönemde modern görüntüleme yöntemlerinde de sıkça faydalanılıyor. Bunlar arasında ayrıntılı veya detaylı ultrason olarak adlandırılan teknoloji öne çıkıyor. Sağlıklı bir hamilelik ve doğum süreci için anne adaylarının kendilerine önerilen bu uygulamaları ihmal etmemesi önem taşıyor. Memorial Sağlık Grubu Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü Uzmanları, ayrıntılı ( detaylı) ultrason ile ilgili bilgi verdi.Hamilelik sürecinde anne adayı ve bebeğin sağlığı için düzenli takip ve tetkikler büyük önem taşıyor. Bu dönemde modern görüntüleme yöntemlerinde de sıkça faydalanılıyor. Bunlar arasında ayrıntılı veya detaylı ultrason olarak adlandırılan teknoloji öne çıkıyor. Sağlıklı bir hamilelik ve doğum süreci için anne adaylarının kendilerine önerilen bu uygulamaları ihmal etmemesi önem taşıyor. Memorial Sağlık Grubu Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü Uzmanları, ayrıntılı ( detaylı) ultrason ile ilgili bilgi verdi. Doç. Dr. Ertuğrul KARAHANOĞLU Kadın Hastalıkları ve Doğum (Jinekoloji)
Kolay Randevu Talebi
Ayrıntılı (Detaylı) ultrason nedir? Gebeliğin ikinci trimesterinde (18 haftadan fazla) ayrıntılı bir obstetrik ultrason yapılır. Bebeğin ve plasentanın konumu ayrıntılı ultrasonda detaylı bir şekilde incelenir. Ayrıntılı (detaylı) ultrason, anne karnındaki bebeğin beyni, gözleri, burnu, dudakları, yüzü, boynu, kalbi, akciğerleri, kolları, elleri, parmakları, karın içi organları, sırtı, bacakları ve ayakları başta olmak üzere tüm organ gelişiminin değerlendirilmesini sağlayan bir tanı yöntemidir.Ayrıntılı ultrason hangi hastalıklarda kullanılır?Ayrıntılı ultrason anne karnındaki bebekte anomali tespitinde, gelişiminin incelenmesinde, riskli gebelik ve rutin gebelik takibinde kullanılmaktadır.Ayrıntılı ultrason hangi hastalıklarda kullanılır?Ayrıntılı ultrason anne karnındaki bebekte anomali tespitinde, gelişiminin incelenmesinde, riskli gebelik ve rutin gebelik takibinde kullanılmaktadır. Ayrıntılı ultrasonda bebeğin pozisyonu, hareketleri, nefes alma ve kalp atış hızı, boyu ve ağırlık tahmini, rahimdeki amniyotik sıvı miktarı, plasentanın yeri ve bebeğin pozisyonuna göre cinsiyeti görülebilir. Ayrıntılı ultrasonda beyin, akciğer, kalp, omurga, mide ve bağırsak ve böbrek hastalıkları tespit edilebilirken kol ve bacaklardaki anomaliler de saptanabilmektedir.Ayrıntılı ultrason gebeliğin hangi haftalarında yapılır?Ayrıntılı ultrason gebeliğin 18. ve 23. haftaları arasında yapılmaktadır.Ayrıntılı ultrasonografi nasıl yapılır?Ayrıntılı ultrason yapılmadan önce herhangi bir hazırlık gerekmemektedir. Muayene masasında bir jel yardımıyla karnın belli noktalarında gezdirilerek basit bir ultrason işlemi olarak gerçekleştirilir. Ulaşılan görüntülerde belirli organların ve bölümlerin ölçümleri alınabilir, görüntüler basılabilir.Detaylı ultrasonda neler değerlendirilir?Ayrıntılı ultrason yapıldığı dönemde bebek artık büyümüştür. Ayrıntılı ultrasonda bebeğe hamileliğin ilk üç ayında yapılan ultrasonlardan çok daha ayrıntılı bir şekilde bakılabilir. Bu aşamadaki ultrason, her şeyin beklendiği gibi geliştiğinden emin olmak için fetal anatomiye odaklanır.Ayrıntılı ultrasonda aşağıdakiler dahil olmak üzere tüm ana fetal organlar ve yapılar ölçülür ve değerlendirilir;Ayrıntılı ultrason nasıl uygulanır?Hasta yatağına uzanan hamile kişinin karnına su bazlı jel sürülür. Perinatoloji uzmanı, ses dalgalarını gönderecek olan ultrasonun prob kısmını, görüntüleme yapılacak bölge üzerinde gezdirerek anne karnındaki bebeğin gelişimi ile ilgili bilgi elde eder. İşlem bittikten sonra cilde sürülen jel temizlenir.Gebelikte ayrıntılı (detaylı) ultrason şart mı?Ayrıntılı ultrasonda bebekteki oluşabilecek herhangi yapısal bozuklukların neredeyse tamamına yakını tespit edilebilir. Ayrıntılı ultrason yaptırmak yine ailenin isteğine bağlıdır ancak tüm uzmanlar tarafınca yaptırılması önerilir. Kısacası ayrıntılı ultrason yaptırılması gereklidir.Ayrıntılı ultrasonda hangi problemler saptanamaz?Rahimdeki tüm doğum kusurlarını tespit etmek her zaman mümkün değildir. Ancak sertifikalı prenatal ultrason grupları tarafından yapılan yüksek çözünürlüklü ultrasonlar, önemli bir etkiye neden olacak kusurların doğumdan önce teşhis edilmesini mümkün kılar.Detaylı ultrason fiyatları nedir?Detaylı ultrason fiyatları bu hizmetin verileceği merkeze göre değişiklik göstermektedir. Detaylı ultrason son teknoloji ürünü bir cihazdır ve bebeğin sağlığı ile ilgili çok önemli verilerin elde edilmesini sağlamaktadır. Bu nedenle detaylu ultrason uygulamasının yapılması annenin de sağlığı ve bebeğin sağlıkla dünyaya gelmesi açısından önem taşımaktadır.Ayrıntılı ultrason ile ilgili sık sorulan sorular Ayrıntılı ultrason ile doğumsal hastalıklar tespit edilebilir mi?Anne karnındaki bebeğin organlarının oluşumu ile ilgili problemlerin tespit edilmesini sağlayan ayrıntılı ultrasonografi ile anne karnındaki doğumsal hastalıkların yüzde 95’inin tanısı konulabilmektedir.Ayrıntılı ultrason ile bebeğin tüm organları incelenebiliyor mu?Anne karnında bebeğin gelişimi, embriyolojik ve fetal dönem olmak üzere ikiye ayrılır. İlk 8 hafta embriyolojik, 8. haftadan sonrası fetal dönem olarak kabul edilir. Fetal dönemde, bebeğin tüm organları oluşup gelişmeye devam ettiği için bebeğin organları incelenebilir.Ayrıntılı ultrason kimler tarafından yapılır?Ayrıntılı ultrasonografi, bu konuda eğitim almış perinatoloji ile kadın hastalıkları ve doğum uzmanları tarafından belli özellikleri olan ultrasonografi cihazları ile yapılır.Ayrıntılı ultrason incelemesi ne kadar sürer?Organ değerlendirmesi uzun süren bir işlem olduğu için bu muayene yarım saat kadar sürer.Ayrıntılı ultrason hangi haftalarda yapılmalıdır?Ayrıntılı ultrasonografi genel olarak 18-24. haftalar arasında yapılır. Fakat gelişen ultrasonografi cihazları ve teknikler sayesinde bu işlem artık 11-13. hafta aralığında da yapılabilir duruma gelmiştir. Bu haftalar arasında yapılan ayrıntılı ultrasonografide, yapısal anomalilerin yüzde 75’i tanınabilir. Bununla birlikte, beyin oluşumundaki bazı problemler ve kalpteki bazı delikler bu haftada görülemeyeceği için 20-24. hafta arası beyin gelişimi ve kalpteki küçük deliklerin değerlendirilmesi için işlemin tekrarlanması önerilir.Ayrıntılı ultrason yaptırmak neden önemlidir?Ayrıntılı ultrason yaptırmak bebeğe zarar verir mi?Ayrıntılı ultrasonografi süresinin uzun olması nedeni ile gebelerde, bebeklerinin bu ses dalgalarından etkilenebileceğine dair yanlış fikirler oluşturur. Ancak ultrasonografide kullanılan cihazların bebeğe hiçbir zararı yoktur ve güvenle kullanılabilmektedir.Ayrıntılı ultrason ile hangi genetik hastalıklar tespit edilebilir?Günümüzde tanımlanmış yaklaşık 15 bin genetik hastalık mevcuttur. Bu hastalıkların bazılarının birtakım ultrasonografik bulguları bulunur. Bir genetik hastalığın anne karnında tanısının konabilmesi için bebekte yapısal bir bozukluğa neden olması gerekir. Yapısal bozukluklar arasında; kalpte delikler, kalp damarlarındaki anormallikler, kalp kapakçıklarında anormallikler, beyin gelişiminde bozukluklar, karın ön duvarının gelişmemesi, parmak fazlalıkları, kol-bacak kısalıkları, yüz şekli bozuklukları ve daha yüzlercesi bulunur. Bununla birlikte, bazı genetik hastalıklar ne yazık ki anne karnında bir bulgu göstermez. Bu yüzden anormal ultrasonografi bulguları çok dikkatli değerlendirilmelidir.Ayrıntılı ultrason değerlendirmesinde görüntü dışında hangi faktörler değerlendirmeye alınır?Ayrıntılı ultrasonografide, bebekte birçok yapısal bozukluk tespit edilebilir. Bu bozukluklar tek başına bir anlam taşımaz. Bebeğin, anne-babanın hatta kardeşlerin de değerlendirilmesi gerekebilir. Ayrıntılı değerlendirme sonrası, ek testler yapılıp yapılmayacağına karar verilir.Detaylı ultrason kaç saat sürer?Gebelikte ayrıntılı ultrason muayenesi 45 ila 90 dk arasında sürmektedir. Bu doktorun yaptığı muayeneye göre değişebilmektedir.Hamilelikte detaylı ultrason güvenilir midir?Ayrıntılı ultrason anne karnındaki bebeğe hiçbir zarar vermemektedir.Ayrıntılı ultrason tekrar yapılabilir mi?Ayrıntılı (detaylı) ultrason genellikle gebelikte 1 kere yapılır. Ancak eğer ilk yapılan ayrıntılı ultrason muayenesinde şüpheli bir durum söz konusu olduysa 3-4 hafta sonra tekrar istenebilir.Ayrıntılı ultrason taraması neden yapılır?Gebelikte 18-23üncü haftalar arasında tercih edilen ayrıntılı ultrasın yüz anormalliklerini veya bebekteki nörolojik kusurları tespit edebilir. Detaylı ultrason gebelikte ve bebeğin gelişiminde bir sorun olmadığını görmek, aileyi bebeğin normal bir şekilde büyüdüğü ve geliştiği konusunda güven vermek için yapılır.Detaylı ultrasonda Down sendromu veya kromozomal anormallikler görülebilir mi?Gebeliğin 11-14’üncü haftaları arasında yapılacak olan ultrason incelemesinde, ense kalınlığının yanı sıra burun kemiği, yüz açısı ve kalp kapağında kaçak olup olmadığı anlaşılır. Damar ölçümlerinin eklenmesi ile de Down Sendromu (DS) taraması %95 duyarlılıkla yapılabilmektedir. | 3,390 |
18 | Tanı ve Testler | B12 Vitamini Testi | İnsan sağlığı için önemli bir yere sahip olan B12 vitamini eksikliği pek çok hastalığa davetiye çıkarabiliyor. Fazlalığı zararsız görünüyor ancak eksikliği nörolojik problemlerden, obeziteye, anemiden, gelişme geriliğine neden olabiliyor.İnsan sağlığı için önemli bir yere sahip olan B12 vitamini eksikliği pek çok hastalığa davetiye çıkarabiliyor. Fazlalığı zararsız görünüyor ancak eksikliği nörolojik problemlerden, obeziteye, anemiden, gelişme geriliğine neden olabiliyor.B12 vitamini testi nedir?İnsan sağlığı için çok önemli bir rolü bulunan, yaşamsal fonksiyonlar için mutlaka gerekli olan vitaminler, suda ve yağda çözünmelerine göre iki grupta sınıflandırılır. B12 ısıya duyarlı ve suda çözünen bir vitamindir. C vitamini, B vitamini çeşitlerinden Riboflavin (B2) ve Niasin (B3) ,Nikotinik asit ,vitamin pp ve Folik Asit ile birlikte suda eriyen vitaminler arasında yer alan B12, insan sağlığı için önemli bir yere sahiptir. Nitekim vücut tarafından üretilmeyen B12 vitamini sinir dokusunun sağlığı ve kırmızı kan hücresi üretimini sağlar. Vücutta depolanma miktarı da düşük olan B12 vitamini içeren besinlerin çok bekletilmemesi, pişirme süresine dikkat edilmesi tavsiye edilir. Besinleri pişirme süresinin uzaması ve derecesinin yükselmesi, B12 vitamininin kaybını artırmasına yol açabilmektedir. B12 vitamininin vücut çalışmasında birçok önemli görevi vardır. Bağışıklık sistemini güçlendiren B12 protein metabolizmasında görev alır. Ayrıca sinir sisteminin doğru ve hızlı çalışmasına yardımcı olur. B12, kemik iliğinde kan hücrelerinin yapımında da görevlidir. B12 vitamini faydaları oldukça fazladır. Sinir tahribatını önler, doğurganlığı sağlar, vücut hücrelerinin oluşumunu kendini yenilemesini ve uzun yaşamasını sağlar, sinir uçlarının normal gelişimini kolaylaştıran vitaminler arasında yer alır. Öte yandan vücuda yeterli miktarda alınan B12 vitamini hafızanın güçlenmesine ve öğrenmeye de yardımcı olabilmektedir. Tam Kan Sayımı testinde ihtiyaca göre doktor B12 ölçülmesini de isteyebilir. O zaman bu testin adına B12 testi denilmektedir.B12 testi hangi hastalıkların teşhisi için yapılır?Anemi ya da kansızlığın sebebini öğrenmek için, bazı hastalarda diyet programından önce beslenme programını belirlemek için, B12 tedavisi görülüyorsa bunun etkin olup olmadığını gözlemlemek ve tedaviyi şekillendirmek için, nörolojik bazı hastalıkların B12 eksikliğinden olup olmadığını saptamak için B12 testi hastadan istenir. Bazen B12 değeri arttığında lösemi veya karaciğer disfonksiyonu durumları düşünülebilir.B12 testi nasıl yapılır?B12 testi, hastanın kanından alınan örnekle yapılmaktadır. Hastanın test öncesinde 6-8 saatlik açlık durumunun olması gerekmektedir. Hastanın kolundaki bir damardan girilerek hastanın kanı alınır ve tüplere doldurulup; kan laboratuvara gönderilir. Laboratuvarda da B12 değeri incelenir ve bu sonuç rapor olarak yazılır.Sık sorulan sorular Kanda B12 vitamini yüksekliği nedir?İçeriğindeki kobalt minerali nedeniyle kobalamin olarak da bilinen B12 vitaminini insan vücudu 5 yıllık depolayabilir. Vücutta 5 yıl için depolanan B12 vitamini fazlalığının insan sağlığına bir zararı yoktur. Bilimsel çalışmalar ışığında sinir sisteminde önemli fonksiyonları olduğu bilinen B12 vitamininin fazlası idrarla zararsız şekilde vücuttan atılmaktadır. B12 vitamininin 800 pg/mL ve üzeri gelmesi bu vitaminin vücutta fazla olduğunu göstermektedir. . B12 vitamini sinir tahribatını önler, doğurganlığı sağlar, hücre oluşumunu ve uzun yaşamasını sağlar, sinir uçlarının normal gelişimini kolaylaştırır, hafızanın güçlenmesine ve öğrenmeye yardım eder ayrıca enerji metabolizmasında ve sinir sisteminde önemli fonksiyonları vardır.Kanda B12 düşüklüğü nedir?DNA metabolizmasının temel vitamini olarak nitelendirilen B12, vücutta yeterince bulunmadığı ve önlem alınmadığında ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. B12 vitamini eksikliğine neden olan faktörler arasında B12 vitamini içeren besinlerin yeterli miktarda tüketilmemesi, bazı durumlarda bol miktarda tüketilmesine rağmen bağırsakta yeterli derecede emilememesi ve bazı ilaçların uzun süreli kullanımı bulunur.B12 vitamin eksikliği belirtileri, vücut rezervleri tamamen tükeninceye kadar kendini belli etmeyebilir. B12 vitamini eksikliğinde belirtiler şöyle görülebilir:B12 vitamini eksikliğinin neden olabileceği zihinsel yorgunluk zamanla entelektüel becerilerin de yavaşlamasına yol açabilir. Eğer kişide uzun süreli olarak unutkanlık, hafıza kaybı, konsantre olamama gibi problemler varsa mutlaka B12 vitamini açısından incelenmesi için doktora başvurulması önerilir. B12 vitamini alyuvarların kemik iliğinden üretilmesi için elzemdir. Vitaminin yeterli alınmaması kansızlığa yol açabilir. Yaşlılarda oldukça yaygın olan B12 vitamini eksikliği bu kişilerde depresyonun temel nedenlerinden biri olarak da görülebilmektedir. Alzheimer ve demans gibi nöropsikiyatrik hastalıkların hem nedeni hem de sonucu olabilen unutkanlık vücuttaki hormon yetersizlikleri ve vitamin eksikliklerinin bir sonucu olarak da ortaya çıkabilmektedir. Tiroit hormonu yetersizliği, B12 ve D vitamini eksikliği de yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilen unutkanlığa yol açabilir.B12 değeri kaç olmalı?B12 vitamininin miktarı testlerde 200 pg/mL ile 800 pg/mL arasında olması beklenir. B12 seviyesi ölçümünde 300 pg/mL'nin üzerinde B12 seviyesi istenen ve normal kabul edilen bir değerken 200-300 pg/mL arası sınırda, 200 pg/mL altında olan bir değerse düşük B12 vitamini seviyesi olarak değerlendirilmektedir.B12 testi sonucu ne kadar sürede sonuçlanır?B12 testi sonucu 4 saat içinde çıkmaktadır.Kanda B12 eksik olursa hangi besinleri yemeliyim? B12 vitamini nelerde bulunur?Vücut tarafından üretilemeyen B12 vitamini nelerde bulunur sorusuna yanıt olarak aşağıdaki besinler sıralanabilir:Kırmızı etTavukBalıkKaraciğer sakatatıBöbrek sakatatıÇeşitli deniz ürünleri (karides, midye)SütYoğurtPeynirYumurtaB12 vitamini hayvansal gıdalarda süt ve süt ürünlerinde oldukça fazla olmasıyla birlikte mayalı soya ürünlerinde de bulunur. Omega-3 kaynağı kuruyemişler, sebze ve meyve grupları ise B12 vitamini içermez.B12 vitamin eksikliği belirtileri nelerdir?DNA metabolizmasının temel vitamini olarak nitelendirilen B12, vücutta yeterince bulunmadığı ve önlem alınmadığında ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. B12 vitamini eksikliğine neden olan faktörler arasında B12 vitamini içeren besinlerin yeterli miktarda tüketilmemesi, bazı durumlarda bol miktarda tüketilmesine rağmen bağırsakta yeterli derecede emilememesi ve bazı ilaçların uzun süreli kullanımı bulunur.B12 vitamin eksikliği belirtileri, vücut rezervleri tamamen tükeninceye kadar kendini belli etmeyebilir. B12 vitamini eksikliğinde belirtiler şöyle görülebilir:El kol ve bacaklarda uyuşukluk hissiÖzellikle bebeklerde ve çocuklarda gelişmede gerilikKansızlıkSinir sisteminde bozulmaYürümede zorlanma, dengesizlik gözlenebiliyor.Dilin şişmesiİshal şikayetiKulakta çınlamaCiltte sararmaÇarpıntıAğrı ve hassaslaşmaUzun süreli zihinsel yorgunlukB12 vitamini eksikliğinin neden olabileceği zihinsel yorgunluk zamanla entelektüel becerilerin de yavaşlamasına yol açabilir. Eğer kişide uzun süreli olarak unutkanlık, hafıza kaybı, konsantre olamama gibi problemler varsa mutlaka B12 vitamini açısından incelenmesi için doktora başvurulması önerilir.B12 iğneleri faydalı mı?B12 eksikliği tedavisi, güçlü B12 hapları ya da B12 vitamin iğnesi ile kısa sürede tedavi edilebilir. Kolayca tedavi edilebilir olan B12 eksikliğinin giderilmesi insanların yaşam kalitesini yükseltmektedir. B12 vitamin eksikliği tedavi edilerek giderilmediği takdirde geri dönüşü olmayan nörolojik hastalıklar ortaya çıkabilir. Yetişkinlerde olduğu gibi bebeklerde görülen B12 eksikliği de en kısa sürede önlem alınması gereken önemli bir durumdur. Bağırsak hastalığı olanlar 50 yaşın üzerindeki kişilerin vejetaryenlerin gebe kalmayı planlayan kadınların B12 vitaminini multivitamin ilaçolarak, günde 6-30 mikrogram almaları önerilir. B12 yetersizliğinin nedeninin tespit edilmesi zaruridir. Vitamin yetersizliğinin nedeni eğer diyet ile alınan B12 eksikliği ise (vejetaryenlerde bu durum yaygındır) B12 vitamin hapı ya da dilaltı tabletleri önerilir. B12 vitamini emiliminin olması için pankreas, mide ve ince bağırsağın fonksiyonlarının normal olması gerekmektedir. B12 vitamininin emilim problemlerine bağlı olarak gelişen yetersizliklerde de vakit kaybedilmeden doktora gidilmesi gerekir.B12 vitamini eksikliği hamilelikte neye sebep olur?B12 eksikliğinin nedenlerinden biri olan kansızlık hamilelerde erken doğum, bebeğin düşük kilolu doğması ve ölü doğumlara neden olabilmektedir. B12 eksikliğinde çocuklarda büyümede gerilik, sık hastalanma, dikkat dağılması, öğrenme ve algılama fonksiyonlarında azalma ortaya çıkabilmektedir.Vegan ve vejateryanler B12 vitamini için neye dikkat etmeli?Vücut tarafından üretilemeyen B12 vitaminine özellikle vejetaryen beslenenlerin çok daha dikkat etmesi gerekir. Kırmızı et, balık, sakatat ürünlerinde bolca bulunan B12 vitaminin eksikliği vejetaryen beslenme tarzını benimseyen kişilerde daha fazla görülebilir. B12 vitamini eksikliğiyle birlikte meydana gelebilecek sağlık sorunlarından kaçınabilmeleri için vejetaryenlere B12 ile zenginleştirilmiş yiyeceklerle takviye yapılabilir.B12 vitamin eksikliği en çok kimlerde görülür?50 yaş ve sonrasında B12 vitaminin vücut tarafından emilmesi zorlaşmaya başlamasıyla B12 vitamini eksikliği ileri yaştakiler (65 yaş üstü) arasında sık görülmektedir. 65 yaş üstünde B12 eksikliği oranı % 3-42 arasında saptanmıştır. B12 eksiliği riskiyle karşı karşıya kalabilecekler şöyle sıralanabilir:Vejetaryen ve sürekli diyet yapanlarZayıflama amaçlı mide-bağırsak ameliyatı olanlarAlkol alışkanlığı bulunan ve aşırı alkol kullanan kişilerYetersiz beslenen küçük çocuklar veya hamilelerAntibiyotik sonrası bağırsakta aşırı bakteri çoğalması yaşayanlarMide ilacı kullananlarAIDS hastası veya HIV pozitif kişilerYemek pişirirken B12 için neye dikkat etmeli?Besinleri pişirme süresinin uzaması ve derecesinin yükselmesi B12 vitamininin kaybının artmasına neden olabilir. Ayrıca B12 vitaminini bol miktarda içeren balık ya da karaciğerin suda haşlandıktan sonra suyunun dökülmesi de B12 vitaminin kaybını artıran sebepler arasında yer alır. Araştırmalara göre etler ızgara yapılırken, sıcaklık ve damlayan suyla B12 vitamininin yüzde 30’u, nemli sıcaklıktaysa yüzde 10-20’sinin kaybolduğu saptanmıştır. Öte yandan UHT yani uzun raf ömürlü sütlerdeki B12 kaybı yüzde 7- 10 civarında iken, vitaminin yaklaşık yüzde 30’u da kaynamayla kaybolabilir.B12 eksikliği bebeklerde zararlı mı?B12 vitamin eksikliği özellikle bebekler için risk oluşturmaktadır. Büyüme geriliği, hareket ile ilgili sorunlar ve gelişimsel sorunlar en önemli belirtileridir. Yetişkinlerde olduğu gibi bebeklerde görülen B12 eksikliği en kısa sürede önlem alınması gereken önemli bir durumdur. Bağırsak hastalığı olanlar 50 yaşın üzerindeki kişiler, vejetaryenler, gebe kalmayı planlayan kadınlar B12 vitaminini multivitamin ilaç olarak, günde 6-30 mikrogram almalıdır.Doktora sormadan B12 alınabilir mi?B12 vitamin eksikliği belirtileri, vücut rezervleri tamamen tükeninceye kadar kendini belli etmeyebilir. Bu nedenle B12 vitamin takviyesi çok önemlidir. Bu süreçte hayvansal ürünlerin tüketimi artırılabilir. Ancak kandaki seviyesine göre en uygun destek dozu doktora danışılmalıdır. B12 eksikliği tedavisi, güçlü B12 hapları ya da iğneleri ile kısa sürede tedavi edilebilir.B12 eksikliği başka hangi hastalıkla karıştırılır? | 4,344 |
19 | Tanı ve Testler | Beta HCG Testi | Beta HCG, normalde hamilelik döneminde plasenta tarafından üretilen insan koryonik gonadotropin (hCG) hormonudur. Basit ifadeyle Beta HcG hamilelik hormonodur. Normalde vücutta çok düşük düzeyde bulunan hCG, yumurta döllendikten sonra artar. Normal gebeliğin varlığını belirlemenin yanı sıra bu test; mol ve dış gebelik ile boş gebeliğin tespit edilmesinde de kullanılabilmektedir. Beta HCG için hamilelik olmadığı durumlda değerler 0-5 mIU/ml arasındadır. Bu değerlerin üstünde çıkması hamile olunduğuna işaeret etmektedir. Beta HCG, normalde hamilelik döneminde plasenta tarafından üretilen insan koryonik gonadotropin (hCG) hormonudur. Basit ifadeyle Beta HcG hamilelik hormonodur. Normalde vücutta çok düşük düzeyde bulunan hCG, yumurta döllendikten sonra artar. Normal gebeliğin varlığını belirlemenin yanı sıra bu test; mol ve dış gebelik ile boş gebeliğin tespit edilmesinde de kullanılabilmektedir. Beta HCG için hamilelik olmadığı durumlda değerler 0-5 mIU/ml arasındadır. Bu değerlerin üstünde çıkması hamile olunduğuna işaeret etmektedir. Beta HcG Nedir?Beta HCG, hamilelik döneminde plasenta tarafından üretilen hamilelik hormonu olarak da bilinen insan koryonik gonadotropin hormonudur, beta HCG testi ile de HCG hormonunun kandaki miktarı ölçülmektedir. Beta HCG Testi Nedir?İnsan koryonik gonadotropin olarak da adlandırılan Beta HCG testi, hamileliğin erken döneminde vücutta üretilen, kanda ve idrar bulunan HCG hormonunun (hamilelik hormonu) kandaki seviyesini ölçer. Beta HCG değeri, hamileliği doğrulamanın en iyi yollarından biridir. Gebelik olup olmadığı kan testiyle kesinleştirilse de idrardan da bu tespit yapılabilir. Bu testi vermeden önce açlık gerekli değildir ve sonuçlar genellikle kan alımından veya idrar örneği verildikten birkaç saat sonra sonuçlanmaktadır.HCG, hamile kadınların kanında ve idrarında gebe kaldıktan (sperm ile yumurtanın döllenmesinden) 10 gün sonra ortaya çıkmaktadır. Kantitatif HCG ölçümü, fetüsün tam yaşını belirlemeye yardımcı olmaktadır. Bu test sayesinde döllenmiş yumurtanın (embriyo) rahim dışında herhangi bir yere tutunması (dış gebelik & ektopik gebelik) ile molar gebelikler (bebeğin gelişememesi) ve olası düşükler teşhis edilmektedir. Beta-HCG, down sendromu tarama testinin bir parçası olarak da kullanılır. Bu test ayrıca hamilelikle ilgili olmayan ve HCG seviyesini yükseltebilecek anormal durumları teşhis etmek için yapılır. Gebeliği doğrulamak için, HCG testleri geç bir dönemden sonra yapıldığında en doğru ve güvenilir sonuç elde edilir. Erken dönemde yapılan testlerde bazen negatif sonuç ortaya çıkabilmektedir.Beta HCG Kaç Olmalı?Beta HCG değeri gebe olmayan kadınlarda normal Beta HCG değeri 5 mIU/mL seviyesinden düşüktür, hormonal bir sorun olmayan sağlıklı erkeklerde Beta HCG değeri ise 2 mIU/mL değerinden daha az olmalıdır. 5 ile 25 mIU/mL arası bir seviye gebelik ihtimalini ortaya koyarken, 25 mIU/mL ve üstü bir sonuç kesin olarak kadınlarda hamileliği göstermektedir.Beta HCG Hormonunun Yapısı Nasıldır?HCG, hamilelik ile ilişkili hormondur. İnsan koryonik gonadotropin anlamına gelen HCG, tipik olarak bir kadın hamileyken vücutta üretilir. Bazı durumlarda ise HCG, ciddi hormonal değişikliklere neden olan belirli hastalıkların bir sonucu olarak da vücutta ortaya çıkmaktadır. İnsan koryonik gonadotropin (HCG), hamilelik sırasında plasenta tarafından üretilen bir hormondur. Hamileliği desteklemedeki benzersiz rolü nedeniyle bazen hamilelik hormonu olarak adlandırılır. HCG, gebe kaldıktan yaklaşık 10 ila 11 gün sonra (bir sperm bir yumurtayı döllediğinde) idrarda veya kanda bulunur. HCG düzeyleri ilk üç aylık dönemin (hamileliğin 10. haftası) sonuna doğru en yüksek seviyededir, ardından hamileliğin geri kalanında düşmektedir. Beta HCG Testi Nasıl Yapılır?Yaygın olarak yapılan iki tür HCG testi vardır.HCG kan testiKandaki HCG seviyelerini belirlemeye yardımcı olur. Damardan alınan kan bir tüpe toplanır. Kan daha sonra serum testi için laboratuvarda değerlendirilir. HCG kan testi, serum veya beta HCG testi olarak bilinen kalitatif bir testtir. Kadının hamile olup olmadığını anlamak için HCG düzeylerini belirlemeye yardımcı olur.HCG idrar testiGebelerde HCG düzeylerinin belirlenmesine yardımcı olur. On günlük döllenmeden sonra kadının idrarında HCG seviyeleri yükselmeye başlar. Hamileliğin açık bir göstergesidir. İdrar testleri ayrıca bir HCG gebelik testi için kullanılabilir.Beta HCG testi sonuçları nasıl yorumlanır?Sağlıklı gebeliklerde, erken gebelikte HCG seviyeleri hızla yükselir. HCG seviyeleri yorumlanırken 5.0 mlU/ml’den yüksek olduğunda sonuç pozitif kabul edilip gebelik durumu kesinleştirilmektedir. Zamanla yapılan seri beta-HCG testleri, hamileliğin normal ilerlediğinin bir işareti olan HCG düzeylerinin yükselip yükselmediğini göstermektedir.Ayrıca beta-HCG testi, doğurganlık tedavilerinin değerlendirilmesi sırasında (hormonun sentetik bir formu foliküllerin olgunlaşmasına ve yumurtlamayı tetiklemesine yardımcı olmak için) ve ayrıca bir sorun olabileceğine dair endişeler olduğunda da kullanılabilir. Bir HCG testi sonucunda net bir sonuç elde edilemez ve kadında da gebelik belirtileri varsa, test 2 gün sonra tekrarlanmalıdır. HCG seviyesi, çoğul gebelikler, düşük yapma riskleri veya dış gebelik gibi çeşitli şeyleri gösterebilir. Bu nedenle jinekologlar, özellikle ilk trimesterde, hamile bir kadının HCG seviyelerini sıklıkla yakından takip eder.Hamilelik Haftalarına Göre Beta HCG DeğerleriHamilelik sırasında HCG düzeyleri vücutta tipik aralıklarla artar. Her hamilelik farklı olduğu için bu aralıklar sadece kılavuz niteliğindedir. İlişki tarihi itibariyla düşünürsek;HCG düzeylerinin gebelik boyunca hafta hafta aşağıdaki gibi olması beklenir.Zaman Değer3. haftalık gebelikte beta HCG 5-1304. haftalık gebelikte beta HCG 75-2.6005. haftalık gebelikte beta HCG 850-20.8006. haftalık gebelikte beta HCG 4.000-100.2007-12. haftalık gebelikte beta HCG 11.5000-289.00013-16. haftalık gebelikte beta HCG 18.300-137.00017-24 haftalık gebelikte beta HCG 1.400-53.00025-40 haftalık gebelikte beta HCG 940-60.000Hormon seviyesinin yüksek veya düşük olması, sağlıklı bir hamileliğin temel göstergesi değildir. Bunun nedeni, anne adayının sigara içmesi, kilosu, etnik kökeni, doğum sayısı ve hiperemezis gravidarum (şiddetli sabah bulantısı) dahil olmak üzere birçok faktörün HCG düzeylerini etkileyebilmesidir.Yüksek ve Düşük Beta HCG Değerleri Ne Anlama Geliyor?Hormon seviyesinin yüksek veya düşük olması, sağlıklı bir hamileliğin temel göstergesi değildir. Bunun nedeni, anne adayının sigara içmesi, kilosu, etnik kökeni, doğum sayısı ve hiperemezis gravidarum (şiddetli sabah bulantısı) dahil olmak üzere birçok faktörün HCG düzeylerini etkileyebilmesidir.Beta HCG Testi Ne Zaman Yapılmalıdır?Hamileliği belirlemeye yardımcı olmak için gebe kaldıktan sonraki 10 gün içinde HCG testi yapılabilir. HCG’nin ölçülmesi, gebelik sırasındaki komplikasyonları belirlemeye de yardımcı olmaktadır.Beta HCG ile İlgili Sık Sorulan Sorular1 haftalık gebelikte beta hcg değeri kaç olur?Beta HCG değeri döllenmiş bir yumurtanın rahim astarına yerleşmesinden sonra artmaya başlar, bu da gebeliğin 6-12. gününde gerçekleşir. Gebe kalınan ilk haftada beta hCG seviyeleri hala çok düşüktür ve genellikle tespit edileme. Beta HCG sonuçlarında 6 ile 24 mIU/mL arası bir değer muhtemel hamilelik olarak görülürken, 25 mIU/mL üzerindeki bir beta hCG değeri ise hamileliğin kesin pozitif olduğunu gösterir.Beta HCG ne zaman yükselir?Beta HCG hamilelik döneminde artar. Beta HCG hamilelik hormonu olup, plasenta tarafından üretilen insan koryonik gonadotropin (hCG) düzeyinin tespit edildiği bir tür hamilelik testidir.Beta HCG testi yanıltıcı olabilir mi?Evde yapılan idrar testleri bazen yanıltıcı olabilmektedir. Nadir de olsa kan testlerinde de yanlış sonuçlar elde edilebilmektedir. İdrardan yapılan test için önerilen süre beklenildiğinde test büyük oranda doğru sonuç verecektir. HCG, hamileliğin çok erken evrelerinde birkaç günde bir iki katına çıkar. İdrarın seyreltilmesi (dengesizleşmesi) veya testin çok erken yapılması durumunda testler yanlış sonuç verecektir.Beta HCG ne zaman pozitif olur?İdrar testi, ilk adetin oluşmadığında HCG’yi saptayabilir. HCG kan testi ise hamileliği daha erken yani gebe kaldıktan yaklaşık 1 hafta tamamlandıktan sonra tespit edebilir.Beta HCG testi erkeklere yapılır mı?Erkeklerde beta HCG seviyeleri 2 mIU/mL’nin altındadır. Beta-HCG seviyesi bundan daha yüksekse, bir tümörün varlığına işaret edebilir. Çoğu testis kanseri vakasında belirteç görevi gördükleri için beta HCG testleri yapılır. Uzman hekim testis kanserinden şüpheleniyorsa, bu test tanıyı doğrulamak için kullanılır.HCG hormonu sadece hamilelikte mi yükselir?hCG hormonu yaygın olarak hamilelik döneminde plasenta tarafından üretilse de, bazı kanser hücreleri tarafından da üretilmektedir.Beta HCG değerlerinin normal aralıkları nasıldır?Hamilelik sırasında HCG düzeyleri vücutta tipik aralıklarla artar. Her hamilelik farklı olduğu için bu aralıklar sadece kılavuz niteliğindedir. İlişki tarihi itibariyle düşünürsek;Beta HCG testi sonucu ne zaman çıkar?Kan ve idrar testleri aynı gün çıkacaktır. Test ise gebe kaldıktan 10 gün sonra gebeliği belirlemektedir.Beta HCG değerleri ne zaman artar ve azalır?Gebeliğin 8-10. haftalarında HCG seviyelerinde yavaş bir artış veya düşüş hızı oluşurken, gebeliğin ilk aşamalarında meydana gelen ve döllenmiş yumurtadan (zigottan) farklılaşan ilk hücrelerin yani trofoblastik dokunun ölümünü de gösterebilir. Canlı olmayan intrauterin gebeliği de işaret edebilmektedir. Yani seri kantitatif HCG değerlerinin artması ya da azalması ayrı ayrı değerlendirilmelidir. | 3,790 |
20 | Tanı ve Testler | Beyin anjiyosu (Beyin anjiyografi) | Anjiyo olarak bilinen anjiografi teknolojisi damar hastalıklarının teşhisinde kullanılan bir görüntüleme yöntemidir. Halk arasında anjiyo daha çok kalp damar hastalıklarının teşhisinde kullanılmasıyla bilinmektedir. Ancak anjiyografi beyin damarlarındaki sorunları görüntülemesi için de kullanılmaktadır. Beyin anjiyosu ya da diğer ismiyle serebral anjiyografi ile beyindeki kan damarları çok detaylı, net ve doğru bir şekilde görüntülenebilir. Beyin anjiyosu tanı amaçlı kullanımının yanında son yıllarda tedavi için de kullanılabilmektedir. Beyin damarlarındaki birçok sorun endovasküler yöntemlerle anjiyo yardımıyla gerçekleştirilmektedir.Anjiyo olarak bilinen anjiografi teknolojisi damar hastalıklarının teşhisinde kullanılan bir görüntüleme yöntemidir. Halk arasında anjiyo daha çok kalp damar hastalıklarının teşhisinde kullanılmasıyla bilinmektedir. Ancak anjiyografi beyin damarlarındaki sorunları görüntülemesi için de kullanılmaktadır. Beyin anjiyosu ya da diğer ismiyle serebral anjiyografi ile beyindeki kan damarları çok detaylı, net ve doğru bir şekilde görüntülenebilir. Beyin anjiyosu tanı amaçlı kullanımının yanında son yıllarda tedavi için de kullanılabilmektedir. Beyin damarlarındaki birçok sorun endovasküler yöntemlerle anjiyo yardımıyla gerçekleştirilmektedir.Memorial Ataşehir Hastanesi Girişimsel Radyoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Mutlu Cihangiroğlu, beyin anjiyosu (Beyin anjiyografi) hakkında bilgi verdi.Beyin anjiyosu (Beyin anjiyografi) nedir?Beyin anjiyosu yani serebral anjiyografi, beyindeki kan damarlarında yaşanan anevrizma gibi anormallikleri inceleyebilmek için uygulanan bir görüntüleme yöntemidir. Katater, röntgen görüntüleme klavuzu ve kontrast madde enjeksiyonuyla uygulanmaktadır. Beyin anjiyosu ile beyindeki kan damarlarının çok detaylı, net ve doğru görüntüleri elde edilebilmektedir.Beyin Anjiyosu Hangi Hastalıklarda Uygulanır?Beyin anjiyosu beyin içindeki veya beyne giden kan damarlarındaki değişiklikleri aramak yapılabilmektedir. Beyin anjiyosu (Beyin anjiyografisi) genellikle şu durumlarda yapılmaktadır;Beyin Anjiyosu Neden Yapılır?Bunların yanı sıra beyin anjiyosu şu nedenlerden dolayı da uygulanmaktadırBeyin anjiyosu aynı zamanda bazı şikayetlerin altında yatan nedenin netleştirilmesi için de yapılabilmektedir.Beyin Anjiyosu Riskli Midir? Beyin Anjiyosu Zararları Var Mıdır?İşlemde kullanılan kontrast madde alerjik reaksiyonlara yol açabilmektedir.Beyin anjiyo (Beyin anjiyografi) nasıl yapılır?Beyin anjiyosu (Serebral anjiyografi) genel olarak şu şekilde yapılmaktadır;Beyin Anjiyosu Hazırlığı Nasıl Yapılır?Beyin Anjiyosu Sonrası İyileşme Süreci Nasıldır? İyileşme süresi ne kadardır?Beyin anjiyosu yaklaşık olarak 1saat sürmektedir. İşlem sonrasında hasta birkaç saat gözlem altında tutulabilir. Hastalar genellikle aynı gün taburcu edilmektedir. 12 saat sonra hastalar normal aktivitelere dönebilmektedir.Beyin Anjiyosu Sonrasında Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?Beyin anjiyosu genellikle sedasyon altında yapıldığı için işlem sırasında hasta fazla bir şey hissetmemektedir. Katater yerleştirilirken baskı, kontrast madde verilirken sıcaklık hissi yaşanabilir.Beyin anjiyosundan sonra bu belirtiler yaşanırsa zaman kaybetmeden doktora başvurmak gerekir;Beyin anjiyosu hakkında sık sorulan sorularKimler beyin anjiyosu yaptıramaz?Bunların yanı sıra gebelerin veya gebelik şüphesi olan hastaların bu durumu doktora bildirmesi önemlidir.Beyin anjiyo fiyatları ne kadardır?Beyin anjiyo fiyatı farklılık gösterebilmektedir. Beyin anjiyosunun yapıldığı hastane ve beyin anjiyosunu yapan doktorun fiyat politikasının yanı sıra işlem sırasında kullanılan malzemeye göre beyin anjiyosu fiyatı farklılık gösterebilir.Beyin anjiyo hangi bölüm yapar?Beyin anjiyosunu girişimsel radyoloji doktorları yapmaktadır.Beyin anjiyosu ne kadar sürer?Beyin anjiyosu yaklaşık olarak 1 saat arasında sürmektedir. Ancak işlem sonrası hastalar birkaç saat gözlem altında tutulabilir.Beyin Anjiyosunda hasta uyutulur mu?Beyin anjiyosu genellikle sedasyon altında yapılmaktadır.Beyin anjiyo sonrası hastanede yatılır mı? | 1,565 |
21 | Tanı ve Testler | Bilgisayarlı Tomografi | Tomografi, hastalık ve yaralanmaları tespit etmek için vücudun iç kısmının görüntülerinin üretildiği, X ışınları ve bilgisayar teknolojisinin bir arada kullanıldığı tanısal radyolojik görüntüleme yöntemidir. İhtiyaç duyulan görüntüleri hızla elde etme, net ve spesifik bilgi sağlaması tomografinin teşhis yöntemlerinde tercih edilmesini sağlamaktadır. Diğer görüntüleme yöntemlerine göre iç organların, kemiklerin ve kan damarlarının hasar ve hastalıkları hakkında detaylı ayrıntılar sağlar.Tomografi, hastalık ve yaralanmaları tespit etmek için vücudun iç kısmının görüntülerinin üretildiği, X ışınları ve bilgisayar teknolojisinin bir arada kullanıldığı tanısal radyolojik görüntüleme yöntemidir. İhtiyaç duyulan görüntüleri hızla elde etme, net ve spesifik bilgi sağlaması tomografinin teşhis yöntemlerinde tercih edilmesini sağlamaktadır. Diğer görüntüleme yöntemlerine göre iç organların, kemiklerin ve kan damarlarının hasar ve hastalıkları hakkında detaylı ayrıntılar sağlar.Bilgisayarlı Tomografi (BT) Nedir?Tomografi; Yunanca kesim, dilim, kısım anlamına gelen Tomos kelimesi ile yazmak, kaydetmek anlamına gelen Graphein kelimelerinden gelir.Bilgisayarlı Tomografi ( BT ), vücut içindeki alanların ayrıntılı resimlerini veya taramalarını oluşturmak için özel röntgen ışını kullanılan bir görüntüleme yöntemidir. Farklı açılardan çekilen röntgen görüntülerini birleştirerek kemik, damar ve yumuşak dokuların kesit görüntülerini oluşturur.Bilgisayarla Tomografi (BT) Hangi Hastalıklarda Kullanılır? Bilgisayarla Tomografi (BT) Nasıl Çekilir?İlaçlı Tomografi Nasıl Çekilir?İlaçlı tomografinin yan etkileri nelerdir?Bilgisayarlı Tomografi işleminde ağız veya damar yoluyla kullanılan ilaçların alerjik etkileri genellikle hayati tehlikelere yol açmamaktadır. Deniz ürünleri ve iyot kontrastına alerjisi olanlarda yan etkiler görülebilmektedir. Nadir olmakla birlikte hastaya verilen kontrast madde alerjik reaksiyonlara yol açabileceği için daha öncesinden alerji ile ilgili inceleme yapılması gerekmektedir.Genellikle;Nadir olarak;Bilgisayarlı Tomografinin Zararları Veya Riskleri Nelerdir?Bilgisayarla Tomografi kullanımında hastaların en çok merak ettiği konuların başında alınan radyasyon miktarının bir soruna yol açıp açmadığıdır.Bilgisayarlı Tomografi kanama, kan pıhtıları veya kanser gibi hayati tehlike yaratabilecek durumlarında teşhisinde hayat kurtarıcıdır. Ancak bilgisayarlı tomografi görüntüleme sırasında x ışınları kullanır ve tüm ışınları iyonlaştırıcı radyasyon üretmektedir.Bilgisayarlı Tomografi daha detaylı görüntüleme elde ettiği için radyasyon miktarı röntgen sırasında alının radyasyondan daha fazladır.Bilgisayarlı Tomografi taramalarında kullanılan düşük radyasyon dozlarının uzun vadeli zararları çok düşüktür. Ayrıca gelişen teknoloji ile birlikte çok daha hızlı ve düşük doz radyasyon ile saniyeler içinde neredeyse tüm vücut taranabilmektedir. Genellikle herhangi bir kişinin tipik bir Bilgisayarlı Tomografi işleminden ölümcül bir kanser gelişmesi riskinin 2000'de 1 olduğu düşünülmektedir.Bilgisayarlı Tomografi Hakkında Sık Sorulan SorularBilgisayarla tomografi (BT) nasıl çalışır?Bilgisayarlı Tomografi dairesel bir cihaz ve hastanın yatacağı bir masadan oluşmaktadır. Tomografi cihazının dairesel açıklığının etrafında dönen motorlu bir röntgen kaynağı görüntülemeyi sağlamaktadır. Bilgisayarlı Tomografi işlemi sırasında vücudun farklı açılarından röntgen ışınları sayesinde alınan görüntüler organ, kemik veya diğer dokuları ince bir kesit olarak gösterir. Alınan kesitler bilgisayar tarafından birleştirilerek 3 boyutlu bir görüntü oluşturulmaktadır. Radyoloji doktoru oluşturulan 3 boyutlu görüntü üzerinde inceleme yapılabileceği gibi elde edilen her kesit de tek başına değerlendirebilir.Bilgisayarlı tomografi (BT) ve manyetik rezonans (MR) arasındaki fark nedir?Bilgisayarla tomografi işleminden önce dikkat edilmesi gerekenler nelerdir?Bilgisayarlı tomografi hamilelere zarar verir mi?Tomografi işleminden önce hastanın radyoloji doktoruna hamile olup olmadığını veya hamilelikle ilgili şüphelerini söylemesi gerekir. Bilgisayarlı Tomografi sırasında görüntülenen vücut bölgesi karın veya pelvis bölgesi değilse uygulanan radyasyonun anne karnındaki bebek için bir risk oluşturmamaktadır. Pelvis veya karın bölgesinin görüntülenmesi gereken durumlarda doktorunuz MR veya ultrason gibi seçenekleri değerlendirebilir. Çocuk ve bebeklere nasıl tomografi çekilir?Küçük çocuklar veya bebeklerde Bilgisayarlı Tomografi çekimlerinde sakinleştirici ilaç kullanılabilir. Bilgisayarlı Tomografi çekimlerinde elde edilecek görüntünün netliği için hareketsiz durmak gerekmektedir. Çocuk ve bebeklerde bunun sağlanması zor olduğu için sakinleştirici ilaç kullanılması gerekebilmektedir.Bilgisayarlı tomografi çocuklara zarar verir mi?Büyüme döneminde hücrelerin daha hızlı bölünmesi çocukları radyasyona karşı daya duyarlı hale getirebilmektedir. Çocukların muhtemel ömür sürelerinin yetişkinlere göre daha uzun olacağı da göz önüne alındığında radyasyona daha az maruz kalmaları gerekmektedir.15 yaşından önce çoklu Bilgisayarlı Tomografi taraması geçirmiş çocukların 10 yıl içinde lösemi ve beyin tümörü riskinde artış olduğu belirlenmiştir.Bununla birlikte çocuklarda düşük doz kullanımlar ve ilerleyen teknoloji ile hızlı çekimler oluşabilecek riski minimuma düşürmektedir.Bilgisayarlı tomografi ağrılı bir işlem midir?Bilgisayarlı Tomografi tamamen ağrısız bir görüntüleme işlemidir. Tomografi çekimi sırasında hareketsiz durmak veya nefesi bir süre tutmak rahatsızlık hissi yaratabilir. İlaçlı tomografi çekimlerinde de kullanılan kontrast maddenin yan etkileri görülebilir.Bilgisayarlı tomografi kaç dakika sürer?Bilgisayarlı Tomografinin süresi taranacak alanın boyutuna bağlıdır. İlerleyen teknoloji sayesinde birçok görüntüleme saniyeler içinde bile tamamlanabilmektedir. Genel anlamda birkaç dakika ile 30 dakika arasında değişen görüntüleme süreleri bulunmaktadır.Bilgisayarlı tomografi zararlarını azaltmak için neler yapılmalıdır?Bilgisayarlı Tomografi radyasyon ile görüntüle sağladığı için düşük ihtimal de olsa uzun vadede hem yetişkinlerde hem de çocuklarda kanser gibi istenmeyen sağlık sorunlarına yol açabilmektedir. Bilgisayarla Tomografinin zararlarından kurtulmak için alınabilecek bir takım önlemler bulunmaktadır.Bilgisayarlı tomografi sonuçları Bilgisayarlı Tomografi görüntüleri elektronik veri dosyaları olarak saklanır ve genellikle bilgisayar ekranında gözden geçirilir. Radyoloji uzmanı bu görüntüleri yorumlar ve rapor gönderir. Radyoloji uzmanı görüntülerde herhangi bir tümör, kan pıhtısı, kırık veya diğer anormallikler görmediyse Bilgisayarlı Tomografi sonuçları normal olarak kabul edilir. Bilgisayarlı Tomografi taraması sırasında herhangi bir anormallik tespit edilirse, bulunan anormallik türüne bağlı olarak başka testlere veya tedavilere ihtiyaç duyulabilir. | 2,540 |
22 | Tanı ve Testler | Bilirubin | Bilirubin, kanda doğal olarak bulunan, eski kırmızı kan hücrelerinin parçalanması ile oluşan sarımsı bir pigmenttir. Safrada üretilen ve bulunan bilirubin, sarılık hastalığında cildin dönüştüğü sarımsı renktende sorumludur. Bu madde karaciğerden geçtikten sonra vücuttan dışarı atılır. Bilirubin testi ile kanda yer alan bilirubin seviyesi ölçülür. Bilirubinin yüksekliği ya da düşüklüğü karaciğer, safra yolu ve anemi gibi bazı hastalıkların habercisi olarak görülür. Karaciğerin hasar görmesi ile birlikte kan ve idrara sızabilen bilirubin, kan ve idrar testleriyle ölçülerek hastalıkların teşhis ve tedavi edilmesinde kullanılır.Bilirubin, kanda doğal olarak bulunan, eski kırmızı kan hücrelerinin parçalanması ile oluşan sarımsı bir pigmenttir. Safrada üretilen ve bulunan bilirubin, sarılık hastalığında cildin dönüştüğü sarımsı renktende sorumludur. Bu madde karaciğerden geçtikten sonra vücuttan dışarı atılır. Bilirubin testi ile kanda yer alan bilirubin seviyesi ölçülür. Bilirubinin yüksekliği ya da düşüklüğü karaciğer, safra yolu ve anemi gibi bazı hastalıkların habercisi olarak görülür. Karaciğerin hasar görmesi ile birlikte kan ve idrara sızabilen bilirubin, kan ve idrar testleriyle ölçülerek hastalıkların teşhis ve tedavi edilmesinde kullanılır.Bilirubin Testi Nedir?Bilirubin, karaciğer bozukluklarını taramak ve izlemek için kullanılır. Vücutta herhangi bir fonksiyonu bulunmayan bilirubinin yüksekliği ya da düşüklüğü karaciğer, safra yolu ve anemi gibi bazı hastalıkların habercisi olabilir.Vücudun kırmızı kan hücrelerini parçalama işlemi sırasında ortaya çıkan sarımsı bir madde olan bilirubin, karaciğerde bulunur ve normal olarak sindirim sırasında vücuttan dışarı atılır. Karaciğerin hasar görmesi durumunda, bilirubin kan ve idrara sızabilir. İdrarda bilirubin, karaciğer hastalığının bir belirtisi olabilir. Bu durumda kandaki bilirubin miktarını ölçmek için bilirubin testi uygulanır. Bu maddenin vücutta bir fonksiyonu bulunmamaktadır. Bilirubin türleri şöyle sıralanır:Unkonjuge (indirekt) bilirubin: Unkonjuge bilirubin, kırmızı kan hücrelerinin parçalanmasından sonra meydana gelen türdür.Konjuge (direkt) bilirubin: Karaciğer tarafından işlenip glukuronik asit ile birleştirilen türdür. Konjuge bilirubin idrar yoluyla vücutta atılabilir. Karaciğerin metabolik süreçlerinde rol oynar.Bilirubin Total: Total bilirubin, kandaki dolaşımda olan toplam bilirubin miktarıdır.Direkt bilirubin nedir?Direkt bilirubin, suda çözünebilen bilirubindir. Eritrositin (alyuvar, kırmızı kan hücresi) yıkımı ile oluşan indirekt bilirubin, kanda albumine bağlı olarak karaciğere taşınır. Karaciğerde glukuronik asitle birleştirilir ve suda eriyebilen direkt (konjuge) bilirubin oluşur.Direkt bilirubin yüksekliği erişkinlerde en çok tıkanma sarılığında görülür. Tıkanma sarılığında karaciğer dışındaki safra yollarında değişik nedenlerle safra akışı durmaktadır. Safra yolu tıkanıklıklarında direkt bilirubin düzeyi artar. Önce sklera, sonra ciltte sarılığa (ikter), bağırsağa akamadığı için beyazlaşmış gaitaya ve idrarda arttığı için idrar renginin çay gibi kırmızılaşmasına neden olur.İndirekt bilirubin nedir?İndirekt bilirubin, suda çözünmeyen bilirubindir. Eritrositin yıkımı ile oluşur, kanda albumine bağlı olarak karaciğere taşınır. Karaciğerde indirekt bilirubin glukuronik asitle birleştirilir ve suda eriyebilen direkt (konjuge) bilirubin oluşur. Tek başına indirekt bilirübin yüksekliği varlığında eğer beraberinde karaciğer enzimleri normal, hepatit testleri de negatif ise bu durum gilbert sendromu’na işaret edebilir.Total Bilirubin Nedir?Total bilirubin, kanda bulunan direkt (konjige) ve indirekt (konjuge olmayan) bilirubin formlarının toplamıdır. Total bilirubin yüksekliği, direkt ve indirekt bilirubini yükselten tüm hastalıklardan etkilenir.Bilirubin Testi Hangi Hastalıkların Tanısı İçin Yapılır?Bilirubin testi, karaciğer bozukluklarını taramak ve izlemek için kullanılır. Hastada karaciğer hasarı, karaciğer hastalığı, safra yolu tıkanıklığı, hemolitik anemi veya karaciğerle ilişkili metabolik sorunlara ait belirti ve bulguların olduğu düşünülüyorsa bu test istenir ve yaptırılır.Bilirubin Testi Nasıl Yapılır?Bilirubin testi, yenidoğanlarda numuneyi topuktan alınan kan oluşturur. Bebeğin topuk derisi küçük keskin bir aletle delinir ve küçük bir tüp içine birkaç damla kan toplanır. Erişkinlerde ise bu numune koldaki damarlardan alınır.Bilirubin Normal Değeri Nedir?Tam kan sayımı ile kontrol edilen bilirubin değeri, karaciğer ve safra kanalı hastalıklarını tespit etmek için kullanılır. Laboratuvarlara göre farklılık gösterse de total bilirubin için 0.2 ila 1.2 mg/dL aralığı normal değer olarak kabul edilir. Bu değer unkojuge ve konjuge için ayrı ayrı ölçülebilir.Yenidoğan bebeklerde karaciğer tam anlamıyla çalışmadığından bilirubini işlemeyebilir. Bu nedenle bebeklerde bu değer 5.2 mg/dL’nin altında olması gerekir. Bilirubin yüksekliği olduğu durumda bebeklerde yenidoğan sarılığı görülebilir. Bu durumda birkaç hafta sonra kendiliğinden düzelebilir.Kanda bilirübin testi normal değerleri yaşa göre değişiklik gösterir. Yaşlara göre normal bilirubin değerleri şu şekilde olmalıdır:Bilirubin Yüksekliği (Hiperbilirubinemi) Neden Olur?Vücut çok fazla kırmızı kan hücresi parçaladığı durumda kanda bilirubin fazlalığı artar ve bilirubin yüksekliği görülür. Bilirubin yüksekliği, safra taşı, hepatit gibi karaciğer sorunları, travma ya da ilaç reaksiyonu gibi nedenlerden dolayı karaciğerde veya safra kanalında bir tür tıkanıklığa bağlı göz akı ve ciltte sararma olarak bilinen sarılık durumuna işaret edebilir. Karaciğerin normal bilirubin yükünü işlemekte zorlandığı durumda da bilirubin yüksekliği yani hiperbilirubinemi meydana gelir. Bunun yanında safra kanallarında veya safra kesesinde safranın yedeklenip kan dolaşımınıza sızmasına neden olan bir tıkanıklık nedeniyle de oluşabilir.Bilirubin Düşüklüğü (Hipobilirubinemi) Neden Olur?Bilirubin düşüklüğü, antibiyotikler, doğum kontrol hapları, uyku hapları ve nöbet ilaçları dahil olmak üzere bazı ilaçlar nedeniyle görülür ve kan testinde düşük olarak çıkar. Düşük seviyeler genellikle endişe kaynağı olarak nitelendirilmemektedir.Bilirubin Testi İle İlgili Sık Sorulan Sorular Bilirubin düşüklüğünün sebepleri nelerdir?Kafein, oksijen eksikliği, penisilin ilacı, uyku ilacı veya sakinleştirici olarak kullanılan barbitürat ilaçları, Nonsteroidal antienflamatuar olarak adlandırılan bazı ağrı kesiciler bilirubinin düşük çıkmasına neden olan etkenler arasında yer almaktadır.Bilirubin yüksekliğinin sebepleri nelerdir?Anemi, siroz, kan transfüzyonu reaksiyonu, viral hepatit, ilaçlara tepkialkol sebebiyle olan karaciğer hastalığı, safra taşları gibi etmenlerin yanı sıra (Gilbert, Rotor, Dubin-Johnson, Crigler-Najjar sendromları gibi kalıtsal hastalıklarda bilirubin düzeylerinin yükselmesine neden olabilmektedir.Bilirubin yüksekliği hangi durumlarda görülür?Yüksek bilirubin düzeyleri, çok fazla bilirubinin üretildiği (genellikle artmış hemolize bağlı olarak) veya karaciğerin safra yollarında tıkanıklık, siroz, akut hepatit gibi karaciğer hastalıkları veya bilirubin metabolizmasındaki kalıtsal sorunlar nedeniyle karaciğerin bilirubini ortamdan zamanında ve yeterince uzaklaştırma kapasitesinin olmadığı durumlarda görülür. Bununla birlikte açlıkta, yorgunlukta ve enfeksiyon hallerinde kısa süreli bilirubin artışları olabilir ancak bu durum genellikle önemli bir sorun yaratmaz.Bilirubin yüksekliği nedir?Bilirubin yüksekliği, sarılık olarak tanımlanan, ciltte ve göz akında sararma şeklinde fark edilen duruma yol açar. Bilirubin temel olarak karaciğerde alyuvarlar yıkımı sonrası açığa çıkan artık madde olduğu için, bilirubin yüksekliği vücutta anormal hızlı alyuvar yıkımı olduğu anlamına gelebilir. Bilirübin yüksekliği,direkt ve indirekt bilirübin yüksekliği olarak iki ana başlıkta incelenebilir.Bilirubin düşüklüğü nedir?Kanda ve idrarda bilirubin seviyesinin düşük çıkması endişelenecek bir durum değildir ve genellikle takip gerektirmez.Sarılık nedir?Karaciğer ve kan hastalıkları gibi rahatsızlıklarda bilirubinin kandaki seviyesi yükselir, buna sarılık (ikter, ikterus) denir. Yetişkinlerde sarılık ve bebeklerdeki sarılığın ortaya çıkış şekli farklı olur.Sarılığın nedenleri nelerdir?Yüksek bilirubin ile birlikte enfeksiyon ya da virüsler de sarılık nedenleri arasında yer alabilir. Bunlar da sarılığın hangi çeşit olduğunu belirler.Sarılığın belirtileri nelerdir?Göz içi ve ciltte sarılık, en başlıca sarılık belirtisi olmaktadır. Bununla birlikte kaşıntı, karın ağrısı, açık renkli dışkı, kilo kaybı ve ateş gibi semptomlar da sarılık hastalığı belirtileri arasında yer alır.Sarılık tedavisi nasıl yapılır?Öncelikle sarılığa sebep olan bilirubin seviyesinin normal düzeylere düşürülmesi gerekmektedir. Bilirubinin vücuttan uzaklaştırılması sarılık tedavisinde büyük önem taşır. Burada önemli olan şey; sarılığın altında yatan nedenleri tedavi etmeye dayalıdır. Sarılık tedavi şekilleri, hemolitik sarılık, hepatosellüler sarılık, tıkanıklık sarılığı tedavisi olmak üzere farklılık göstermektedir. Yetişkinlerde sarılık ne kadar sürer?Sarılık nadiren de olsa kendi kendine geçmektedir. Kendi kendine geçen sarılıklar genelde karaciğerdeki anlık fonksiyon bozukluklarından kaynaklanmaktadır. Bu süre yaklaşık olarak üç haftadır. Sarılık vakalarının yüzde doksan beşine ise tıbbi olarak müdahale edilmesi gerekir. Bilirubinin uzaklaştırılması için yapılan takviyeler dört – altı hafta kadar sürebilir. Karaciğer hasarının tedavisinde kullanılan ilaçlar ve diğer yöntemler iki aylık iyileşme süresini getirmektedir. Eğer safra kanalının tıkanmasından kaynaklanan sarılık var ise de tedavi cerrahi olarak gerçekleştirilmektedir ve iyileşme bir hafta kadar sürmektedir. Hepatit B kaynaklı olarak gelişen sarılık hastalığı ise hastalık geliştikçe yeniden tedavi edilmektedir.Yenidoğan bebeklerde sarılık nedir?Bebeklerde gözlenen sarılığa yenidoğan sarılığı denir. Bebeklerdeki sarılığın birçok nedeni olabilir. En sık gözlenen nedenlerden bir tanesi fizyolojik sarılıktır. Bebeklerin karaciğeri, doğduktan sonra bilirubin yıkılması görevini plasentadan daha yeni devir aldığı için gelişmekte olan karaciğer, bilirubinin uzaklaştırılmasını ilk zamanlar etkin bir şekilde gerçekleştiremez. Zaman geçtikçe karaciğer bilirubini etkin bir şekilde uzaklaştırır ve belirtiler kendiliğinden kaybolur. Yenidoğan bebeklerde iki tür sarılık belirtileri oluşabilir. Yenidoğan bebek sarılığı ile aynı belirtileri gösteren anne sütü sarılığı birbirinden farklı durumlardır.Uzamış sarılık ne kadar sürer? Uzamış sarılık olarak tanımlanan tablo, zamanında doğan bebeklerde iki hafta, erken doğanlarda ise üç haftadan uzun sürebiliyor. Sarılık değerleri ve sarılık süresinin uzun olduğu bu durumun detaylı değerlendirilmesi ve nedenlerinin tespit edilmesi gerekmektedir.Anne sütü sarılığı nedir?Anne sütü sarılığının geç ve erken olmak üzere iki çeşidi bulunur. Erken anne sütü sarılığı anne sütünün yetersiz kaldığını gösterir. Geç anne sürü sarılığında ise neden anne sütünün kendisi olmaktadır. β-glukunoridaz isimli enzimler ve bazı maddeler, bağırsaklarda bulunan bilirubinin geri emilimine neden olduğu için enzim hareketini artırır. Bu hareket esnasında dışarı atılamayan bilirubin bir süre sonra kana karışarak bebeğin sarılık olmasına neden olur.Yenidoğan bebeklerdeki sarılık belirtileri nelerdir?Yenidoğan bebekte sarılık belirtileri arasında artmış uyku hali, dışkı ve idrar renginde değişme, emme güçlüğü görülür. Sarılık olan bebeklerde belirtiler kafada başlar ve vücuda yayılır. Artan sarılıkta en son el ve ayak gibi organlar sarı rengi alır. Bebeklerde geç başlangıçlı bir sarılık türü gözlenmişse ise bu genelde anne sütü sarılığı nedeniyledir. Bu tür sarılık yaklaşık 2-3 ay sürebilir. Kandaki bilirubin seviyesi tehlikeli sınıra ulaşmadığı sürece anne sütüne ara verilmez. Bilirubin yüksekliği tedavi edilmediği takdirde kalıcı beyin hasarına neden olabilir.Yenidoğan bebeklerde sarılık tedavisi nasıl uygulanır?* En çok merak edilen sorular arasında “Yenidoğan sarılığı nasıl geçer” önemli bir yer tutmaktadır. Öncelikle yenidoğan bebeklerin hemen emzirilmeye başlanması gerekir. Doğumdan hemen sonra emzirmek sarılık gelişme riskini azaltmaya yardımcı olabilir ve hatta bebekte zaten sarılık varsa tedavi etmeye başlayabilir. Erken kilo alımı bebeğin gelişimine yardımcı olur ve karaciğerin görevini gerçekleştirmesini kolaylaştırır.Kernikterus nedir?Yeni doğan bebeklerin şiddetli sarılık geçirmeleri halinde, kanda yükselen bilirubinin kan-beyin bariyerini geçerek beynin bazı çekirdeklerine zarar vermesi durumuna kernikterus denilmektedir. Bu durumu yaşayan çocuklarda zeka geriliği ve spastisite görülebilir. | 4,828 |
Dataset Card for MedData_tr-1
This dataset has 917 instances and 5227389 tokens in total
Dataset Details
Dataset Description
- Language(s) (NLP): Turkish
- License: APACHE 2.0
Dataset Sources
Memorial Health Library : https://www.memorial.com.tr/saglik-kutuphanesi
Uses
Direct Use
Dataset Structure
category : The library was split into 4 categories
- Tanı ve Testler (Diagnoses and Tests)
- Hastalıklar (Diseases)
- Tedavi Yöntemleri (Treatment Methods)
topic : The topic of the text content
text : Full text
num_tokens : Token count of the full text
Dataset Creation
Curation Rationale
This dataset was created to increase the Turkish medical text data in HuggingFace Datasets library.
Source Data
Memorial is a hospital network based in Turkey. Their website provides a health library, which the contents were written by doctors who are experts in their fields.
Data Collection and Processing
The contents were scraped using Python's BeautifulSoup library.
Annotations
Each text in the dataset was tokenized and counted afterwards.
Annotation process
Tokenization was done using Tiktoken's encoding cl100k_base
, used by gpt-4-turbo
, gpt-4
, gpt-3.5-turbo
, etc.
Personal and Sensitive Information
This data does not contain ant personal, sensitive or private information.
Bias, Risks, and Limitations
[More Information Needed]
Recommendations
Users should be made aware of the risks, biases and limitations of the dataset. More information needed for further recommendations.
Citation [optional]
BibTeX:
[More Information Needed]
APA:
[More Information Needed]
Dataset Card Authors
Zeynep Cahan
Dataset Card Contact
- Downloads last month
- 10